Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy’un Barış İçin Akademisyenler’in “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzalamaları nedeniyle yargılandıkları davanın beşinci duruşması bugün görüldü.
Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada karar çıkmadı, mahkeme beraat taleplerini reddetti.
Duruşma sonrası bianet'e konuşan akademisyenler Esra Mungan ve Kıvanç Ersoy, duruşma sonrası bianet'e yaptıkları açıklamalarda dün tutuklanan insan hakları savunucularına, işe iade talebiyle açlık grevinde olan eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'ya, Kanun Hükmünde Kararnameler ile ihraçlara değindi.
Mungan: Davamız okyanusta bir damla
“Bizim davamız, OHAL rejiminden beri korkunç derecede artan hukuksuzluk ve adaletsizliklerin yarattığı dev okyanusun içinde bir damla olarak kalıyor.
“Altı insan hakları aktvisti, kim olduğunu bildiğimiz, ellerine silah almamış insanlar, sadece insan hakları için mücadele ettikleri için tutuklanmış durumda.
“Nuriye Gülmen ve Semih Özkaça açlık grevlerinin 131. günündeler. Aynen 100 binin üzerindeki kamu görevlisi gibi yargısız infazla, hiçbir gerekçe, ispat sunulmadan ve kendilerini savunma hakkı verilmeden işlerinden, aşlarından edildiler.
“Böylesi bir ortamda bizim davamız hakkında konuşmak bana uygunsuz geliyor.
“Şu an en başta bendelerini artık ölüme yatırmış Gülmen ve Semih Özakça’nın yaşamasını, haklı taleplerinin yerine getirilmesini haykırıyorum. Asıl bu çaresizlik hissiyle başa çıkmak çok ağır geliyor bana.
“Binlerce insan adalet, hak, hukuk için boşuna yürümedi, bir ülkede her iki insandan biri terörist olamaz.
“16 Nisan referandumunda hayır diyen milyonlar ülkenin en azından yarısı, hak hukuk, adalet için yürüyen milyonlar ve bedenini açlığa yatırmış Nuriye ve semih bu ülkede haksızlığa ve adaletsizliğe uğrayan herkes için bu eylemlerini yapıyor. Bunu da unutmamak lazım.”
Ersoy: Barışı savunduğumuzu tekrarlıyoruz
"Her duruşmadan sonra tekrar tekrar sözümüzün arkasında olduğumuzu, barışı savunduğumuzu, barışı savunmaya devam ettiğimizi ifade ettik. Bugün de bunu tekrarlıyoruz.
"Bu süreçte arkadaşlarımız işlerinden atıldı, KHK’larla uzaklaştırıldı, biz kısa bir süre tutuklu kaldık, yargılanmaya devam ediyoruz.
"Ama bütün bunların yanında bugün Nuriye ve Semih’in işlerine dönmek için başlattıkları açlık grevine ses vermek gerektiğini düşünüyoruz.
"Bütün adalet, barış, demokrasi mücadelesinin onların yaşam mücadelesinde sembolleştiğini düşünüyoruz. Nuriye ve Semih yaşasın.
“Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanmasıyla başlayan, bizlerin, Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay’ların tutuklanmasıyla devam eden süreç bugün insan hakları örgütlerinin temsilcileri arkadaşlarımızın dün akşam iki haftalık gözaltından sonra tutuklanmalarıyla yeni bir boyut kazandı. Demokrasi ve insan hakları mücadelesi yalnız bırakılamaz, arkadaşlarımızın yanındayız.” (BK)
* Fotoğraf: Barış İçin Akademisyenler