Eşi Savaş Buldan'ın ve Behçet Cantürk'ün 1994'te öldürülmeleriyle ilgili bilgilerin Ergenekon iddianamesinde yer almasının ardından bianet'in görüştüğü Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, Ergenekon davasına müdahil olacağını söyledi.
Buldan şimdilik süreci takip ettiğini, davanın başlamasını beklediğini ekledi. Ayrıca, Meclis'e Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu kurulmasıyla ilgili önerge verdiğini de anımsattı.
Sabah gazetesinin haberine göre Ergenekon iddianamesinin eklerinde yer alan bir mektup, Cantürk ve Buldan cinayetlerinin ordu-MİT-polis-mafya bağlantılı bir ekip tarafından işlendiğini öne sürüyor. MİT'ten Tarık Ümit'in adını veriyor.
Buldan: Ergenekon'da Kürt ayağı eksik
Buldan, bu dönemde öldürülenler için ayrıca bir hukuki sürecin mutlaka başlatılması gerektiğini düşünüyor. "Ergenekon'da Kürt ayağının eksik olduğunu biliyoruz. O dönemde [1990'ları kast ediyor] öldürülen, faili meçhul kalan insanların çoğu Kürt'tü. Aydınlar, demokratlar, iş insanlarıydılar.
"Ağar, Çiller, Demirel, Erkan, Güreş Ergenekon kapsamına alınmalı"
Buldan bu dönemde yönetimde olan Başbakan Tansu Çiller'in, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş'in, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'ın ve Olağanüstü Hal (OHAL)Bölge Valisi Ünal Erkan'ın mutlaka Ergenekon soruşturması kapsamına alınması ve yargılanması gerektiği kanısında.
"Bu adlar dönemin baş aktörleriydi. Bu cinayetlerle ilgili insanlardı. Yargılanmazlarsa, Ergenekon bir geçmişle yüzleşme olanağı değil, bir 'tasfiye operasyonu' olmakla kalacak. Demirel o dönemde 'Fırat'ın kenarında bir kuzu kaybolsa benden sorulur' diyordu ama Fırat'ın kenarında insanlar kaybolmuştu."
"Susurluk, Mumcu, Faili Meçhul komisyonu raporları raflardan inmeli"
Buldan faili meçhullerle ilgili iddialarını Susurluk döneminde de dile getirdiklerini, ama devletin bunu kabul etmediğini ve Susurluk dosyasının üzerinin örtüldüğünü dile getirerek, Susurluk, Uğur Mumcu ve Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma komisyonlarının raporlarının yeniden incelenmesi gerektiğini söyledi. Bu bilgilerin Ergenekon iddianamesiyle birlikte okunmasından yeni bilgiler elde edilebileceğini ifade etti.
"Cavit" imzalı mektup
İddianame eklerinin 228'inci klasöründe yer alan belge 25 Mart 2008'de Ergenekon operasyonu kapsamında tutuklanan İşçi Partisi Basın Bürosu Başkanı ve Aydınlık Dergisi Ankara Temsilcisi Hikmet Çiçek'te ele geçirildi. Kendini "Susurluk infaz timinden Cavit" olarak tanıtan kişi, el yazısıyla kaleme aldığı mektupta, Kürt iş insanları Cantürk ve Buldan'ı öldüren timin başında MİT mensubu Tarık Ümit'in olduğunu anlatıyor.
Faili meçhuller
Cantürk ve şoförü Recep Kuzucu 14 Ocak 1994'te zırhlı otomobilini durduran polis yeleği giymiş kişilerce kaçırılmıştı. Cesetleri bir gün sonra Sapanca'da bir parkta bulunmuştu. 25 Şubat 1994'te Cantürk'le ilişkisi olduğu öne sürülen avukat Yusuf Ekinci de, Ankara çıkışında ölü olarak bulunmuştu.
Savaş Buldan 2 Haziran 1994'te İstanbul Yeşilyurt'taki Çınar Oteli'nde, beraberinde arkadaşları Adnan Yıldırım ve Hacı Karay olduğu halde kaçırıldı. Cesetleri, 4 Haziran 1994'te Bolu-Yığılca ilçesinde, Yukarıkaraş köy yolunda bulundu.
27 Mart 1994'te İstanbul Aksaray'da, oto galerisi sahibi Diyarbakır Liceli Fevzi Aslan ve yeğeni Salih Aslan, yazıhanelerinde, polis olduklarını söyleyen kişilerce, gözaltına alındı. Bir gün sonra, Kınalı-Sakarya TEM Otoyolu'nun Hendek gişelerine yakın bölgede ölü olarak bulundular. Balistik inceleme sonucu, Behçet Cantürk cinayetinde kullanılan silahla Fevzi ve Salih Aslan'ı öldüren silahın aynı olduğu ortaya çıktı. (TK/EZÖ)