Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) başkanı Yavuz Önen, Ergenekon soruşturmasının geldiği noktayı "Bu ülkede bir daha darbe olmaz" diyerek karşılayanlara katılmadığını söyledi.
Önen'e göre, bu soruşturmadan Türkiye'nin demokratikleşmesi ya da ordunun siyaset üzerindeki etkisinin azalmasına yol açacak bir sonuç çıkmayacak.
Bir yıldan uzun zamandır süren soruşturma kapsamında emekli askerler, gazeteciler,akademisyenlerin de aralarında olduğu 100'den fazla insan gözaltın alındı.
Henüz haklarındaki suçlamalar kesin olarak bilinmese de, gazetelerde yer alan haberlere göre zanlılar bir darbeyle hükümeti devirmeyi planlıyordu.
"Yaşananlar siyasi bir çekişmenin bugün aldığı şekil. Esasa dair değişen bir şey yok."
"AKP'den demokrasi gelmez"
Önen "esas" derken insan hakları ve demokrasiyi kastediyor.
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) muhafazakar bir hareket olduğunu, iktidarı boyunca demokrasi ve insan hakları zemininden yola çıkarak hareket etmediğini vurgulayan Önen, dolayısıyla Ergenekon soruşturmasının da bu anlamda bir değişime yol açmayacağını savunuyor.
Bunu açıklamak için de "gündelik hayatımızın her alanında iktidarın getirdiği uygulamaları" örnek gösteriyor. Mesela seçim barajının kaldırılmaması, 1 Mayıs'taki polis şiddeti, ifade özgürlüğünün ksısıtlanması, işkencenin sürmesi, kadına yönelik ayrımcılık...
"Darbe olmaz" diyenler
Son operasyonda iki emekli generalin, Hurşit Tolon ve Şener Eruygur'un da gözaltına alınması, birçok yorumcunun soruşturmanın yüzeysel olmadığını düşünmesine yol açtı.
Örneğin Radikal gazetesi yayın yönetmeni İsmet Berkan, dünkü yazısında "sessiz bir devrim yaşandığını" söyledi ve ekledi:
"Darbeye teşebbüs artık soruşturulmama ve ceza almama garantisini içeren bir suç olmaktan çıktı. Ergenekon davasının sonucu ne olursa olsun, soruşturmanın kendisi bile Türkiye’nin demokratik standartlarını şimdiden yükseltti."
"Ergenekon usül yönünden ihlalle dolu"
Önen buna karşı çıkarken, soruşturmanın siyasallaşmasını ve usul yönünden "kabul edilemez hukuk dışı uygulamaları" da örnek gösteriyor.
"Yargı ve yürütme iç içe geçmiş durumda. Başbakanın kendisini süreci yöneten bir konuma sokması bunu gösteriyor. İddianamenin bu kadar uzun süre hazırlanmaması, soruşturmanın gizliliğine hiç özen gösterilmemesi, iktidar yanlısı medyanın tüm süreci yayınlaması..."
Ona göre, bu durumda bir demokratikleşmeden bahsetmek mümkün değil, aksine, Ergenekon soruşturması da, "Türkiye'de alışıldık" hak ihlalleriyle dolu.(EÜ/EZÖ)