Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkındaki ikinci ihlal kararının hukuki değeri olmadığına, kararın uyulmamasına karar verdi.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi Başkanı Muhsin Şentürk, üye hakimler Hakan Yüksel, Mustafa Doğru, Şerafettin Saka ve Mustafa Karayıldız’ın imzasının yer aldığı kararda, "Şerafettin Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesince verilen ikinci ihlal kararının hukuki değeri olmadığı ve Anayasa'nın 153/6. Maddesi kapsamında uygulanabilecek bir kararın var olmadığı" belirtildi.
Yargıtay, oluşturduğu içtihatlarla "terör örgütlerinin hedefi haline" geldiğini öne sürdü ve kararında "Dairemizin, Anayasa Mahkemesi tarafından 21.12.2023 tarihli Şerafettin Can Atalay (3) başvurusu yönünden verilen hak ihlali karannın 54. paragrafında; 'Anayasa'nın 142. maddesinin amir hükmüne ve Anayasanın 37. maddesinde yer alan tabii hakim ilkesine' açıkça aykırı hareket ettiği belirtilerek; yine Dairemizin, derece mahkemelerinin kararlarını denetleyen bir üst temyiz mahkemesi olduğunu görmezden gelmek suretiyle sanki sonradan oluşturulan bir mahkeme olarak göstermesi, 'terör örgütlerinin söylemlerd ile uyum göstermiştir. (Bu nedenle Anayasa Mahkemesi'nin, Şerafettin Can Atalay'ın bireysel başvurusu hakkında 25.10.2023 tarihli ihlal kararına hukuki değer ve geçerlilik izafi edilememekte ve bu bağlamda, Anayasa'nın 153. maddesi kapsamında uygulanması gereken bir karar bulunmamaktadır. Keza, Şerafettin Can Atalay hakkında verilen mahkumiyet kararının temyizi üzerine yapılan temyiz incelemesi sonucu 28.09.2023 tarihinde onanarak kesinleşen ve infazı kabil bir Yargıtay ilamı mevcuttur. 08.11.2023 tarihli değişik iş kararı üzerinden verilen ve Yargıtay'ın tespit niteliğindeki değişik iş kararı da bu hususlar belirlemektedir" denildi.
Kararda, Anayasa'nın 84/2. maddesinin Atalay'a, Anayasa Mahkemesine müracaat imkanı tanımadığı ve Anayasa Mahkemesinin bu konuda inceleme yetkisinin de bulunmadığı ifade edildi.
Ayrıca kararda söz konusu AYM kararının "juristokratik" bir davranış olduğu belirtildi.
"Takdir derece ve temyiz mahkemelerinindir"
36 sayfalık kararda, Anayasa’nın 14. Maddesine (Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozma ve demokratik ve laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetlerde bulunma) atıf yaptı ve Atalay'ın tahliye edilmesinin, kırmızı bültenle aranan Fethullah Gülen, Şerif Ali Tekalan, Recep Uzunallı, Adil Oksüz, Ekrem Dumanlı, Cemil Bayık, Murat Karayılan, Duran Kalkan, Sabri Ok ve Ali Ekber Doğan ile 15 Temmuz darbe girişiminde yer aldıkları iddia edilen ve haklarındaki mahkumiyet kararları henüz kesinleşmeyen generallerin de Meclis’e girebilmelerinin önünü açacağını ifade edildi:
“Bu durumun hukuken isabetli olduğunu savunmanın izahı kabil olduğunu söylemek mümkün değildir. Hiçbir hukuk sistemi de bir hakkın bu şekilde kötüye kullanılmasını himaye etmez. Bu itibarla esasında Anayasa koyucu, hangi suçların Anayasa'nın 14. maddesi kapsamında olduğunu tahdidi olmak belirlemişse de yukarıda sayılan ve bu kapsamda kaldığı kabul edilen mutlak terör suçları dışında suç olarak düzenlenen fiiller arasından da kapsamı belirleme görevini, özellikle soruşturma makamı ile derece ve temyiz mahkemelerinin takdirine bırakmıştır.”
"Anayasa hükümlerini uygulanamaz hale getiren merci"
Kararda, Atalay’ın “suçunun” Anayasanın 14. maddesi kapsamında yer alması ve soruşturmasına seçimden önce başlanmış olması nedeniyle, Anayasanın 83. Maddesindeki yasama dokunulmazlığından faydalanamayacağı belirtildi ve şöyle denildi:
“Kendisine Anayasanın tanımadığı bir yetki ile süper temyiz merci gibi davranarak ve farklı saiklerle hükümlü Şerafettin Can Atalay hakkında vermiş olduğu ihlal kararlarına hukuki bir değer ile geçerlilik izah edilemeyeceğinden ve keza Anayasa hükümlerini uygulanamaz hale getiren ve Anayasa'nın üstünlüğünü kabul etmeyen merci Anayasa Mahkemesi'nin bizzat kendisi olduğundan; Şerafettin Can Atalay hakkındaki hukuki değerden yoksun ve yasal yetkilerin aşılması suretiyle verilen hak ihlali kararlarına uyulmamıştır.”
13. Ağır Ceza Mahkemesi AYM kararını uygulamadı, dosyayı Yargıtay'a gönderdi
AYM Genel Kurulu, 21 Aralık 2023 günü Atalay dosyasında ikinci kez hak ihlali kararı verdi. Yüksek mahkemenin gerekçeli kararı ise 27 Aralık 2023'te Resmi Gazete'de yayınlandı.
Gerekçeli kararının açıklanmasının ardından dosyayı görüşen13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, dosyayı bir kez daha Yargıtay 3. Ceza Dairesi'ne gönderdi.
Mahkeme, oy birliğiyle aldığı kararda, ilk ihlal kararında verdiği gerekçeyi öne sürdü ve ihlal kararının Yargıtay’dan kaynaklandığı savundu.
Jüristokrakrasi nedir?
Jüristokrakrasi, yargıçlar yönetimi anlamına gelir. Demokrasiye zıt bir kavramdır, yargıçların oligarşik bir yönetim oluşturmasını tanımlar ve eleştirel bir anlam taşır. Oligarşik bir yönetim biçimidir.
Jüristokrasi, fonskiyon gaspı ile de tanımlanır. Olgunlaşmamış demokrasilerde sıklıkla görülen juristokraside yargı kurumunun başındakilerin yorum kabiliyeti ön plana çıkar ve yargıçların yorumları ile şekillenen kanunlar ile ülke yönetilmeye çalışılır. (kaynak:wikipedia)
(RT)