“Ben bu açık değerlendirmeleri pek gerçekçi bulmuyorum” diyen Ekinci şöyle konuştu:
“Türkiye’de darbelerin ne zaman, kim tarafından ve nasıl yapılacağı hususunda karara varmak mümkün değil. Bunlar bence geçersiz yargılardır. Daha evvel birkaç darbe gördük. 'Türkiye’de nesnel koşullarda darbe yapılma ihtimali koşulları var mıdır?' derseniz darbe koşulları net değildir.”
“Gelişmeler TSK’nin içinde ne ölçüde tepki uyandırdı bilmiyoruz”
Ekinci’ye göre, silahlı kuvvetlerin siyasete müdahalesinin zayıflayacağını kestirmek mümkün değil. Eski paşaların gözaltına alınmış olması, bunlar hakkında dava açılması, kovuşturma yapılması Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içinde ne ölçüde tepki oluşturuyor bilemediğimiz için siyasete etkilerini kestirmek de güç.Emekli generallerin darbe girişiminde bulunması iddiasına Ekinci’nin yorumu şöyle:
“Ergenekon davası sürecinden, girişilen eylemlerden ve özellikle eski deniz kuvvetleri komutanının günlüklerinden görüyoruz ki darbe yapmak için ortam hazırlanması öngörülmüş önce. Bir bölümü hemen darbe yapalım diye bir çıkış yapmış, bir kısmı ise hayır bir ortam hazırlayalım demiş.
“Amaç darbe için ortam hazırlamak”
Ortam hazırlamak için de örgütlenmeleri, gazetelerin etkilenmesi ve sivil toplum kuruluşlarının harekete geçirilmesi ve mitinglerle toplumun duyarlı hale getirilmesi gibi bir yaklaşım var. Bu yaklaşım çok önemli. Demek ki bu örgütlenmelerin amacı, esas niyet darbe için ortam hazırlamak. Bunların hemen darbe yapacaklarını söylemek erken. Bunların isteği ortam hazırlamak.”“Kürt sorununa olumlu bir katkısı olmayacak”
Operasyonların Kürt sorununa yapacağı olası etkileri sorduğumuzda Ekinci net konuşuyor: “Ben bu sürecin Kürt sorununa olumlu bir etki yapacağına ihtimal vermiyorum.”Ergenekon davasının sessizce geçiştirilmesi, yargılamanın düzenli şekilde yapılması, hiçbir tepkiye meydan verilmeden geçiştirilmesinin doğrudan doğruya belli başlı uzlaşmaların yapılmasını zorunlu kıldığını söyleyen Ekinci şöyle devam ediyor:
“Hükümetin valiliklere gönderdiği bir genelge var. O genelge çok açık; Kürt sorunun baskı yöntemiyle çözülmesi isteniyor. Bugüne kadar gelen sistemin devam ettirilmesi isteniyor. Bu Milli Güvenlik Kurulu’ndaki (MGK) bir uzlaşmanın ürünüdür.”
“Ulusalcıların üç temel sorunu var”
Gözaltına alınan isimlerin Şemdinli davasıyla olan ilişkilerini hatırlattığımız Ekinci "Türkiye’de yaşanan bir çok şey iç içe" diyor ve ekliyor:“Ulusalcıların hassas olduğu üç temel sorun var” diyen Ekinci’ye göre bunlar yukarıdan gelen laiklik sorunu, Kürt sorunu ve Kıbrıs sorunu. Bu üç sorun birbiriyle bağlantılıdır. Ulusalcılar, darbeciler ve onların paralelinde siyaset yapan her türlü hareket bunların üçünde de taviz verme yanlısı değiller.”(BÇ/EZÖ)