Bu durum, en son Başbakanın açtığı "manevi tazminat" davasında "Günlük Evrensel" gazetesinin 10 milyara mahkum olmasıyla gündeme geldi.
Ancak daha önce de, "Tavır" dergisinin kapatılması, İzmir Barosu'nun "Kantar" Eki'ne açılan soruşturma, Seyit Saatçi ve Aşkın Ayrancıoğlu'nun bir karikatür sergisinden Boyabat'ta gözaltına alınmaları ve yargılanmaları da karikatüre bakışı ortaya koyan uygulamalar oldu.
Başbakan kazandı, Danışmanı sırada
Danışmanı Cüneyt Zapsu'nun Başbakan nezdinde ne denli etkili olduğunu anlatan "AKP'nin Derin Başkanı" yazısının yanında, Zapsu'yu Erdoğan'ın sırtında gösteren karikatüre yer verilmesi, ceza nedeni olarak değerlendirildi.
Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesi, Bush ve Blair ile ilgili karikatürlere ceza verilmediği iddia edildiyse de, Başbakanın tazminat talebinin kabul etti. 27 Ekim'de ise, bu kez Danışman Zapsu'nun aynı karikatüre açtığı 5 milyarlık davası görülecek.
Davadan gazete sahibi Fevzi Saygılı, sorumlu yazı işleri müdürü Taylan Bilgiç, köşe yazarı Bahadır Özgür ve karikatürist Sefer Selvi yargılanacak.
Baronun "Vampir" resmine soruşturma
Karikatüre bakışı yansıtan bir diğer gelişme İzmir'de 23 Haziran'da yaşandı. İzmir Barosu'nun Avukatlar Günü nedeniyle yayımladığı "Kantar" eki için soruşturma açıldı, "Adliye'nin manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif"ten açılmak istenen dava Adalet Bakanlığı'na takıldı.
Nisan 2004'te yayımlanan ekteki vampir resmi nedeniyle Cem Koç karikatürist olarak, Avukat Hasan Yalçın ise sorumlu yazı işleri müdürü olarak soruşturmaya uğradı. Savcı ve hakimlerin "vampir" şeklinde gösterildiğinden hareketle Koç ve Yalçın'ın ifadelerini alan İzmir Basın Savcısı Ali Fuat Taşkın'ın dava açma girişimine Bakanlık izin vermedi.
"Tavır" dergisi 15 gün kapatıldı
Aylık "Kültür Sanat Yaşamında Tavır" dergisi ise, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun'a Üstün Hizmet Madalyası verilmesini eleştiren bir yazı ve karikatür nedeniyle kapatıldı. Yayının "milli güvenliği tehdit" ettiği savunulduğundan dergi, 20 Temmuz'dan itibaren 15 gün süreyle kapalı kaldı.
Haberde, Ertosun döneminde hapishanelerde yapılan ve adına "Hayata Dönüş" denilen operasyonda 28 kişinin öldürüldüğü ve sonrasında ölüm oruçlarında 107 kişinin de hayatını kaybettiği bilgisine yer verildi.
Karikatürde, boynunda madalyası bulunan Ertosun'un çevresinde başları kesik insanlar bulunuyor. Mahkemenin, karikatürle sanki 107 kişinin ölmesinin tek sorumlusunun Ertosun olduğu izlenimi yaratarak, kendisinin terör örgütlerine hedef gösterildiği tespitine yer verdiği belirtildi.
İstanbul 2 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin (DGM) 4 Aralık 2003'te aldığı ve daha sonra onanan kararında "Ertosun'a madalya verilmesine ilişkin yazının bütünü ve yazının bitişiğindeki karikatür incelendiğinde, haber görünümü altında Ertosun'un terör örgütlerine hedef göstererek şekilde isminin zikredildiği anlaşıldı. Yazı haber vermenin ve eleştirinin çok ötesindedir. Artık Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10/1 maddesindeki ifade özgürlüğü ilkesine sığınılamaz" denildi.
Eylül 2003 tarihli dergi sayısındaki bu yayın nedeniyle dergi sahibi Muharrem Cengiz ile yazı işleri müdür Ahu Zeynep Görgün'e de toplam 4 milyar 725 milyon lira para cezası verildi.
Bilirkişi : Her şey 159'a girmez
Boyabat Halk Kütüphanesi'nde 5-9 Haziran 2001 tarihleri arasında açtıkları sergide karikatürlerine el konulan ve bir gece gözaltında tutulan karikatür sanatçıları Seyit Saatçi ve Aşkın Ayrancıoğlu, iki yıldan fazla bir süre yargılandıktan sonra 11 Mart 2004'te beraat ettiler.
Boyabat Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği beraat kararında, TCK'nın 159. maddesinin ihlal edilmediği görüşüne yer veren 26 Ocak 2004 tarihli bilirkişi raporu etkili oldu.
Bilirkişi, raporunda, "Sanıklar yaptıkları karikatürlerde 'faşizmi' ve kendilerine göre ülkemizde cereyan eden 'faşizan uygulamaları' kınamak istemişlerdir.
Kolluğun tüm uygulamaları kamunun eleştirisine açıktır. Kolluğun eylem ve işlemlerini her değerlendirmeyi TCK'nın 159. maddesi hükmüne sokmaya kalkarsak, bu kez insanlarımızın en temel hakkı olan 'ifade hürriyetini', Anayasanın ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin açık hükümlerine rağmen kısıtlamış oluruz. Karikatürlerde kolluğun 'faşizan uygulamaları' eleştirilmektedir. Gerçekten, bu tür uygulamaların olduğu konusunda TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nun çalışmalarına göz atmak yeterlidir" ifadelerine yer verdi.
Karikatüristler esas hakkındaki savunmalarında, bilirkişiye atfen, "Üyesi olduğumuz Karikatürcüler Derneği bile yargılanan karikatürlerimizi anlayıp savunamıyorken, son bilirkişi raporunda anlaşıldığımızı görmek sevindirici olduğu kadar önemlidir de bizim için" dediler.(EÖ/EÜ)