Agos gazetesi yayın yönetmeni Hrant Dink'in 19 Ocak 2007 tarihinde öldürülmesiyle ilgili davaya İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi bugün (13 Ekim) devam ediyor.
Türkiye ve dünya kamuoyunun adalet beklentisiyle izlediği davanın 7 Temmuz'da görülen bir önceki duruşması, bir kısım sanık ve sanık avukatlarının birbirlerine seviyesizce sataşmalarına sahne olmuştu.
Mahkemede, tetikçi zanlısı Ogün Samast'ı yönlendiren kişi olduğu iddia edilen Yasin Hayal'in Emniyet güçlerince ne kadar izlendiği ve Emniyet adına yardımcı haber elemanı olarak çalışan Erhan Tuncel'in cinayet öncesi Emniyet kuvvetleriyle ilişkisi değerlendiriliyor.
Trabzon'daki ihmal suçu "ağır cezalık"
Ancak dava, cinayete karışmakla suçlanan sivil kişilerle sınırlı ve İstanbul'da 16 aydır süren yargılamada sekizi tutuklu 19 kişi içerisinde tek bir Emniyet görevlisi sanık bulunmuyor.
Öte yandan sanık astsubaylar Okan Şimşek ile Veysel Şahin'in Dink'e yönelik suikast ihbarlarının gereğini yapmamakla yargılandıkları davada Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi, Dink Ailesi avukatlarının yargılamanın başından bu yana yaptıkları girişimleri destekler nitelikte bir karar aldı.
Mahkeme, Trabzon İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Yüzbaşı Hüsamettin Polat'ı dinlediği 26 Eylül 2008 tarihli duruşmada, görevsizlik kararı vererek dosyayı Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermeye karar verdi.
Bu kararıyla mahkeme, söz konusu olanın basit bir ihmal suçu olmadığını, ciddi ihmalle ölüme sebebiyet verildiğini kabul ediyordu. Nitekim müdahil avukatlar da, bir yandan Trabzon'daki jandarma görevlilerinin sırada bir "görevi ihmal" suçundan yargılanmasına itiraz ediyor, diğer yandan da başta Trabzon Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Öz ve onun emrindeki tüm görevlilerin cinayetin hesabını vermesini talep ediyorlardı.
Konuyla ilgili müdahil avukatlardan Ergin Cinmen, bianet'e, "Albay Ali Öz ve arkadaşları hakkında yürütülen soruşturmanın da bu dava gibi Ağır Ceza Mahkemesi'ne görülmesini, sonunda yargılamanın da cinayet davasının görüldüğü İstanbul'daki Ağır Ceza Mahkemesi'nde gerçekleşmesini diliyoruz" demişti.
İstanbul'daki üç hakim için adli ve idari soruşturma istendi
Müdahil avukatlar, Trabzon'dan gelen suikast ihbarlarının araştırmadığı ve tedbir almadığı gerekçesiyle İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve emrindeki görevlilere yargılama yolunu kapatan İstanbul Bölge İdare Mahkemesi'nin üç hakimini, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) şikayet etmişti.
Başvurusunu 25 Eylül'de yapan avukat Fethiye Çetin, dilekçesinde, mahkeme başkanı Atilla Sarp ve üyeler İlhan Hanağası ile Sadettin Yaman'ı "yasalara aykırı şekilde gerekçeden yoksun kararlar vermek" ve "mahkemelere etkin başvuru hakkını kısıtlamak"la suçladı; haklarında adli ve idari soruşturma açılmasını talep etti.
Başvuruda, Dink'in 19 Ocak 2007'de öldürülmesinin ardından İstanbul Emniyeti'nin cinayetteki sorumluluğunu tespit etmek için İçişleri Bakanlığı müfettişlerince yaklaşık 1,5 yıldır süren ön inceleme sürecinin İstanbul Bölge İdare Mahkemesi'nin 27 Haziran'da aldığı tek paragraflık, gerekçesiz bir kararla sona erdiğine vurgu yapıldı.
Avukatlar, bu kararla İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler dahil sekiz görevlinin yargılanma yolunun kapatıldığını vurguladılar. (EÖ/EÜ)