Seyfettin Bal'ın tutuklu bulunduğu Ankara'daki Sincan 2 No.lu F Tipi Cezaevi'nde intihar ettiği açıklandı. Avukat Sinem Coşkun, bianet'e yaptığı açıklamada, ölümün şüpheli bulunduğunu, savcılığın soruşturma başlattığını söyledi.
Şırnaklı 28 yaşındaki Bal, Kütahya'daki Dumlupınar Üniversitesi'nde Emlak Yönetimi bölümünde okurken 9 Aralık 2010'da çıkan olayların ardından gözaltına alınmış, "örgüt üyeliği" suçlamasıyla tutuklanmıştı.
Annesi ve babasını küçük yaşta kaybetmiş olan Bal'ın dün sabaha karşı 04:00 sıralarında intihar ettiği açıklandı. Coşkun ise olayın gerçekleştiği günden bir gün önce ağabeyi Faysal Bal'ın eşiyle telefonda konuştuğunu ve görüşmenin gayet iyi geçtiğini anlattı.
Bal, ağabeyinin eşine, iki yeğenini özlediğini söylemiş bugün yapılacak olan görüşte onları da getirmesini istemişti. Ayrıca, parasının bittiğini söyleyerek gelirken para getirmesini de istemişti. Bal'ı, oda arkadaşı, kendisini nevresimle asmış halde buldu.
"Tahliye olmayı bekliyordu"
"Seyfettin'in bir psikolojik rahatsızlığı yoktu, bildiğimiz bir travma da yaşamamıştı" diyen Coşkun, Bal'ın haftaya Çarşamba günü (27 Temmuz) yapılacak duruşmada tahliye olacağı beklentisi taşıdığını da ekledi.
Dün (21 Temmuz) sabah 09:00'da Bal'ın ağabeyini arayan cezaevi müdürü, "Çocuğunuz intihar etti, gelin cenazeyi alın" dedi. Bunun üzerine Ankara Adli Tıp morguna giden Faysal Bal, cenazeyi teşhis etti. Avukat Coşkun, cenazede görünür bir darp izi olmadığını, ayrıntılı incelemenin otopside yapılacağını söyledi.
Coşkun, "Ailesi intihar olduğuna inanmıyor, cezaevinde olduğu için zaten en baştan 'şüpheli ölüm' gözüyle bakılıyor. Hükümlü bile değildi ve çıkmaya hazırlanıyordu.
"Tecritin yarattığı travmadan olabilir"
Sincan Cumhuriyet Savcısı Ayhan Ay, olayla ilgili soruşturma başlattı ve ailenin, "kamera kayıtlarının incelenmesi ve otopsi raporunun gelmesinin ardından DNA testi de yapılması" taleplerini kabul etti. Coşkun, cezaevi idaresiyle de gelecek hafta görüşeceklerini söyledi.
Avukat Coşkun, tecrit durumunun da böyle bir olaya sebebiyet vermiş olabileceğini, Bal'ın koğuş sisteminde kaldığı Kütahya Cezaevi'nin ardından buraya sevk edildikten sonra tecritten şikayetçi olduğunu, uzun tutukluluğun da başlı başına bir travma sebebi olduğunu söyledi.
İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) raporunda yer alan Adalet Bakanlığı verilerine göre, 2010'da cezaevlerinde 413 kişi hayatını kaybetti. (AS)