Nikaragua'nın, İsrail'in Gazze'deki eylemlerine siyasi, mali ve askeri destek sağlayarak "İsrail'in Gazze'deki soykırımını desteklediği" gerekçesiyle Almanya aleyhine Uluslararası Adalet Divanında (UAD) açtığı davanın ilk duruşması dün görüldü.
Halka açık yapılan duruşmalarda, Nikaragua'nın dava sonuçlanana kadar geçecek süreçte telafisi mümkün olmayan zararların ortaya çıkmaması için Divan'dan, Almanya aleyhine hükmetmesini talep ettiği ihtiyati tedbir talepleri ele alınıyor.
Bugünkü duruşmada Almanya hukuk heyeti, Nikaragua'nın suçlamalarına karşı savunma yapacak.
“Soykırım insanların gözü önünde gerçekleşti”
Nikaragua'nın dava özelinde atadığı geçici hakim eski Ürdün Başbakanı ve eski UAD Hakimi ve Başkan Yardımcısı Avn Şevket el-Hasavne yemin ederek görevine başladı.
Nikaragua'nın açılış konuşmasını Lahey Büyükelçisi Carlos Jose Argüello Gomez yaptı.
Gomez, duruşmadaki sunumunda uluslararası hukukun birçok kuralının ihlalinin yanı sıra Gazze'de soykırım işlendiğini ve bunun sosyal medyada insanların gözü önünde gerçekleştiğini dile getirdi.
Argüello Gomez, İsrail'i, özellikle Gazze'de yaşayanlar başta olmak üzere Filistinliler üzerinde silah endüstrisinin ürünlerini test etmekle suçladı.
Uluslararası hukuka uyma yükümlülüğü
İsrail'in güvenliğini varlık sebebi olarak gören Almanya'nın uluslararası hukuka uyma ve soykırıma destek olmama yükümlülüğü bulunduğunu belirten Argüello Gomez, buna karşın, Almanya'nın İsrail'e silah göndererek Gazze'deki soykırımı kolaylaştırdığı suçlamasında bulundu.
Argüello Gomez, Filistin'de soykırım dahil uluslararası insancıl hukukun ciddi ihlallerinin yaşandığı değerlendirmesinde bulunarak, "Önümüzdeki dava, yüz binlerce insanın yaşamı ve refahı ve hatta bütün bir halkın yok edilmesiyle ilgili önemli olayları içermektedir" dedi.
Nikaragua hükümeti ve halkının, askeri müdahaleye karşı verdiği mücadele nedeniyle Filistin halkına özel sempati duyduğunu söyleyen Argüello Gomez, Nikaragua'nın da askeri müdahalelere ve saldırılara maruz kaldığını anımsattı.
Argüello Gomez, "Mevcut durumda Nikaragua sadece kendi adına değil... Modern tarihin en yıkıcı askeri eylemlerinden birine maruz kalan Filistin halkı adına hareket etmektedir" diye konuştu.
“Soykırımı önleme yükümlülüğü”
Büyükelçi Argüello Gomez, UAD'nin 26 Ocak'ta İsrail'in Gazze'de soykırım suçu işlemiş olabileceği yönündeki kararının ardından, Almanya'nın Gazze'deki savaşında İsrail'e yardım etmeyi durdurma yükümlülüğü olduğunun altını çizdi.
"Soykırımı önleme yükümlülüğü, soykırımın işlenmekte olduğu açıkça ortaya çıktığında doğar" diyen Argüello Gomez, Almanya'nın ise bugüne kadar İsrail'e askeri yardım sağlamaya devam ettiğine dikkati çekti.
“Almanya UNRWA'ya finansal desteği kesti”
Büyükelçi Argüello Gomez, Gazze'de baş gösteren açlık ve insani krize rağmen Alman hükümetinin UNRWA'ya sağlanan finansmanı kesmesinin, İsrail'i desteklediğini gösterdiğine işaret etti.
Almanya'nın UNRWA'ya yönelik finansmanı askıya almasının gerekçesiz olduğunu vurgulayan Argüello Gomez, "Almanya, İsrail'i dinleyerek UNRWA'ya yardımı kesmiş ve "Gazze'de soykırım işleniyor olabileceği riskini" göz ardı etmiştir" şeklinde konuştu.
“İnsani hukukun ağır şekilde ihlali”
Duruşmada söz alan Nikaragua'yı temsil eden avukatlardan Dr. Daniel Müller de Almanya'ya özellikle silah tedariki başta olmak üzere İsrail'e her türlü destek verdiğini vurgulayarak, "Gazze'de insani hukukun ve uluslararası hukukun ağır şekilde ihlal edildiği yönündeki çok açık riske rağmen, Almanya askeri desteğini askıya almadı" diye konuştu.
Alman yetkililer tarafından dile getirilen insani kaygılara rağmen İsrail'e halen silah gönderildiğinin altını çizen Müller, şunları söyledi:
"Basitçe ifade etmek gerekirse, en üst düzey Alman yetkililer Gazze'deki durumun uluslararası hukukun temel kurallarına saygı konusunda şüpheler uyandırdığını ve bu soruların ele alınması gerektiğini kabul ettiler. Ancak, biz konuşurken, uluslararası hukukun bu ağır ihlallerinde kullanılması muhtemel Alman silahlarının ve askeri teçhizatının İsrail'e ihracatı devam ediyor. Almanya'nın, İsrail’e verdiği askeri teçhizat ve silahların, Filistinli çocukların, kadınların ve erkelerin bombalanmasında kullanıldığını bilmemesi mümkün değil.”
“Almanya, Cenevre Sözleşmesini ihlal ediyor”
Duruşmada Nikaragua'yı temsil eden avukatlardan Alain Pellet de Almanya'nın sadece Soykırım Sözleşmesi'ni değil, aynı zamanda savaş sırasında uyulması gereken kuralları belirleyen Cenevre Sözleşmeleri'ni de ihlal ettiğini dile getirdi.
Pellet, Gazze'deki "cehenneme" katkıda bulunduğu eylemleri ölçüsünde Almanya'nın da sorumlu olduğunu kaydetti.
Nikaragua tarafından ileri sürülen tüm taleplerin herkese karşı ileri sürülebilen ve tüm devletleri ilgilendiren yasal yükümlülükler olduğunu vurgulayan Pellet, dolayısıyla bu kuralların ihlali durumunda herhangi bir devletin ihlal eden devlete karşı dava açma hakkı olduğuna işaret etti.
Pellet, Gazze'deki Filistinlilerin yanı sıra işgal altındaki diğer Filistin toprakları olan Batı Şeria'da da Filistinlilerin İsrail saldırılarına ve ihlallerine maruz kaldığının altını çizdi.
“Soykırımın işlenmesine yardım ediyor”
Duruşmanın sonunda tekrar söz alan Nikaragua'nın Lahey Büyükelçisi Argüello Gomez, Almanya'yı iki şekilde suçladıklarını belirtti:
"İlki Almanya'nın soykırımı engelleme yükümlüğünü yerine getirmemesi. İkincisi de soykırımın işlenmesini ve kolaylaştırılmasına yardım etmesi. Almanya sadece soykırımı engelleme yükümlülüğüne aykırı hareket etmekle kalmıyor, aynı zamanda doğrudan soykırımın işlenmesini katkı sağlıyor."
“İsrail'e yardım sağlayan diğer ülkeler de sorumlu”
Nikaragua ve Almanya heyetleri, davada ilk günün ardından mahkeme çıkışında açıklama yaptı.
Büyükelçi Argüello Gomez, Nikaragua'nın yapabileceği tek şeyin sahip olduğu araçları kullanmak olduğunu vurguladı, “Burada sadece İsrail'in değil, silah sağlayan ve İsrail'e her türlü yardım sağlayan diğer ülkelerin de sorumlu olduğunu hatırlatmaya çalıştık” dedi.
Gazze'de soykırım işlendiği kanaatinde olduklarını dile getiren Argüello Gomez, şunları söyledi:
“Dünyadaki tüm ülkelerin soykırımı durdurmaya çalışmakla ilgili aynı sorumluluğu var. Buradaki sorun şu aslında; İsrail bu konuda mahkemenin yetki alanını kabul etmiyor sadece Soykırım Sözleşmesi ile ilgili yetki alanını kabul ediyor. Dolayısıyla İsrail’e karşı davalar hep bu temele dayanıyor. Almanya ve diğer ülkelere karşı daha geniş bir yetki alanımız var. Dolayısıyla Nikaragua sadece Soykırım Sözleşmesi değil, diğer tüm sözleşmeleri dikkate alarak talepte bulunuyor, Cenevre Sözleşmeleri ve diğer uluslararası sözleşmeleri de dikkate alıyor. Bu sayede mahkemenin yetki alanıyla ilgili daha geniş olanağa sahibiz.”
Hükümetlerin silahla ya da güç kullanarak ikna edilemeyeceğini, kamuoyunun son derece önemli olduğunu belirten Argüello Gomez, “Kamuoyu oluşturmanın en önemli yollarından biri de burası, mahkemedir. Almanya halkı da bu sayede daha iyi bilgi alacak ve mahkemede olanları öğrenecek” diye konuştu.
“ABD, mahkemenin yetki alanını kabul etmiyor”
Argüello Gomez, Nikaragua'nın neden sadece Almanya'ya karşı dava açtığı sorusu üzerine, İsrail'e en fazla silah tedarik eden ABD'ye karşı da süreç başlamaktan memnun olacaklarını fakat bunu yapamadıklarını, nedenin ise ABD'nin mahkemenin yetki alanını kabul etmemesi olduğunu söyledi.
Filistin heyetinde yer alan Filistin Dışişleri Bakanlığında Çok Taraflı İlişkilerden Sorumlu Bakan Yardımcısı Ammar Hijazi, "Nikaragua'nın bu girişimini memnuniyetle karşılıyoruz. Bu aşamada tüm devletlerin yapması gereken şey bu" dedi.
Ülkelerin uluslararası hukuka bağlılıklarını ve uluslararası toplumun hemfikir olduğu normların Filistin halkı içinde geçerli olduğunu hatırlamaları gerektiğini vurgulayan Hijazi, Filistin halkının bu normlar ve kurallardan hariç tutulamayacağının altını çizdi.
Hijazi, "Nikaragua'nın yaptığı şey uluslararası sistemi kullanmak ve İsrail’in fiilleri çerçevesinde yok olma tehdidiyle karşı olan Filistin halkına destek olmak" diye konuştu.
Nikaragua'nın, Almanya aleyhine istediği tedbirler
Nikaragua'nın Uluslararası Adalet Divanından Almanya aleyhine hükmetmesini talep ettiği 5 ihtiyati tedbir şöyle:
· Almanya, Soykırım Sözleşmesi, uluslararası insancıl hukuk veya Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkı gibi genel uluslararası hukukun diğer emredici normlarının ihlalinde ve Filistinlilerin apartheid rejimine tabi olmasında kullanılabilecek, özellikle de askeri teçhizat dahil olmak üzere İsrail'e yaptığı askeri yardımları derhal askıya almalıdır;
· Almanya, İsrail'e teslim edilmiş olan silahların soykırım işlemek için kullanılmaması, soykırım eylemlerine katkıda bulunmaması veya uluslararası insancıl hukuku ihlal edecek şekilde kullanılmaması için derhal her türlü çabayı göstermelidir;
· Almanya, insancıl hukuk kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmek için mümkün olan her şeyi derhal yapmalıdır;
· Almanya, soykırım, soykırım eylemlerini ve Filistin halkının insani haklarının ihlalini önleme yükümlülüklerine uymanın bir parçası olarak UNRWA'nın finansmanını askıya alma kararını geri almalıdır; bu karar, insani yardımın Filistin halkına, özellikle de Gazze'ye ulaşmasını sağlamak için mümkün olan her şeyi yapma yükümlülüğünü de içerir;
· Almanya, uluslararası hukuktaki suçların ihlallerinde kullanılabilecek askeri teçhizatın İsrail'e tedariki de dahil olmak üzere desteğini keserek ve bu kuruluşun faaliyetlerini dayandırdığı UNRWA'ya desteğini sürdürerek uluslararası hukukun emredici nitelikteki kurallarının ağır ihlallerinin sona erdirilmesi için işbirliği yapmalıdır.
(AS)