Çarşamba günü binlerce Arjantinli neoliberal Devlet Başkanı Javier Milei'nin "ekonomik şok önlemler" olarak adlandırdığı kemer sıkma programına karşı başta başkent Buenos Aires olmak üzere ülkenin başlıca merkezlerinde sokaklara çıktı.
10 Aralık'ta resmen görevi devralan Milei, kamu harcamalarını kısma vaadiyle göreve gelmişti. Son günlerde ekonomik reform girişimlerine yönelik protestolara karşı sert önlemler almayı planladığını duyuran Milei, gösterileri yasaklama kararıyla "şok terapisi"ne boyun eğmemekte kararlı olduklarını ilan eden toplumsal muhalefet gruplarıyla çatışmanın da fitilini ateşledi.
Milei "kemer sıkma" programı kapsamında geçtiğimiz hafta, Arjantin'in içinden geçmekte olduğu ciddi ekonomik krizle başa çıkmak için zorunlu olduğunu iddia ettiği ülkenin para birimi pesonun ABD doları karşısında yüzde 54 devalüe edilmesi, kamu sübvansiyonlarında kesintilere gidilmesi ve 18 bakanlığın dokuzunun kapatılması önlemlerini uygulamaya sokacağını ilan etmişti.
20 Aralık yürüyüşü
İşsizleri temsil eden grupların liderliğindeki göstericiler, başkent Buenos Aires başta olmak üzere ülkenin başlıca ekonomik ve kültürel merkezlerinde sokaklara çıktılar. Göstericiler, Buenos Aires'te yoksullara daha fazla sosyal yardım talebiyle sıkıyönetimi andıran yoğun askeri ve polisiye önlemler altında başkentin ana meydanı tarihi Plaza de Mayo'ya doğru yürüyüşe geçti. Asker ve polisler trafiğin kesilmesine imkan vermemek gerekçesiyle göstericileri yollardan uzaklaştırmak ve kaldırımlara sıkıştırmak için yürüyüşçüleri sürekli baskı altında tuttular.
Kamu Güvenliği Bakanı Patricia Bullrich'in bugünkü gösteriler öncesinde, yürüyüşçülerin trafiğe karışması halinde derhal tutuklanacaklarına yönelik yayımladığı protokol, gösteriyi düzenleyen liderlerce "provokasyon" olarak nitelendi. İşçi Partisi lideri Eduardo Belliboni yürüyüş öncesinde yaptığı açıklamalarda, göstericileri rejimin protestoyu ezmek için çatışmaya kışkırtmak üzere tahriklerde bulunacağı konusunda sürekli olarak uyardı.
Belliboni radyodan yaptığı açıklamada "Sakin bir yürüyüş. Hiçbir biçimde çatışma istemiyoruz, çarpışma istemiyoruz," dedi.
Ancak Belliboni, Patricia Bullrich'in "emirleri"ne de uymayacaklarını açıkladı.
“Bugün, sakin bir gösteriye karşı bir savaşa bir sıkıyönetime eşdeğer bir operasyon geçirdik. Sabahtan beri halkı korkutuyorlar, ancak halk yine de sakin bir şekilde geliyor. Bakan Bullrich'in sıkıyönetim ilan etmesine izin vermeyeceğiz." dedi.
Belliboni, gösteriye çocukların da getirilmesini önleme girişimlerine de sert bir biçimde karşı çıktı. "50 bin kişiyi nereye koyacağız? Tabii ki sokaklara ineceğiz. Eğer birisi çocuğunu getirmişse getirir, çocuk onun. Ne yapsın? Kayınvalidesinin evine mi bıraksın?" diyen Belliboni çocukların kalkan olarak kullanılacağı iddialarına da "Buradaki tek canlı kalkan benim" diye yanıt verdi. "Önce bana vursunlar, sonra başkasına. Lütfen, ne kalkanı? Saçmalamayın."
Plaza de Mayo'da
Buenos Aires'te saat 15:00'te başlayan yürüyüş 17:00'de Plaza de Mayo'da 50 bin kişinin bir araya gelerek Milei'yi "çöp diktatör" sloganlarıyla hedef aldıkları büyük mitingle sona erdi.
Sosyalist İşçi Hareketi'nden Alejandro Bodart, "[Hükümet] bu düzenlemeyle daha çok insanın toplanmasını sağladı." dedi.
Yürüyüş boyunca Güvenlik Bakanı Bullrich ve Milei durumu Bakanlığın monitörlerinden birlikte izlediler. İlk sınavlarında sendikaları durduramadıkları, işçilerin katılımının önünü kesemediklerini kendi gözleriyle gördüler.
Ancak, Milei ve Bullrich'in sokakları içilerin işgal etmemesi için güvenlik güçlerinin işgali altına sokma taktiğinin, protestoları önleyemese de katılımı sınırladığı, toplumsal muhalefetin yeniden momentum kazanmasının zaman alacağı, 20 Aralık deneyiminin işçi cephesinde görünen sonuçları arasındaydı.
(AEK)