Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, Üniversite Senatosu’nda İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nin (İİBF) dağıtılma önerisi ile Fen-Edebiyat Fakültesi’nin ikiye bölünmesi kararının görüşülmesine dair açıklama yaptı.
Akademisyenler, okullarının kalıcı zarar görmemesi için yönetimin istifasını talep etti.
Boğaziçi Üniversitesi yönetiminden yeni karar: Fen-Edebiyat Fakültesi ikiye bölündü
“Son derece üzücü”
Akademisyenlerin açıklaması şöyle:
“Boğaziçi Üniversitesi Senatosunun 20 Aralık 2023 tarihli toplantısında alınan, üniversitemizin fakültelerinin yeniden yapılandırılmasına ilişkin karar ve bu kararın ardından yürütülen süreç kabul edilemez ve kaygı vericidir. Öğrencilerimiz ve kamuoyundan gelen ciddi tepkiler üzerine rektörlük tarafından yapılan ve tamamen gerçek dışı bilgiler içeren açıklama da utanç verici ve kurumumuz adına son derece üzücüdür. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinin kapatılması ve Fen-Edebiyat Fakültesinin Fen ve Toplum ve İnsan Bilimleri Fakülteleri olarak ikiye bölünmesi önerisi senato toplantı tarihinden sadece iki gün önce senatörlere bildirilmiştir.
“Bu öneri ise toplantı sabahı yeniden değiştirilmiş, bu sefer de, atanmış yönetim tarafından henüz 16 ay önce yeni bir fakülte altında yapılandırılmış olan eski Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu bölümlerinin İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesine eklenmesi gündeme alınmıştır. Ani gündem değişikliği ile, senatörler temsil etmekte oldukları birimlerle hiçbir danışma imkanları olmadan karar vermeye mecbur bırakılmışlardır. Ayrıca, Fen-Edebiyat Fakültesindeki tüm birimler fakültenin ikiye bölünmesi konusunda aylar önce olumsuz görüş bildirmiş olmasına rağmen konu hiçbir akademik kurulda tartışılmadan senato gündemine getirilmiştir. Dayatılan usul bu denli geniş çaplı bir yeniden yapılandırmaya ne denli özensiz ve keyfi bir şekilde girişildiğini gözler önüne sermektedir.
“Tepeden inme”
“Üniversitemizde üç yıldır itiraz ettiğimiz şeffaflıktan ve hesap verilebilirlikten uzak, tepeden inme karar verme anlayışı maalesef bir kez daha ortaya çıkmıştır. Üniversite yönetimi tarafından yapılan açıklama ise kamuoyunu yanıltma maksatlıdır. Öncelikle belirtmek gerekir ki senatoda rektör ve yardımcıları dahil 4 kişi, birden çok makam işgal etmeleri ve mükerrer oy kullanmaları sebebiyle 8 oya sahiptir. Son 3 yılda hoyratça yapılan değişikliklerle, Senato akademik birimleri temsil etme geleneğini kaybetmiştir. Böyle bir senatoda yapılan oylamanın sağlığından, salt veya nitelikli çoğunlukla karar alınması arasındaki farkın anlamından söz etmek mümkün değildir. Bu şartlar altında mevcut yönetimin yerleşmiş akademik usul ve esasları yok sayan tasarrufları meşru kabul edilemez.
“Fakültelerdeki birimlerin ve öğretim üyelerinin ya hiç haberinin olmadığı ya da olumsuz görüş bildirdiği, seçilmiş dekanlar yerine kurum dışından atanan dekanların fakülteleri temsil ettiği (hatta hakkında karar verilen Fen-Edebiyat Fakültesi’nde halen dekan vekili konumunda olan kişinin ise kuruma yeni getirildiği ve sadece 12 gündür vekalet konumunda bulunduğu) şartlarda bu kararın istişare ile alındığını iddia etmek kamuoyu ile alay etmektir.
Boğaziçi İİBF'yi kapatma planı: "Kayyımların yetkisinin daha çok artacağı bir dönem"
“Yeni yönetim krizi”
“Üstelik yıllarca tüm akademik birimlerde çalışılıp 2012'de Senato'da oybirliği ile kabul edilen akademik ilkeleri yok saymış, liyakat üzerine kurulu istihdam sistemini son 3 yılda tamamen altüst etmiş ve akademisyenlerden %94 güvensizlik oyu almış atanmış bir yönetimin sağlıklı bir kurumsal tasarım yapabilmesi zaten mümkün olmadığı gibi, yaptığı açıklamalarda okulun geleneklerinden ve itibarından söz etme meşruiyeti de bulunmamaktadır.
“Usullere en ufak bir saygı göstermeden alınan kararlarla Boğaziçi Üniversitesi yeni bir yönetim krizine daha sokulmaktadır. Öğretim üyelerinin yanı sıra, bin bir zorluklarla üniversitemize giren öğrencilerimiz de fakültelerinin bu şekilde dönüştürülmesine itirazlarını kuvvetle dile getirmektedir. Bu yönetimin ülkenin en güzide üniversitelerinden birini yönetemediği bir kere daha acı bir şekilde ortaya çıkmıştır. Bir üniversitenin akademisyenlerine ve öğrencilerine rağmen yönetilmesi mümkün değildir. Boğaziçi Üniversitesi düzeltilemeyecek zararlar görmeden bu yönetimin istifasını talep ediyoruz.” (TY)