Fotoğraf: Moskova/AA (Arşiv).
Moskova'da yabancı ülkelerin büyükelçileriyle bir araya gelen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Filistin ile İsrail arasındaki şiddetin durdurulmasının zorunlu olduğunu, çatışmaların çok sayıda kişinin ölümüne yol açtığını belirtti.
Putin, "Filistinliler ve İsrailliler arasında çatışmaların patlak vermesi siviller arasında çok sayıda can kaybına neden oldu" derken şyle devam etti:
"Ölenler arasında çocuklar da var. İki taraftan da şiddet eylemlerinin sona ermesi ve BMGK'nın ilgili kararları doğrultusunda aktif çözüm arayışına girilmesinin zorunlu olduğunu düşünüyoruz."
Putin, bölgede artan gerginliği endişe ile takip ettiklerini söyledi.
TIKLAYIN - İsrail-Filistin: 350 isimden Türkiye ve dünyanın tavrı için imza metni
"Terör dünyadaki durumu zorlaştırıyor"
Putin, "Ne yazık ki dünyadaki durum eskisi gibi istikrarsız ve hatta daha da zorlaşıyor, bunu görüyoruz" dedikten sonra dünyadaki genel durumla ilgili ise şunları kaydetti:
"Bu sadece hepimize büyük zarar veren, milyonlarca insanın hayatına mal olan, tüm iş alanlarında derin değişikliklere yol açan koronavirüs salgını ile ilgili değil. Stratejik istikrar ve silah kontrol sisteminin bozulması, terörün yine kafasını kaldırması, uluslararası bilgi güvenliği ile ilgili sorunlar da daha az endişe verici değil."
ABD'den BM açıklamasına engelleme
İsrail'in en güçlü müttefiklerinden biri olan ABD, BM Güvenlik Konseyi'nin İsrail'e askeri saldırısını durdurması çağrısında bulunan bir bildiri yayınlama çabalarını bir kez daha engelledi ve bunun yerine kendi diplomatik çabalarını vurguladı.
Beyaz Saray sözcüsü Jen Psaki gazetecilere verdiği demeçte, "Bu noktada hesaplamamız, bu konuşmaları perde arkasında yapmanın ... alabileceğimiz en yapıcı yaklaşım olduğu yönünde" dedi.
15 üyeli BM Güvenlik Konseyi son günlerde bir basın açıklaması üzerinde anlaşma sağlayamadı ve Pazar günü yapılan toplantıdan sonra da bir açıklama yapılmadı.
İsrail'in güçlü bir müttefiki olan Amerika Birleşik Devletleri'nin, diplomatik süreçte yardımcı olmayacağına inandığı söyleniyor.
Pazar günkü toplantıda, ABD Büyükelçisi Linda Thomas-Greenfield, ABD'nin "taraflar ateşkes isterse" destek vermeye hazır olduğunu ve çatışmaya son vermek için yorulmadan çalıştığını söyledi.
Bu haftaya nasıl gelindi?
İsrail ile Gazze Şeridi'ndeki Filistin bölgesi arasında yıllardır görülen en kötü şiddet düzinelerce kişinin öldürülmesine yol açtı. Açık çatışma patlak vermeden önce bir aydır artan gerilimler yaşanıyordu. BBC News'ın zaman çizelgesine göre şunlar yaşandı:
13 Nisan
İsrailli polisler, Şam Kapısı'nda genç bir Filistinliyi gözaltına aldı. Doğu Kudüs'te Filistinliler ve İsrail polisi arasında çatışmalar çıktı.
15-16 Nisan
İsrail ile Filistin bölgesi arasında görece bir sakinlik döneminin ardından hava saldırılarıyla karşılık veren İsrail'e roketler atılmaya başlandı.
19 Nisan
Çatışmalar, Tel Aviv'in yanındaki Arap-Yahudi karma liman kenti Yafa'ya sıçradı.
20 Nisan
Kudüs'te, TikTok video paylaşım uygulamasında Ortodoks Yahudilere Filistinliler tarafından kaydedilen saldırılara öfkelenen Yahudi gençler, Araplara saldırırken ve Filistin karşıtı sloganlar atarken görüntülendi.
23 Nisan
"Araplara Ölüm" diyen yüzlerce aşırı milliyetçi Yahudi Şam Kapısı'na yürüdü. Şantiyede Filistinlilerle polis arasında iki grubu ayırmaya çalışan çatışmalarda düzinelerce insanı yaralandı.
İki taraf arasındaki şiddet şehrin diğer bölgelerine de yayılmaya başladı.
24 Nisan
Hamas, Gazze'den İsrail'e düzinelerce roket atarak misilleme amaçlı hava saldırıları düzenledi.
2 Mayıs
El Fetih hizbi ve Hamas, Filistinli ailelerin Doğu Kudüs'ün Şeyh Jarrah bölgesindeki evlerinden Yahudi yerleşimciler tarafından planlanan çıkarılma tehdidini kınadı. Hamas, Arapları orada "direniş kalkanları" oluşturmaya çağırdı.
Takip eden günlerde, polis ve protestocular, Filistinlilerin öfkesinin odak noktası haline geldiği için sahada defalarca çatışmaya başladı.
4 Mayıs
Gazze'deki militanlar, birbirini izleyen günlerde İsrail'e ateş balonları göndermeye başladı.
7 Mayıs
Batı Şeria'nın kuzeyindeki İsrail güvenlik güçlerine ateş açtıktan sonra iki silahlı Filistinli vurularak öldürüldü. İsrailli yetkililer, grubun İsrail'de "büyük bir saldırı" gerçekleştirmeyi planladığını söylüyor.
Daha sonra Cuma namazının ardından - Ramazan'ın sonuncu günü- El Aksa cami yerleşkesinde 200'den fazla kişinin yaralanmasına yol açan büyük çatışmalar çıktı. İsrail polis gücü "isyan dağıtma araçları" kullandığını öne sürdü.
(PT)