Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) hakkında iki kez “hak ihlali” kararı vermesine rağmen tahliye edilmeyen Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay, sosyal medya hesabı X'ten açıklama yaptı.
Atalay, paylaşımında “karşısına çıkacak hiçbir engelin kendisini Hatay halkına karşı sorumluluğunu yerine getirmekten alıkoyamayacağını” söyledi.
"Sahip çıkılması gereken demokrasidir"
“AYM’nin bireysel başvuru kararlarının hukuk devletinin geleceğini belirlediğini” belirten Atalay, şunları yazdı:
“Demokrasi ve hukukun üstünlüğü için endişe duyarak Anayasa Mahkemesinin verdiği kararların uygulanması beklendiği halde uygulanmadı. Oysa; Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru kararları temel insan hak ve özgürlüklerin, demokrasi ve hukuk devletinin geleceğini belirleyen kararlardır.
Anayasa Mahkemesi kararları hakkımda verilmiş olsa dahi; sahip çıkılması gereken demokrasidir, insan haklarıdır, hukuk devletinin ve hukukun üstünlüğüdür. Tartışılan Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi olan bir milletvekilinin özgürlüğüdür. Ancak asıl mesele vatandaşların seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma hakkına sahip çıkabilmektir.
CAN ATALAY İÇİN İKİNCİ KEZ İHLAL KARARI
AYM üyeleri oybirliğiyle ‘kararı uygulayın’ dedi
"Asıl mesele hukukun üstünlüğü olmalı"
Asıl meselemiz demokrasi ve hukukun üstünlüğü olmalıdır. Hangi şartlar altında olursa olsun bu sorumluluğu yerine getirmek topluma olan borcumdur. Bulunduğum 20 metrekarelik hücreden çıkıp Mecliste yemin etmem, siyaset yapmam istenmiyor. Hatay halkı için çalışmam engelleniyor. Engelleri aşmak gerekiyor. O halde artık benim için Türkiye Büyük Millet Meclisi burasıdır, cezaevidir, bu hücredir. Dün olduğu gibi bugün de Anayasa’nın uygulanmasını savunuyorum. Hukukun egemen olması için başta Hataylılar olmak üzere hepimiz için mücadele vermeyi sürdürüyorum, sürdüreceğim.
AYM gerekçeli kararı açıkladı: Hukuk düzenine karşı keyfi kararlara müsaade edilemez
"Hatay’da yitirdiklerimizin davasını üstleneceğiz"
Yolumuza devam ederken Hatay’da yitirdiklerimizin davasını üstleneceğimizi, 6 Şubat depremleri ile yerle bir olan Hatay'ı hep birlikte ayağa kaldırmak için canla başla çalışacağımızı, insan canını imar rantı içerisinde bir maliyet kalemi olarak görenlere ve insanımızı bu yıkıma mahkûm eden anlayışa karşı mücadele edeceğimizi söylemiştik. Keyfiliğin sonucunun otoriterliktir. 100 yılını arkada bırakan Cumhuriyetimiz, ancak demokratik hukuk devletinin kurallarıyla daha da ileri taşınabilir.
13. Ağır Ceza Mahkemesi AYM kararını uygulamadı, dosyayı Yargıtay'a gönderdi
"Yolumuzdan dönmeyeceğiz"
Sözümüz, sözdür. Yolumuzdan dönmeyeceğiz. Karşı karşıya olduğumuz tehlikelerin farkındayız. Yöneticilerin keyfiliğine, hukuksuzluğuna karşı çıkan bütün yurttaşlarımızı, yan yana duruşumuz ve dayanışmamız kurtaracaktır. Bu nedenle; hangi mahkeme kararının ne zaman ve ne şekilde uygulanacağını, uygulanıp uygulanmayacağını bir kenara bırakmanın vaktidir. Mücadele ve dayanışmayı sürdürmeye devam etmenin zamanıdır. Bir kez daha söylüyorum: mevcut durum ve önüme çıkarılabilecek hiçbir engel, beni Hatay halkına karşı olan sorumluluğumu yerine getirmekten alıkoyamayacaktır.”
Yargıtay'dan Atalay kararı: İhlal kararının hukuki bir değeri yok
AYM'nin ikinci ihlal kararında ne olmuştu?
Anayasa Mahkemesi Genel Kurul üyeleri, 21 Aralık 2023'te yaptığı ikinci toplantıda, Atalay'ın, Anayasa'nın 67. maddesinde güvence altına alınan "seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı" ve Anayasa'nın 19. maddesinde güvence altına alınan "kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine” oyçokluğuyla, kararın 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine ve ihlalin giderilmesine ilişkin karara ise oybirliğiyle hükmetti.
AYM, 27 Aralık 2023'te açıkladığı gerekçeli kararda ise "mahkemelerin, Anayasa’nın hükümlerini göz ardı ettikleri ve açıkça aykırı davrandıklarını" belirtti.
Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının “tavsiye niteliğinde olmadığı” vurgulanan gerekçede, "Yargıtay'ın ‘Anayasa Mahkemesi kararına uyulmaması' ifadesi "Türk hukukunda bulunmayan bir karar" olarak değerlendirildi.
AYM'nin ihlal kararını gönderdiğini 13. Ağır Ceza Mahkemesi de saatler süren toplantının ardından "ihlalin kendisinden kaynaklanmadığını" ileri sürerek dosyayı ikinci kez Yargıtay 3. Ceza Dairesi'ne gönderdi.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise 3 Ocak günü açıkladığı kararında "Atalay hakkında Anayasa Mahkemesince verilen ikinci ihlal kararının hukuki değeri olmadığını ve Anayasa'nın 153/6. Maddesi kapsamında uygulanabilecek bir kararın var olmadığını" belirtti. Kararın uyulmamasına hükmetti.
Daire'nin bu kararının ardından yargıda kriz tartışmaları yeniden başladı.
(RT)