Sendikalar ve STK'lerin çağrısına uyarak Çarşamba günü Buenos Aires'in merkezinde toplanan on binlerce Arjantinli sağcı Başkan Javier Milei'nin "Arjantin Devleti'ni dağıtmak" üzere yayımladığı "Acil Zorunluluk Kararnamesi"ni protesto etti.
Protesto gösterisinde, ülkenin başlıca işçi sendikaları Genel İş Konfederasyonu (CGT) ve Arjantin İşçi Merkezi'nin (CTA) yanısıra, sosyal, politik ve insan hakları kuruluşları, Yargıtay ve Arjantin Yüksek Mahkemesi önünde bir araya geldi. Miting geniş güvenlik tedbirleri altında gerçekleşse de kimi gerginlikler dışında olaysız dağıldı.
İspanya gazetesi El Pais'in haberine göre, Çarşamba sabahı gerçekleşen protesto geçtiğimiz hafta Resmi Gazete'de yayımlanan "Acil Zorunluluk Kararnamesi"nin (DNU) iptali amacıyla "işçilerin birleşmesi" için çağrı yapan kuruluşlar tarafından gerçekleştirildi. Kararname bir anda 300'den fazla "reform"un gerçekleştirilmesini hedefliyor. Başka önlemlerin yanı sıra yasaları yürürlükten kaldırıyor, onlarca yönetmeliği iptal ediyor, kamu kuruluşlarının özelleştirilmesine kapı açıyor, dolarla ödeme kapısını aralıyor ve emek piyasasını ve sağlık sistemini esnekleştirmeye yeşil ışık yakıyor. Karar, Kongre, mahkemeler ve sokaklarda "anayasaya aykırı" kabul edenlerce sorgulanmaya devam ediyor.
TENCERE VE TAVALAR SOKAKLARDA
Arjantin'de halk ekonominin "kuralsızlaştırılması"na karşı ayakta
İlk iptal kararı
Bu arada toplumsal hak kuruluşu Kent Hakkı Gözlemevi'nin Başkan Javier Milei'nin geçtiğimiz Çarşamba ilan ettiği "megakararname"nin iptali başvurusu mahkemece kabul edilebilir bulundu. 83 sayfa tutarındaki kararname ülke ekonomisinin yönetimine ilişkin 366 yasada değişiklik öngörüyor. Kent Hakkı Gözlemevi başvurusunda yürütmenin yetki suistimalinde bulunduğunu ve "Acil Zorunluluk Kararnamesi"nin (DNU) "Arjantin yurttaşlarının kamusal işlerin yönetimine katılma kolektif hakkı"nı ihlal ettiğini savunuyor.
İşçiler: "Haklar olmadan demokrasi olmaz"
CTA üyesi Juan Vita, Çarşamba günü mitingde yaptığı konuşmada, “DNU haklarımızı yok ediyor ve üstelik bunu demokratik olmayan bir şekilde yapıyor,” dedi. “Hükümet demokratik olarak seçildiyse [kararnamesini] Kongre'ye getirmelidir,” diyen sendikacı, protestonun "genişlemekte olan bir planın" parçası olduğunu açıkladı: "Her an nasıl devam edeceğimize bakacağız. Diğer önlemleri de dışlamıyoruz."
Mitinge katılanlar kararnamenin usul ve içeriğini eleştiren pankartlar taşıyordu. Sendikalar "Haklar olmadan demokrasi olmaz" pankartlarıyla alandaydı. Sol parti ve hareketler, meydanın başka bir köşesinde "testere planına" ve "mücadele edenlere yönelik baskıya" son verilmesini talep ediyordu. Bir grup, omuzlarında Arjantin'in koruyucu azizi Luján Bakiresi'nin suretiyle yürürken feminist hareket, sosyal medyada kararnameyi "otoriterliğin açık göstergesi" olarak eleştiriyordu. Hukuksal ve Toplumsal Çalışmalar Merkezi (CELS) ise kararnamenin "kuvvetler ayrılığını ihlal ettiğini" ileri sürdü.
Sendikalar: "Milei yasama yetkisine el koyuyor"
Zorunlu ve acil kararnameler, Arjantin'de yürütme organına acil bir sorunla başa çıkmak için yasa çıkarma veya değiştirme yetkisi veren olağanüstü mekanizmalar. Hükümet, kararnameyi Arjantin'in durumunun — yüksek enflasyon ve yoksulluk düzeyleri — "çok zor" olması ve bu önlemi hak etmesi gerekçesiyle savunuyor. Ancak birçok sektör, Milei'nin yüzlerce reformu Kongrede tartışmaya sokmadan dayatmasıyla yasama yetkilerine el koyduğu kanısında ve paketin içeriğinin "zorunlu ve acil" olup olmadığını sorguluyor.
Cuma gününden başlayarak yürürlüğe girecek olan kararnamede zikredilen önlemler dizisinin Kongrede, her iki mecliste de çoğunluk oyuyla reddedilmesi mümkün. Ancak iki meclisten birinde onaylanırsa, ya da iki meclisten biri görüşmeyi reddederse de yürürlük kazanmış olacak.
Kararnamenin yürürlükten kaldırılabilmesinin başka bir yolu da yargısal işlemler. Télam haber ajansına göre şu ana kadar ondan fazla ihtiyati tedbir başvurusu yapıldı ve ulusal medyadaki haberlere göre CGT de Çarşamba günü "megakararname"ye karşı bir yürütmeyi durdurma talebinde bulundu.
CGT sekreteri Héctor Daer, "Hedef[in], DNU'nun iptali" olduğunu söyledi. Sendikalar, yargısal stratejilerinin yanı sıra, kararnameye muhalefeti genişletmek için diğer partilerden milletvekilleri ve senatörlerle de görüşmeler yapıyorlar.
Ne CGT ne de CTA genel grev çağrısı yaptı. Ancak bu önlem masada ve sol örgütler de grev istiyor. Buenos Aires'ten Partido Obrero (İşçi Partisi) milletvekili Guillermo Kane'e göre, merkezi sendikaların 24 saatlik grev çağrısı yapmamış olması "kötü bir işaret". "Kitle katılımı ve sokakların kapatılması olmadan, bu yürüyüş sembolik olmaktan ileri gitmeyecek. Köklü eyleme ihtiyacımız var," diyor. "CGT, dört yıldır grev çağrısı yapmıyor, işçileri savunmada aktif bir rol oynamıyor," diye ekliyor.
Sokaklardaki gerilim
DNU'ya yönelik ilk tepkiler, Milei bir hafta önce canlı yayında önlemleri duyurduğunda balkonlardan gelmişti. Ülke genelinde öfkeli Arjantinliler kazanılmış hakları savunmak için tencere ve tavalarıyla tepki verirken yüzlerce kişi de Buenos Aires Kongre binasının önünde toplandı. Noel tatilinin ardından, kararnameye karşı gösteriler sürdü. Bu hafta Salı günü yalnızca Buenos Aires'te Kongre önünde iki miting vardı, protestocular "Haklar yaşasın, kararname kahrolsun" sloganları haykırdı.
Hükümet: "Amaçları istikrarsızlık yaratmak"
Güvenlik Bakanı Patricia Bullrich, geçtiğimiz hafta Arjantin'deki en yaygın protesto biçimi olan sokaklar ve caddelerin kapatılmasını yasaklayan bir protokol açıkladı. Bullrich Çarşamba günü, gösterinin gerçekleştiği alanları kontrol etmek için bir kez daha güçlü bir güvenlik operasyonu başlattı. Öğle saatlerine kadar olaysız süren gösteri dağılırken bazı göstericiler sokakları kapatmaya çalışırken göstericilerden çok daha kalabalık polis kıtaları müdahaleye başlayınca gerilim arttı. Kavga ve darp olaylarında birkaç kişi gözaltına alındı. Gözaltılar televizyonda gösterilirken Bullrich tehdidi sürdürdü: "Protesto eden bedel öder."
İnsani Sermaye Bakanı Sandra Pettovello, Güvenlik Bakanı'nın sözlerini yineledi: "Yol kesene ödenek yok". Eğitim, Sosyal Kalkınma ve Çalışma Bakanlıklarının birleştirilmesiyle kurulan İnsani Sermaye Bakanı kamudan yardım alanların caddeleri kapatmaları halinde uygulanacak yaptırımlara işaret ediyor.
DNU'ya yönelik eleştiriler Devleti Dağıtma Kararnamesi ve Bullrich ve Pettovello'nun protestoları baskılama yönergelerinin yanı sıra, Ekonomi Bakanı Luis Caputo'nun açıkladığı sert tasarruf önlemlerine de yöneliyor. Bu önlemlerle para birimi yüzde 50 devalüe edilirken Ocak'tan başlayarak ulaşım ve enerjide sübvansiyonların kaldırdığı açıklanmıştı.
Kamu Çalışanları Sendikası (UTEP) Genel sekreter Yardımcısı Dina Sanchez hükümet kararnamesinin "zalimce" en savunmasız sektörlere yöneldiğini belirtti ve "işadamları veya yargı için tasarruf önlemleri yok ama" diye ekledi. Sanchez "Zor bir durumdan geçiyoruz ve tasarruf önlemleri halk tarafından taşınamaz," dedi. Sendikacı Çarşamba günkü protestonun amacının hükümetin destabilizasyonu değil, vatandaşların "kazanılmış haklarını" elinden alacak "yıkıcı" bir DNU'yu durdurmak olduğunu belirtti. "Durum, tüm sektörler arasında birlik gerektiriyor" dedi.
Referandum ihtimali
Yürüyüşten bir gün önce yaptığı açıklamada, Milei, Kongreye meydan okumayı sürdürerek referandum çağrısı yapacağı konusunda uyardı. Aşırı sağcı Arjantin başkanı, "Kongre, halk için iyi olan bir şeye neden karşı çıkıyor? Bana açıklasınlar," dedi. "Bazı" milletvekillerinin "rüşvet peşinde" olduğunu iddia etti. Başkanlığı öncesinde Kongre üyesi olan Milei, "Meclis'te bir sürü dolandırıcı ve beleşçi var" diye konuştu.
Milei, seçimin ikinci turunda Peronist aday Sergio Massa'yı yüzde 56 oyla yenmiş olmasına karşın partisi Kongrede azınlıkta: Temsilciler Meclisinde, aşırı sağ toplam 257 sandalyeden sadece 38'ine sahip; Senato'da ise 72 sandalyeden sadece 8'ini elde tutuyor.
Sendikalar, "mücadele planı"nı nasıl sürdüreceklerine dair yeni kararlar için bugün tekrar bir araya geliyorlar.
(AEK)