Cumartesi Anneleri/İnsanları 414. kez buluştukları Galatasaray Meydanı’nda 18 yıl önce kaybedilen Cüneyt Aydınlar'ın akıbetini sordu.
Kardeş Recep Aydınlar, “Barış gelecekse bu ülkeye önce bizlerle yüzleşilmesi gerek. Bu barışın tohumları temiz olmalı” dedi.
"Berfo ana gitti; burada artık ikinci, üçüncü kuşaklar var. Çocuklarımız 'gözaltında kayıp ne demek' diye soruyor. Devlet bu çocuklarla yüzleşmeli, helalleşmeli ki temiz bir barış gelsin."
"Elimizden kaçtı" dediler
İHD İstanbul Şubesi Kayıplara Karşı Komisyon adına açıklama yapan Nimet Tanrıkulu, Aydınların hikayesini şöyle anlattı:
İstanbul Üniversitesi öğrencisi olan Aydınlar, 1994 yılı şubat ayında Bakırköy'de Ömür otobüs durağında gözaltına alınarak Gayrettepe Siyasi Şube'ye götürüldü.
Şubede onu soran ailesine ve İHD avukatlarına "Yer göstermeye götürdük, elimizden kaçtı, kayıplara karıştı" denildi.
Çok sayıda kişi tanıklık yaparak Aydınlar'ın ağır işkence gördüğünü ve "Ölmeye hazır mısın, ölmeye gidiyorsun" diyen polisler tarafından sürüklenerek hücreden götürüldüğünü söyledi.
Zamanaşımı
28 Şubat 1994 günü polislerin "Yer göstermeye götürmüştük" dedikleri Beyoğlu Kadirler Yokuşu'ndaki mahalle sakinleri, 30 kadar polis eşliğinde getirilen Cüneyt Aydınlar'ın elleri kelepçeli, kan içinde, bir ayağı kırık ve yürüyemez halde olduğunu söyledi.
Ailenin ve İHD'nin girişimleri sonuçsuz kaldı. 2009’da suçun üzerinden 15 yıldan fazla zaman geçmiş olduğu için zaman aşımı gerekçesiyle “kovuşturma yapılmasına yer olmadığına” karar verildi.
Açıklamada, Başkomiser Ahmet Erkut, polisler Doğan Özdemir, Mehmet Yalın, Ali Çinal başta olmak üzere İstanbul Emniyet Personel Şube Müdürlüğü'nde isimleri kayıtlı, Terörle Mücadele Şubesi'ndeki 3 No'lu TİM'de çalışanların Aydınlar’ı işknece ile sorguladıkları ve kaybettikleri belirtildi.
18 yıl sonra kuyudan çıkan kemikler
Nimet Tanrıkulu ayrıca kayıp yakınların yıllardır verdiği mücadele sonucunda 17-25 Şubat tarihleri arasında Dargeçit/Boğaz köyünde yapılan kazılarda kuyularından çıkartılan yanmış kafatası ve kemiklerden birinin 18 yıl önce Dargeçit'te gözaltına alınarak kaybedilen yedi kişiden biri olan Mehmet Emin Aslan'a ait olduğunun Adli Tıp Kurumu raporu ile kesinleştiğini açıkladı.
Tanrıkulu, “Devletin yalanı 18 yıl sonra İHD Mardin Şubesi tarafından açığa çıkartıldı" dedi. (NV).