"Katil erkek egemenliğidir."
Galatasaray Meydanında, "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Platform"dan 150 kadın bir saat boyunca yere serdikleri mor bir bezin üzerine öldürülmüş, şiddete uğramış kadınların fotoğraflarını sererek etrafında oturdular.
"Bedenimiz, emeğimiz, kimliğimiz bizim" diyen kadınlar, "25 Kasım Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü" nedeniyle tüm dünyada ve Türkiye'de sokaklardaydı.
Kadınlar devlet, toplum ve aileler tarafından uygulanan her türlü şiddete karşı dün (25 Kasım), "Bağır Herkes Duysun, Erkek Şiddeti Son Bulsun" diyerek dayanışmayı yükseltti.
"Şiddet, erkek iktidarını zorla korumaktır"
Çevreden geçen kadınların da katıldığı oturma eyleminde "Biji Biratiye Gelan", "Yaşasın Kadın Dayanışması", Jin Jiyan Azadi", Yaşasın Kadınların Özgürlüğü"nün yanısıra kadınlar taleplerini içeren sloganlar attı. Türkçe-Kürtçe yapılan basın açıklamasında Türkiye'de geçen yıl 72 bin 643 kadının şiddete maruz kaldığı bilgisi de yer aldı.
"Çocukken 'sıcak aile yuvası' denen evlerde, 'eğitim yuvası' denen okullarda bedenimize değen, anlamını bile çözemediğimiz eller; kocalarımızın yatakta zorlayarak tatmin ettiği cinsel saldırganlıklar; işyerindeki sarkıntılıklar ve bedenlerimize yönelik baskılar, dev plazalarda, ofislerde dinlemek zorunda kaldığımız cinsel imalar; gözaltında copların ve postalların eşliğinde uğradığımız tecavüzler, F-tipi hücrelerde maruz kaldığımız tacizler, tecavüzler, devletin bekası adına köy meydanında çırılçıplak soyulmalarımız, genelevlerde pazarlanan bedenlerimiz, “namus” adına katledilmelerimiz…"
Basın açıklamasında şiddeti "Patriarka ve kapitalizmin kadın bedeni ve emeği üzerindeki denetim ve iktidarlarını zor yoluyla korumanın aracı" olarak niteleyen kadınlar, bu baskının şovenizmle, militarizmle, savaş politikalarıyla arttığına dikkat çekti.
"Kadınların özgürlük mücadelesi sindirilmeye çalışılıyor"
"Başta Kürt kadınları olmak üzere bu topraklardaki tüm kadınların özgürlük mücadelesi sindirilmeye çalışılıyor. Dinsel ve milliyetçi muhafazakârlığın erkek egemenliği aracılığıyla örgütlediği şiddet, biz kadınların yaşam alanlarını sınırlamayı hedefliyor."
Türkiye'de "baskıya, kimliksizleştirmeye, örgütsüzleştirmeye, inkar ve imhaya" direnen Kürt kadınlarına yönelik baskı ve saldırılar yapıldığının altını çizen kadınlar "Binlerce oy alarak milletvekili seçilen mücadele arkadaşlarımız Sebahatler, Sevahirler, Fatmalar tek tek hedef tahtasına oturtulurken, cinsiyetçi şoven medya tarafından hedef gösteriliyor" dedi.
"Bugün 25 Kasım. Bugün 'Şiddete karşı kadın dayanışması, Fatma Kurtulan’la dayanışmak' diyoruz. 'Bugün kadın dayanışmasının anlamı evde dayak yiyen kadınla sesi bastırılmaya çalışılan Kürt kadınlarının ellerini, mücadelelerini birleştirmek' diyoruz. 'Bugün şiddete karşı kadın dayanışması, fuhuştan başka seçeneği kalmayan travesti Hülya’nın da, namus adına katledilen Güldünya’nın da katillerinin aynı olduğunu görmek' diyoruz." (NY/GG)
* Fotoğraf: Nilgün Yurdalan