Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlum Der) tarafından Ankara Konur Sokak'ta kurulan Roboski'ye Adalet Standı'nın dün 34. günüydü. Standın konuğu ise sosyolog İsmail Beşikçi'ydi.
Beşikçi: "Kürtlere gözdağı verilmek istendi"
Van'ın Özalp ilçesinde 33 Kürt köylüsünün kaçakçılık yaptıklarını iddiasıyla kurşuna dizilmesi olayı gibi Roboski Katliamı'nın da Kürtlere bir gözdağı olduğunu söyleyen Beşikçi, o dönem kurulan Kürdistan Mahabat Cumhuriyeti'nin Kürtleri etkilemesinin istenmediğini belirtti.
Beşikçi "34 kişinin kaçakçılık yaptığı ve geçiş saatleri bilinmesine rağmen katledilmesi, 1943 yılında 33 Kürdün kurşuna dizilmesi gibi bir gözdağıdır" dedi.
Roboski Katliamı'nın da bir gözdağı olmasını ise, "Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin Kürtler arasında bir moral kaynağı yaratmasından korkuldu" sözleriyle yorumladı.
"Bu etkinin derinleşmesi ve yaygınlaşmamasını engellemek için bir gözdağına ihtiyaç vardı. Bence budur neden."
Beşikçi konuşmasının ardından "Duygunu paylaş" adı verilen deftere Roboski Katliamına ilişkin hissettiklerini yazdı.
Encü: "Katliam bilinçli olarak yapıldı"
Roboski Katliamı'nda yakınlarını kaybeden Ferhat Encü ise "Arap Baharı"ndan Kürtlerin etkilenmemesi için böyle bir katliamın gerçekleştirildiğini söyledi.
"Roboski'de yaşanan katliam insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak kabul edilmeli. Onların yaptıkları kaçakçılık, silah ya da uyuşturucu kaçakçılığı değildi. Orada kazma kürek işi olsaydı bu yolu kullanmazdılar."
Katliamın bilinçli olarak yapıldığını da sözlerine ekleyen Encü "Çünkü dedikleri gibi hata olsaydı katliamın sorumluları açığa çıkartılırdı" diye konuştu. (SK/HK)