Fotoğraftakiler: İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplar Komisyonu Üyesi Sebla Arcan, Macit Baskın'ın oğlu Eren Baskın, Macit Baskın'ın kızı Melek Baskın, Baskın Ailesinin Avukatı Sertaç Ekinci ve Adnan Yıldırım'ın kızı Leyla Yıldırım
Cumartesi Anneleri/İnsanları adalet arayışlarının 810. haftasında 27 yıl önce Ankara'da sorgulandıktan sonra öldürülmüş halde bulunan Abdulmecit Baskın'ın faillerinin yargılanmasını istediler.
Haftanın açıklamasını yapan 1994 yılında gözaltında kaybedilen Adnan Yıldırım'ın kızı Leyla Yıldırım, Abdulmecit Baskın'ın dosyasına ilişkin şu bilgileri paylaştı:
“41 yaşında 3 çocuk babası olan Abdulmecit Baskın, Ankara Altındağ Nüfus Müdürüydü. 2 Ekim 1993 tarihinde iş yerindeki makamından çıktıktan sonra özel harekat polisleri tarafından gözaltına alındı.
“4 Ekim 1993 tarihinde, sorgulandıktan sonra ateşli silahla öldürülmüş, elleri arkadan bağlı cansız bedeni bir çiftçi tarafından Gölbaşı mevkinde bulundu. Bulunduğu yer Milli İstihbarat Teşkilatı Genel Koordine Merkezi’ne çok yakın mesafedeki metruk bir binanın arkasıydı.
“Dosya sürüncemede bırakıldı”
“Ailenin başvurusu üzerine başlatılan soruşturma etkin bir biçimde yürütülmedi. Dosya sürüncemede bırakıldı. Olaydan 18 yıl sonra, 26 Mart 2011 tarihinde özel harekât polisi Ayhan Çarkın, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na verdiği ifadede; 1993 yılında Özel Harekât Daire Başkanı İbrahim Şahin’in emriyle, Abdülmecit Baskın’ı gözaltına aldıklarını ve Baskın’ın özel harekat polisleri Ziya Bandırmalıoğlu ile Ayhan Akça tarafından öldürüldüğünü detaylarıyla anlattı.
“2014 yılında dava açıldı”
“Ayhan Çarkın’ın Emniyet, Savcılık, ve Hakimlik beyanlarındaki anlatımlarının yer tanımları, mekanlar ve olay yeri tutanakları ile birebir örtüştüğü savcılık ve mahkeme kayıtlarına girdi. Çarkın’ın basına da yansıyan itiraflarından sonra Mecit Baskın ve Çarkın’ın beyanlarında isimleri geçen gözaltında kaybedilen veya infaz edilen 18 kişiye ilişkin yeni bir soruşturma başlatıldı.
“Soruşturma sonrası 2014 yılında Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde içlerinde Mehmet Ağar, İbrahim Şahin ve Korkut Eken’in de bulunduğu 19 kişi hakkında ‘cürüm işlemek için oluşturulan silahlı örgütün faaliyeti kapsamında insan öldürmek’ suçundan dava açıldı.
“Dava beraat ile sonuçlandı”
“Mahkemede dönemin üst düzey kamu görevlileri söz konusu öldürmelerin devletin bilgisi dahilinde gerçekleştiğini beyan ederek detaylı açıklamalarda bulundu. Ayrıca suçların, kimlerin talimatı ile, kimler tarafından ve nasıl işlendiği detayları ile kayıtlara geçti. Ancak kamuoyunda Ankara JİTEM davası olarak bilinen dava 13 Aralık 2019 tarihinde tüm sanıkların beraatleri ile sonuçlandı.
“Devlet içerisindeki güç odaklarının kavgası Hükümet lehine sonuçlanınca, birçok dava gibi bu davanın seyri de tümüyle değişti ve dava, gerçeklerin ortaya çıkarılarak, sorumluların cezalandırılması amacından; sanıkların yargı eliyle aklanması sürecine dönüştü.
"Talimat verenler belli"
“Abdulmecit Baskın’ın kimlerin talimatı ile gözaltına alındığı ve kimler tarafından sorgulandıktan sonra infaz edildiği kuşkuya yer bırakmayacak biçimde açıktır. Hukukun gereği olarak sanıklar insanlığa karşı suç kapsamında cezalandırılmalıdır.
"Aileler tarafından istinafa taşınan bu davada üst mahkemeyi yapacağı istinaf incelemesi neticesinde evrensel hukuka ve adalete uygun yeni bir karar tesis edilmesi için göreve çağırıyoruz.” (RT)