Cumartesi Anneleri/İnsanları, sosyal medya üzerinden gerçekleştirdikleri 835. buluşmada 700'üncü haftada Galatasaray Meydanı’nda yapılan eylemde gözaltına alınan 46 kişi hakkında açılan davaya ilişkin açıklama yaptılar.
Açıklamada ilk sözü aynı zamanda açılan davanın avukatlarından olan İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan aldı.
TIKLAYIN-"Şiddete uğrayan bizdik, devletin yargılanması gerekirdi"
Açılan davanın ve istenilen cezanın kanuna aykırı olduğunu belirten Türkdoğan, "Cumartesi Anneleri adaleti ve hakikati temsil ediyor bu davanın sonunda beraat kararı çıkacaktır" dedi.
Avukat Emel Ataktürk de “Kamusal bir alan olan Galatasaray Meydanında toplanmak tümüyle meşru bir ifade biçimidir. Bu bakımdan yasalar ve uluslararası sözleşmeler altında kamusal yargı tacizine maruz bırakılmaları kabul edilemez” diye konuştu.
İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi ve Anayasa hukukçusu Kerem Altıparmak ise, her hafta yapılan eylemden kolluk kuvvetlerinin haberdar olduğunu ve “bildirim yapılmadığı” gerekçesiyle dava açılmasının anlamsız olduğunu söyledi.
TIKLAYIN-"700. haftaya müdahale ve dava, tüm topluma bir mesaj"
835. haftanın açıklamasını yapan gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren’in yeğeni Setenay Yarıcı, Galatasaray Meydanı’nda vazgeçmeyeceklerini söyledi ve ekledi:
“Elimizdeki karanfillere karşı toma ile, copla, gazla, kalkanla geldiler. Bizi darp ederek gözaltına aldılar. Bugüne kadar tüm başvurularımızı sonuçsuz bırakan yargı makamları da toplanma özgürlüğümüzün ihlal edildiği, işkence koşullarında gözaltına alındığımız 700. haftada bu suçu işleyenleri değil, bizi suçladılar.
TIKLAYIN-Cumartesi İnsanları: #GalatasarayMeydanıBizim
"Davalı değil, davacıyız"
"Hakkımızda dava açtılar. Savcı iddianamesinde davayı somut bir delile dayandıramadığından ‘toplanma için bildirim yapılmadı’ dedi. 699. hafta boyunca, aynı gün ve saatte yapılan ve artık geleneksel hale gelmiş olan toplanmayı ‘bildirimde bulunulmadı’ diye yasadışı ilan etti.
“Adliyelerde yargılanması gerekenler bizler değil, kayıplarımızın failleridir. Bizim onları aramamızı, adalet istememizi suç haline getirdiler. Üzerimize atılı suçları reddediyoruz. Asıl biz hukuku işletmeyenleri, adaleti siyasete alet edenleri suçluyoruz.
"Mahkemede haykırdık: davalı değil, davacıyız. Kaç yıl geçerse geçsin, bedeli ne olursa olsun kayıplarımızı aramaktan ve 136 haftadır hukuksuz bir biçimde bize kapatılan kayıplarımızla buluşma mekânımız olan Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.” (RT)