"Cenazeleri Kasaplar Deresi'ndeki çöplükten alıyorduk, hiçbirini gömmüyor, öylece çöplerin içine atıyorlardı"
52 yaşındaki Diş Hekimi Zeki Budak, gazeteci Evin Çiçek'e* tanık olduğu faili meçhul cinayetleri ve toplu mezarları anlattı. Fransa'da sığınmacı olarak yaşayan Budak, kendisinin de ölümden döndüğünü, 12 Eylül darbesinin ardından uzun süre işkencede kaldığını söyledi. Budak'ın tanık olduğu olaylar özetle şöyle :
* 1993'e kadar İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi'nde üst kurul delegesiydim. 12 Eylül darbesinden sonra kurulan Sosyal Demokrasi Partisi (SODEP), Halkçı Parti ve Sosyal Demokrat Halkçı Parti'de (SHP) Silvan ilçe başkanlığı yaptım.
* 26 kez gözaltına alındım. Üç erkek kardeşim öldürüldü. Birinin cenazesinde ateş açıldı, üç kişi ağır yaralanarak felç kaldı. Cenazeler kaldırılırken ateş açıldığı için birçok cenaze kaldırılamadı.
* Öldürülenler ya okul ya mahalle arkadaşlarımdı. Onların yakınlarıyla birlikte Siirt Alay Komutanlığı'na gidiyordum. Cenazeleri almaları için yardımcı oluyordum. Burada sorguya çekildikten sonra iki askerin eşliğinde Kasaplar Deresi'ndeki çöplüğe gönderiliyorduk. Çöplükte yalnızca aradığınız cenazeyi görmenize müsade ediliyordu. Teşhis ettikten sonra geri dönüp işlemlere başlanıyordu.
* 1987'de öldürülen Fevzi Selki ve Eyüphan Yüce'nin cenazelerini görmek, teşhis etmek, almak için çöplüğe götürüldüğümde şişmiş cesetleri açıkta, çöplerin arasında gördüm. Kazma veya gömme yoktu. Öldürülenler çöplerin arasına atılmışlardı. Mahsun Korkmaz'ın cenazesini de çöplükte teşhis etmiştim.
* Medeni Keleşoğlu'nun öldürüldüğünü ailesi haber almıştı. Babasıyla birlikte Nizamiye'ye gittik, bizi içeri almadılar. Onun cenazesini alamadık. Babası da 1992'de öldürüldü. Kasaplar Deresi basında haber olunca, ölülerimizi morgta görmeye başladık.
"Beni de öldüreceklerdi"
* Ben de 1979'da Diş Hekimliği Fakültesi öğrencisiyken Devegeçidi'nde öldürülmek istendim. Kalabalık bir grupla birlikte gözaltına alındım, kaç kişiydiler bilmiyorum. Gözlerimiz bağlıydı.
* Arkamda yürüyen Felat Cemiloğlu, götürüldüğümüz yerin Devegeçidi olduğunu söyledi. Ben o ismi de, oranın askeri bölge olduğunu da o an duydum. Gözlerimiz bağlı tek sıra yürüyorduk, bir anda kurşun sesleri duydum.
* İnsanlar bağırmaya, gözleri bağlı koşmaya başladılar. Gözümdeki bağı araladım, insanlar bağırarak yere düşüyordu. O çığlıkları halen duyarım. Cemiloğlu'yla beni lağım dolu bir mağaraya götürdüler, içeride ölüler vardı. Oradan 2 No.lu Kolordu'ya götürüldük. 27 gün gözaltında tutulduktan sonra çıkarıldığım mahkemede serbest bırakıldım. Cemiloğlu da serbest kaldıktan sonra dışarıda görüştük.
* 1982'de gözaltına alındığımda da 83 gün boyunca işkencede kaldım. 1993'te Fransa'ya giderek sığınmacı oldum. (AS)
* Eski Siirt İHD Şube Başkanı Evin Çiçek, bölgede uzun yıllar gazetecilik yaptı. 18 yıldır İsviçre'de siyasi sığınmacı olarak yaşıyor. Kasaplar Deresi'yle ilgili yazısını okumak için tıklayın.