Fotoğraftakiler: Hasan Ocak'ın kardeşi Maside Ocak, Yahya Yakut'un oğlu Rıdvan Yakut, Avukat Erdal Kuzu ve Cumartesi İnsanı Sinem Asya Esegen
Cumartesi Anneleri/İnsanları adalet arayışlarının 809. haftasında 27 yıl önce Mardin Midyat’ta gözaltında kaybedilen Yahya Yakut’un akıbetinin açıklanmasını istediler.
Haftanın açıklamasını yapan Cumartesi İnsanı Sinem Asya Esegen, Yahya Yakut’un kaybettirilmesine ilişkin şu bilgileri paylaştı:
“Bugün ‘Devlet bize tüm kapıları kapattı ama biz umudun kapısını hep açık tutuk’ diyen Yakut Ailesi’nin sesiyiz. 23 yaşındaki 5 çocuk babası Yahya Yakut Mardin/Dargeçit/Altınoluk (Gêra Cafer) Köyü’nde yaşıyordu. Korucu olmayı reddettiği için güvenlik güçleri tarafından tehdit ediliyordu.
“Yakut Ailesi bu nedenle köyü terk ederek Dargeçit’e taşındı. Yahya Yakut, Köyündeki geçim olanaklarından mahrum kalan ailesinin geçimini sağlayabilmek için Konya’da inşaat işlerinde çalışan akrabalarının yanına gitmeye karar verdi. 5 Eylül 1993 tarihinde Konya otobüslerinin kalktığı Midyat Otogarı’na gitmek üzere evden çıktı.
“Yahya Yakut'un Midyat’a gitmek için bindiği dolmuş yol güzergahında iki kez askerler ve korucular tarafından durduruldu ve tüm yolculara GBT işlemi yapıldı. Yahya Yakut'a; ‘Nereye gidiyorsun, ne yapacaksın?’ gibi sorular sorulduktan sonra dolmuşun geçmesine izin verildi.
“Zorla gözaltına alındı”
“Midyat Otogarı’na ulaşan Yahya Yakut, Konya otobüsünün kalkış saatini beklemek üzere otogarda çay içebileceği bir mekanda oturdu. Kısa bir süre sonra silahlı, sivil giyimli, özel harekat timlerinin kullandığı kar maskeli kişiler yanına gelerek ondan kimliğini istedi. Kimlik kontrolü sonrası ‘ifade vermek için bizimle geleceksin’ denildi. İfade vermesini gerektirecek bir durum olmadığı için Yahya Yakut gözaltına direndi. Ancak şiddet uygulanarak zorla gözaltına alındı. Olay otogarda bulunan çok sayıda kişinin gözleri önünde gerçekleşti.
“Yahya Yakut’un gözaltına alındığını haber alan eşi Süphiye ve Anne Şehriban Yakut’un Dargeçit İlçe Jandarma Komutanlığına, Midyat Jandarma Karakolu’na gidip bilgi alma çabaları sonuçsuz kaldı. Yahya Yakut’tan bir daha haber alınamadı.
“Bütün karakollara sordular”
“Suphiye ve Şehriban Yakut civardaki bütün karakollara Yahya’yı sordu. İlçedeki kamu görevlilerinden yardım istediler. Gittikleri her yerde onlara ‘Bilgimiz yok!’ cevabı verildi. Savcılığa yaptıkları başvurunun işleme alınıp alınmadığını bile öğrenemediler.
“Anne Şehriban Yakut, henüz küçük olan torunlarına ‘Okuyun, babanızı bulun’ diyerek aramızdan ayrıldı. Büyüyen çocuklar üniversite eğitimi için geldikleri Ankara’da İnsan Hakları Derneği’ne babaları için gözaltında kayıp başvurusu yaptı ve babalarının kayıplar listesine girmesini sağladı.
“Bütün toplu mezarlarda aradılar”
“Yakut Ailesi, bölgede açığa çıkan tüm toplu mezarlar için Yahya Yakut’a ait kalıntılar da olabilir diye girişimlerde bulundu. Yakut’un gözaltına alındığı yer olması nedeniyle Midyat Cumhuriyet Başsavcılığı’na, toplu mezardan çıkan kemiklerle ilgili kimliklendirme çalışması için kan örneği verdiği Dargeçit Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Ancak bugüne kadar etkin bir soruşturma yürütülmedi.
“Yahya Yakut dosyasında 27 yıldır etkin bir soruşturma ve kovuşturma faaliyetinin yürütülmemesi hukukun üstünlüğü ilkesinin ağır biçimde ihlal edilmesidir. Yahya Yakut’un gözaltında kaybedilmesi ile ilgili etkin bir soruşturma ve kovuşturma yürütülmesini sağlama görevinizi yerine getirin.” (RT)