Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Disiplin Kurulu üyesi ve Günlük Evrensel gazetesi diplomasi muhabiri Sultan Özer, akreditasyonunun yenilenmemesi, Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu toplantılarını izlemesine izin verilmemesini yargıya taşıdı.
TGS ve gazeteci Özer adına, avukat Meliha Selvi'nin Ankara İdare Mahkemesi'ne bugün açtığı davanın dilekçesinde, akreditasyon yasağının geri alınması ve "yürütmenin durdurulması" istendi.
11 yıllık sarı basın kartı sahibi ve 8 yıllık Başbakanlık muhabiri olan Özer, 10 Kasım'daki Bakanlar Kurulu sonuç açıklamasını izlemesine "akreditasyonu iptal edildiği" gerekçesiyle izin verilmemişti.
Hürriyet gazetesinden Hasan Tüfekçi ve Turan Yılmaz, Milliyet gazetesinden Abdullah Karakuş, Star Televizyonu'ndan Fatma Çözen ile Akşam gazetesinden Ali Ekber Ertürk da yasaktan etkilenmişti.
Özer: Keyfi ve sansür niteliğinde bir engelleme
Başbakanlığı izlemesi engellenen Özer, dava açılmasının ardından mahkeme önünde yaptığı açıklamada, ilgiden dolayı gazetecilere teşekkür ederek, "bunu meslek dayanışması açısından önemsiyorum" dedi.
Başbakanlığın, kendisiyle birlikte 7 gazetecinin akreditasyonunu yenilemediğini kaydeden ve bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısını da izleyemediğini açıklayan Özer, hakkının elinden alınmasına neden olan karar için "keyfi ve sansür niteliğinde bir engelleme" dedi.
Dedeoğlu: Yargı kararı, sansürü ortadan kaldırmalı
TGS Ankara Şubesi Başkanı Turgut Dedeoğlu da yargıdan çıkacak kararın, "basın özgürlüğünün önündeki engellerin aşılmasında, basına uygulanan sansürün ortadan kaldırılmasına yardımcı olacağını ve her kurumun kendi gazetecisini yaratma çabasına da set çekeceğini" ifade etti.
Daha sonra konuşan Dedeoğlu, akreditasyon konusunun ülkemizde hala bir sorun olarak gündemde olduğunu belirterek, "Asker, akreditasyon yoluyla birilerini karargah dışında bırakıyor, Başbakanlık kurallara uymadı diye akreditasyon iptal ediyor" diye konuştu.
"Medya halk adına bekçilik yapıyor"
"Sistemin adı demokrasiyse ve hukuk devleti olma sıfatı Anayasada özellikle belirtilmişse, halkın haber alma hakkını kullanan medyanın özgürlüğünü, kızanlar ve küsenler de korumak zorunda" diyen Dedeoğlu, "ulusal güvenlik ya da terörle mücadele gibi kavramların da bu gerçeği değiştiremeyeceğini" söyledi.
"Siyasiler de, asker-sivil bürokrasi de medyanın halk adına bekçilik yaptığını unutmamalı" uyarısı yapan Dedeoğlu, yalan, yanlış, abartılı habercilik anlayışına verilecek en etkili cevabın tehdit, baskı, sansür, boykot çağrıları veya akreditasyon olmadığını ifade ederek, "O yayınlara en etkili cevabı yalandan, dolandan, abartıdan hoşlanmayan gazete ve gazeteciler verecek" dedi.
Basın açıklamasına TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi, Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve Petrol-İş Ankara Şubesi Başkanı Mustafa Özgen ile şube yöneticileri de destek verdi. (EÖ)