Mardin Jandarma Alay Komutanı'yken öldürülen Albay Rıdvan Özden'in mezarının 17 yıl sonra açılıp otopsi yapılmasına karar verildi. Eşi Tomris Özden, bianet'e yaptığı açıklamada, "Rıdvan'ın ölümü faili meçhul cinayet olarak kaldı. Bununla ilgili kuvvetli şüpheler ve deliller var ki otopsi kararı çıktı" diyor.
Faili meçhul cinayetler soruşturmasını yürüten Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliğince, Albay Özden'in kabrinin açılarak cenazesinin incelenmesine karar verildi.
Edirnekapı Mezarlığı'ndaki işlem, 2 Şubat Perşembe günü yapılacak. Soruşturmayı özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hikmet Usta yürütüyor.
Albay Özden'in 14 Ağustos 1995'te "Mardin'in Savur ilçesi Ormancık köyünün kırsal kesiminde PKK'lilerce açılan ateş sonucu iki korumasıyla birlikte öldürüldüğü" açıklanmıştı.
Ancak Tomris Özden, eşinin faili meçhul cinayete kurban gittiğini, ölümüyle ilgili şüphelerin aydınlatılmadığını söyleyerek detaylı otopsi raporu çıkarılması talebinde bulunmuştu. O dönem reddedilen talep 17 yıl sonra işleme konuluyor.
Eski JİTEM'ci ve korucubaşı Bedran Akdağ, Özden'in koruması tarafından vurulduğunu söylemişti. Kürt sorunuyla ilgili "ölmek ve öldürmek çözüm değil" diyen Özden, çözümün askeri tedbirlerle olamayacağını savunuyordu.
"Demek ki şüpheleri haklı çıkaran deliller var"
"Cinayeti ne PKK ne devlet üstlendi" diyen Tomris Özden, "17 yıllık deliller artık yetkilileri harekete geçirdiğine göre artık yargı sürecinde kayda değer bir birikim oluşmuş ve şüphelerle ilgili delil elde edilmiş demektir" açıklamasını yaptı.
"Otopsi sonuçlandıktan sonra yorum yapacağım. Ama gözümle gördüğüm bazı şeyler var. Eşimin alnında söylendiği gibi kurşun deliği yoktu ama kafasının arkası kötü durumdaydı.Bunların hepsi otopsi sonucunda ortaya çıkacak."
Gizli bir yargı süreci işlediği ve eşinin o dönemki üstleriyle ilgili anlaşmazlıklar konusunda kendisinin de duyumları olduğunu söyleyen Özden, "Eşimin ölümüne tanık olan astsubayların, 'İki adım öteden vuruldu" şeklinde ifadeleri var. Tüm bunlar otopsi sonucuyla kesinleşecek" diyor.
"Eşime otopsi yapılması için 17 yıldır uğraşıyorum ama benim mücadelem yeni başlıyor. Eşim yaşamını yitirdi, ben de onun ölümünün aydınlanmasıyla ilgili verdiğim mücadelede sağlığımı yitirdim.
"O zaman 41 yaşındaydım, 17 yıl, gözaltında dayaklarla, hakaretlerle, acılarla, gözyaşlarıyla geçti. Şimdi 59 yaşındayım ve artık sürecin sağlıklı bir şekilde tamamlanmasını bekliyorum. Bunu ardından kamuoyunu yanıltanlardan hesap soracağım.
"Rıdvan'ın ölmesini takip eden 10 yıl içinde sürekli gözaltına alındım, yazdıklarım, söylediklerim nedeniyle... Gözaltında dövüldüm, hakarete uğradım."
Özden, seçimlerde Milliyetçi Hareket Partisi'nden (MHP) aday adayı olan, dönemin Beyoğlu Emniyet Amiri Süleyman Ulusoy'un da kendisine gözaltında şiddet uyguladığını ileri sürdü.
Özden, "Bu süreç sonuçlandığında, yaşamaya işte o zaman başlayacağım" diyor. (AS)