Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Türkiye Yayıncılar Birliği (TYB), Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) ve PEN Yazarlar Derneği, bugün TGC Burhan Felek Konferans Salonu’nda yaptıkları ortak basın açıklamasında gazetecilere yönelik baskı, soruşturma ve tutuklamalara tepki gösterdi.
"Basın özgürlüğüne ve gazeteciye dokunma" başlıklı basın toplantısında basın meslek örgütleri, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş’ın serbest bırakılmasını talep ederken Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) basın ve ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması için çağrı yaptı.
Toplantının moderatörlüğünü TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş üstlendi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti adına Başkan Vahap Munyar, Türkiye Gazeteciler Sendikası adına Genel Başkan Gökhan Durmuş, Türkiye Yayıncılar Birliği adına Başkan Kenan Kocatürk, PEN Yazarlar Derneği adına Başkan Zeynep Oral, Türkiye Yazarlar Sendikası adına 2. Başkan Mustafa Köz konuştu.
"Gazetecilik mesleği engellenmemeli"
Baskılara rağmen hak odaklı gazetecilik anlayışını benimseyen gazetecilerin mesleklerini evrensel etik ilkelerle yapmaya devam edeceklerini belirten TGC Başkanı Vahap Munyar şunları kaydetti:
Gazetecilik mesleğini onuruna uygun yapabilmek için meslektaşlarımızın önce iş bulabilmeleri, sonra Basın İş Yasası ile çalıştırılmaları, hakça ücret almaları gerekiyor.
Ardından da ‘haber yaptı’ diye hiçbir siyasetçi tarafından hedef gösterilmemeleri, fiziksel saldırıya uğramamaları, uğradıklarında ise saldırganların cezasızlıkla ödüllendirilmemesi şart.
Tabii gazetecilik yapabilmek için bu şartların sağlanması yetmiyor. Siyasetçilerin kamu yararına olmayan faaliyetlerini haberleştirdikleri için de gazetecilerin suçlu olarak damgalanmamaları, haksız gözaltı ve tutukluluk kararlarıyla mesleklerini yapmalarının engellenmemesi gerekiyor.
Suat Toktaş’ın tutuklanmasının gazetecilik faaliyeti nedeniyle olduğunun altını çizen TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş ise şöyle konuştu:
Gazeteciler hakkında verilen yurt dışı çıkış yasakları ve denetimli serbestlik kararları dahi gözdağı vermekten başka bir şey değildir. Kanuna aykırı olduğu gibi insan hakları temel standartlarına da aykırıdır. Meslektaşımız özgür bırakılmalıdır
"Gözaltılar anayasaya aykırı"
PEN Yazarlar Derneği Başkanı Zeynep Oral, gazetecilere yönelik gözaltıların anayasaya aykırı olduğunu vurguladı. Oral “Maalesef ‘Ben Anayasayı tanımıyorum’ diyen bir iktidar yönetimindeyiz” dedi.
Araştırmacı gazeteci Uğur Mumcu’nun öldürülmesinin 32. yıldönümünü de hatırlatan Oral, şöyle konuştu:
Uğur Mumcu’nun bugün karşılaştığımız karanlık ve korkunç günleri ilk görenlerden biri olduğu için öldürüldüğünü söylüyorduk. Türkiye’nin birçok köşesinde onun şu sözlerini tekrarlıyorduk. Ne diyordu anımsayalım:
‘Çare, solda ve sağda, düşünce özgürlüğünü kısıtlayan bütün engellerin kaldırılmasıdır. Bir başka çare de yoktur. Ancak, özgürlükçü ve demokratik toplumlarda bu ‘siyaset-tarikat-ticaret’ üçgeni ile savaşılır. Kapalı rejimlerde ise bu akımlar, devlet kadrolarını, sinsi ve karanlık yöntemlerle ele geçirirler. Demokrasilerde çözüm yolları yasaklarla değil, özgürlüklerde aranmalıdır.’
Gazetecilik faaliyetlerinden ötürü 25 gazeteci tutuklu
TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş yaptığı konuşmada iktidarın gazeteciliği suç olarak gösteren çalışmalarına işaret etti:
İktidar bu baskı politikalarından vazgeçmedi, gazeteciler de gerçekleri topluma ulaştırma mücadelesinden. Halk TV çalışanı meslektaşlarımızın son olarak yaşadığı baskı ise gerçekleri topluma ulaştırma gayretinden ibarettir, ama bu gayretin sonucunda Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş tutuklandı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un “gazetecilik faaliyetlerinden dolayı cezaevlerinde gazeteci yok” açıklamasına değinen Durmuş 25 gazetecinin gazetecilik faaliyetleri nedeniyle Türkiye’nin çeşitli cezaevlerinde tutuklu bulunduğunu hatırlattı.
“Neden gazeteciler haberlerini savunmak zorunda?”
Durmuş konuşmasını şöyle sürdürdü:
Adalet Bakanı’na şunu sormak gerekiyor: Eğer cezaevlerinde gazeteci yoksa neden mahkemelerde tutuklu olan meslektaşlarımız haberlerini savunmak zorunda kalıyor? Yaptıkları haberlerle toplumu bilgilendirmeyi hedeflediklerini açıklamak zorunda kalıyor?
Hâkim ve savcıların tarafsızlığını yitirdiği bir dönemde gazetecilerin de iktidarın yanında olması isteniyor. Yaşanan katliamlar, hukuksuz kayyım atamaları, 12 yıl sonra gelen Gezi cezaları, gazetecilere yönelik tutuklamalar hep gündem değiştirme çabalarıdır. İktidar artık gazeteciler üzerinden oyun oynamaktan vazgeçmelidir.
“Toplumun haber alma özgürlüğü kısıtlanıyor”
Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk ise ifade özgürlüğünün toplum ve yazarlar için önemli olduğunu vurguladı ve dayanışma çağrısında bulundu:
İfade özgürlüğü olmazsa yayıncılar kitap yayınlayamazlar; kitaplar olmazsa okurlar okuyamazlar. Ülkemizde yalnızca kitap dünyasında değil, basın ve medya üzerinde, kültür ve sanat alanlarında, sokakta ve internette hukuk dışı fiili baskılar sürüyor. Gazetecilerin yaptıkları haberler veya köşe yazıları nedeniyle haklarında soruşturmalar açılıyor. Toplumun haber alma özgürlüğü kısıtlanıyor. Düşünce ve düşünmek ek düzenlemelerle yok edilmeye çalışılıyor. İfade, yayınlama ve okuma özgürlüğümüze yapılan bu saldırılara birbirimize destek olarak karşı durmalıyız.
“Korku toplumları böyle yaratılır”
Türkiye Yazarlar Sendikası 2. Başkanı Mustafa Köz ise yaptığı konuşmada ifade özgürlüğüne yönelik baskılara karşı dayanışma çağrısını yineledi:
Bir ülkede yazan, düşünen, yazarın, gazetecinin, bilim insanın özgürlüğü elinden alınıyorsa, o ülkenin özgürlüğü baskı altında demektir. Gazetecilerin gözaltına alınması, tutuklanması, gazetecilere olduğu kadar bütün topluma gözdağı ve bir büyük gözaltı demektir. Korku toplumları da böyle yaratılır. Düşünmeyin, duymayın, yazmayın deniyorsa geriye yazma özgürlüğünden, düşünce özgürlüğünden hiçbir şey kalmıyor demektir. Buna karşı yazarak, düşünerek, konuşarak ve dayanışmayla direnmemiz gerekiyor.
PEHLİVAN VE OĞUZ SERBEST
Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş tutuklandı
Bugün 02:07
Suat Toktaş ve Kürşad Oğuz’a da gözaltı
29 Ocak 2025
Barış Pehlivan, Serhan Asker ve Seda Selek gözaltına alındı
28 Ocak 2025
(EC)