Genelkurmay Başkanlığı web sitesinden "bayram harçlığını Mehmetçik Vakfı'na bağışlamak üzere gönderen" bir çocuğun mektubunu yayınlamakta sakınca görmedi. Bu, askere göre "en anlamlı bağış", çünkü bir çocuk tarafından yapılıyor. 10-11 yaşındaki bir çocuğun zihninin savaşla, milliyetçi klişelerle dolmuş olmasından memnun Genelkurmay; herkesin de bununla gurur duymasını istiyor.
29 Ekim, Cumhuriyet bayramı kutlamalarında askeri araçlara bindirilen, eline oyuncak silah verilip asker üniforması giydirilen çocukların fotoğrafları tüm gazetelerde yer aldı. Onlar için cumhuriyet askeriye demek artık, belki de bugünleri hiç unutmayacaklar. "Militarist cumhuriyet" ilelebet yaşayabilecek böylece!
Nevşehir'de öldürülen askerler için yapılan anma töreninde tabutların önünde çocuklara saf tutturuldu. Denizli'de 150 ilköğretim öğrencisi derste olmaları gerekirken üzerlerinde iki beden büyük üniformalar ve boyunlarında öldürülen askerlerin resimleriyle mitinge katıldı.
Çocuk istismarının her şekli
Bütün bunlar son bir haftada yaşandı ama aslında yaygın bir uygulamadan, bir hak ihlalinden bahsediyoruz: Büyükler çocukları kullanıyor. Bugün militarizm, milliyetçi histeri günü; o yüzden çocuklar asker yapılıyor, bayrağa sarılıyor.
Daha geçtiğimiz ay Antalya'da çocuklar başları örtülüp "başörtüsüne özgürlük" eylemine sokuldu. Abdullah Öcalan'ın yakalanması protesto edilirken en öne çocuklar konuldu. Çocuklar sadece siyaset için kullanılmadı; reklamlarda, defilelerde öne sürüldüler, büyükler para kazanabilsin diye.
Herkes kendi çocuklarını kullanıyor; diğerleri çocuklarını kullanınca ise kızıyor. Değişmeyen tek şey: büyükler çocukları kullanıyor.
Soru
Yanlış anlaşılmasın, çocukların yürümesine karşı değiliz. Onlar her yöne yürüyebilir ama askeri nizamda değil; takla atarak, yuvarlanarak, durarak ya da sekerek... Çocukların onları ilgilendiren her konuda görüşlerini açıklama, karar mekanizmalarına katılma ve sokakta yürüme hakkı olduğunu da eklemeliyiz. Mesela Mayıs'ta ender görülen bir durumda, Konya'da çocuklar hakları için yürümüştü. Daha önce bianet'te çok kez söyledik, aklın ortadan kalktığı bugünlerde gazetecilik görevimizi yapıp tekrar hatırlatalım ve soralım:
18 yaşından küçük herkes çocuk ve çocuk oldukları için özel olarak korunma hakları var. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi bunu garanti altına alıyor. Sözleşme, çocuğun yetişmesi ve kendini geliştirebilmesi için güvenli ve özgür bir ortam oluşturulması, kendini ifade edebilmesi için anne-babaya ve taraf devletlere sorumluluk yüklüyor. Çocuklarla ilgili her karar ve uygulamanın “çocuğun yüksek yararı” gözetilerek yapılmasını öngörüyor.
O zaman soru şu: Çocukları biz eğlenelim, bizim “davamız” başarıya ulaşsın diye sömürmeye, ihmal ve istismar etmeye devam mı edeceğiz yoksa onların yararını gözeterek bir birey olarak kendilerini gerçekleştirebilecekleri koşulları sağlamaya mı çalışacağız?(EÜ)