Fotoğraflar: Gönül İlhan
Cumhuriyet Alanı’nda bugün saat 17.00’de bir araya gelen Ayvalık Demokrasi Platformu üyeleri, İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırılarını protesto etti.
Sadettin Karabulut’un okuduğu, “Filistin halkına yönelik emperyalist saldırılara son” başlıklı basın açıklamasında konuya ilişkin şu görüşlere yer verildi:
"100 yıldır kanıyor"
“Son günlerde İsrail’in Mescid-i Aksa’da yaptığı katliamlar ve Gazze’ye yönelik vahşice hava bombardımanları vesilesiyle Filistin, ülkenin ve dünyanın öncelikli gündemi haline geldi. Son yapılan saldırılar nedeniyle çocuklar da olmak üzere birçok insan öldü ve yüzlerce yaralı var. Yaklaşık yüz yılı aşkın bir süredir kanayan bu yara hala kanamaya devam ediyor.
“Başta İslam ülkeleri olmak üzere çeşitli ülkelerin yöneticileri, BM, İslam İşbirliği Teşkilatı saldırıların durdurulmasını isteyen, gerçek hayatta bir karşılığı olmayan ve İsrail’e hiçbir zararı dokunmayan mesajlar yayımlıyor, çağrılar yapıyor. Bu yüzden de İsrail, Filistinlilere yönelik saldırılarını, ABD’nin bazen örtülü, çoğu zaman da açıkça desteği ile, hiçbir engelle karşılaşmadan sürdürebilmektedir.
“Bugün de İsrail’in saldırılarına karşı tepkiler günü kurtarmaktan başka bir kaygısı olmayan rutin tepkiler olarak kalıyor.
"Ümmeti göreve çağırmak"
“Saldırılar sürerken, Suudi Arabistan ve Mısır Dışişleri Bakanları ile görüşen Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, ‘ümmeti’ sorumluluk üslenmeye çağırıyor; İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) toplanarak etkili kararlar alacağını öne sürüyor. Tabii inanan olursa!
“Buradan da anlıyoruz ki, Türkiye Dışişleri Bakanı, öteki İslam ülkelerinin yöneticileri gibi, son 30 yıldır Filistin sorunu etrafındaki gelişmelerden hiçbir ders almamıştır. Çünkü, ‘ümmeti’ göreve çağırmak, sorunu İslam’la Hristiyan-Yahudi medeniyetleri arasındaki, ‘Medeniyetler Savaşı’ çizgisine çekmektir ve son 30 yıldır bu ihvancı, İslamist çizgi Filistin sorununun en önemli zaafı olarak ortaya çıkmıştır.
“Çünkü bu yola girilerek Filistin İhvancı Hamas tarafından bölünmüş, Filistin davası da dünya demokratik kamuoyunun her ülkeden ilerici demokrat güçlerin desteğinden yoksun hale getirilmiştir.
Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkı
“Daha birkaç gün önce, 6 Mayıs tartışmalarında Deniz, Yusuf Hüseyin’in ve o dönemin pek çok gençlik önderinin Filistin’e gittiğini, emperyalizm ve siyonizme karşı savaştıklarını konuştuk.
“Çünkü Filistin Ortadoğu’da, emperyalizme ve iş birlikçisi yerli gericiliklere karşı, ‘laik ve demokratik bir düzen’ mücadelesinin önemli dayanağıydı.
“Bu nedenle de Filistin mücadelesi, 1990’lara kadar, bir Yahudi-İslam ya da İslam-Yahudi-Hıristiyan mücadelesi değil, ‘laik ve demokratik bir Filistin’ için Filistinlilerin kendi kaderini tayin hakkı mücadelesiydi. Bugün ise tam tersine ‘Ümmetin İsrail’e karşı mücadelesi’, daha genelde de ‘İslam’la Yahudi-Hıristiyan Yahudi savaşı’ çizgisinde bir mücadeleye çekilmiştir.
“Kudüs’ün İsrail’in başkenti olması ve Filistinlilerin kazanımlarının başlıcalarının nerdeyse tamamını ortadan kaldıran ve 50 milyar dolarlık yatırımlarla, işsizlik ve yoksulluk sorunu çözmeyi vadeden anlaşmaya başta çok tepki gösterilse de son aylarda; Mısır’dan sonra Ürdün, BAE ve Fas ilişkilerini normalleştirmek için İsrail’le anlaşmalar imzaladılar. Sudan, Suudi Arabistan, Libya, Cezayir, Körfez ülkeleri, Umman, gibi ülkelerin de İsrail’le ilişkileri normalleştirmek için hazırlandıklarını artık herkes kabul ediyor.
“Nerede ‘One minute’”
“Nerede o Davos’ta Şimon Perez’e, ‘One Minute’ diye kükreyen Erdoğan!
“Gelinen yerde artık, ‘ümmet’in desteğine bağlanan bir Filistin davasının eskisi kadar bile etkili olmayacağı bir döneme girdiğimiz görülüyor. Filistin davası’nın yeniden ele alınıp tartışılmasını, Filistin mücadelesinin ‘laik, demokratik Filistin mücadelesi’ olarak yeni gelişmeler ışığında değerlendirilirse, bölge ülkelerindeki demokrasi ve antiemperyalizm mücadelesinin zenginleştirilmesinde Filistinlilerin deneyimlerinden de yararlanılırsa, Filistinlilerin çektikleri büyük acılar ve sıkıntılar boşuna çekilmiş olmayacaktır.”
“Ekonomik ilişkiler askıya alınmalı”
Ayvalık Demokrasi Platformu şu talepleri sıraladı:
* ABD ve İsrail ile bütün askeri antlaşmalar derhal iptal edilmelidir.
* İsrail ile tank ve silah modernizasyonuna dair bütün antlaşmalar yırtılıp çöpe atılmalıdır.
* ABD ve İsrail ile bütün ikili antlaşmalar dondurulmalı ve ekonomik ilişkiler askıya alınmalıdır.
* Bütün emperyalistlerle birlikte bölge gericilikleri Ortadoğu’dan çekilmeli, bölgenin geleceğine halklar karar vermelidir. Filistin halkı kadar, bölgenin ezilen diğer halklarının da Türkiye’den atmasını istedikleri adım budur. Aksi halde, kapı önü basın toplantılarında efelenip kapı arkasında pazarlıklara girişenlerin halk nezdinde yeri yoktur.
* Ayvalık Demokrasi Platformu Filistin halkının haklı mücadelesinin yanındadır. Filistin halkına yönelik barbarca saldırıların son bulması için başta işçi ve emekçiler olmak üzere bütün halkımızı Filistin halkıyla dayanışmaya ve her yerde kanlı saldırıları protesto etmeye çağırıyoruz. (Gİ/EKN)