Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy’un Barış İçin Akademisyenler’in “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzalamaları nedeniyle yargılandıkları davanın beşinci duruşması bugün görüldü.
Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmayı izlemek üzere yurtdışından temsilciler ve Türkiye'den akademisyenler geldi.
Duruşmaya sanık akademisyenler Mungan ve Ersoy, aileleri ve meslektaşları katıldı. Mahkeme Başkanı Bülent Dalkıran, yurtdışından gelen heyetin salona alınmasına gerekçe göstermeksizin izin vermedi.
Savcının ilk duruşmadaki talebi üzerine akademisyenlerin Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesine göre yargılanması talebine dair Adalet Bakanlığı'ndan beklenen izin yazısı 5. duruşmada da gelmedi.
Sanık avukatı Meriç Eyüboğlu, dosyanın Bakanlık'tan dönmesinin beklenmesine gerek olmadığını belirterek beraat talep etti. Mahkeme, dosyanın dönüşünün beklenmesine karar vererek bu talebi reddetti. Bir sonraki duruşma 26 Aralık saat 09.50'de görülecek.
Bakanlık'tan dosya beklememe talebi reddedildi
Adalet Bakanlığı'ndan dosyanın dönmesine gerek olmadığını düşündüklerini söyledi, suç oluşmadığını vurgulayarak derhal beraat istedi:
"Ne TMK 7/2 ne de TCK 301 yönünden suç oluşmuştur. 301. madde yönünden ADalet Bakanlığı'ndan yargılama izni gelse de AİHM'in kararlarında da açıkça belirtildiği gibi 301 maddenin hukuken uygulanma kabiliyeti yoktur ve belirsiz bir norm olması nedeniyle ifade özgürlüğünü açıkça ihlal etmektedir."
Eyüboğlu: Mahkemelerin tutumları ülke politikasından farklı olmalı
30 Mart'ta görülen dördüncü duruşmada öncesi Türkiye ve Hollanda hükümetleri arasında Türkiyeli yetkililerin etkinlik yapması ile ilgili gerginlikler gündemdeydi. Mahkeme başkanı "Onlar bizi almıyorsa biz de onları almayız" diyerek uluslararası heyetin duruşmaya gelmesine izin vermemişti.
Bu duruşmada da mahkeme başkanı gerekçe göstermeksizin "Yabancı heyeti almıyoruz" dedi. Avukat Eyüboğlu'nun heyetin alınmasına yönelik talebini ise reddetti.
Duruşma sonrası bianet'e konuşan Eyüboğlu "Mahkemede yeterince yer varken sadece yabancı konukların alınmaması hukuki olarak izah edilemeyeceği gibi çok ayrımcı da bir tutum. Buraya gelenler kendi ülkelerini bürokratik olarak temsil eden kişiler değil. Ülkelerin politikaları başka bir şey, dostluk, arkadaşlık başka bir şey. Mahkemelerin tutumları o dönemdeki hükümetlerin izledikleri politikalardan farklı olmalı. Hukuk devletinden anladığımız şey buydu." (BK)
Ne olmuştu?Barış bildirisini imzaladılarTIKLAYIN: AKADEMİSYENLER "BU SUÇA ORTAK OLMAYACAĞIZ" DİYOR Barış İçin Akademisyenler’in “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi 11 Ocak 2016'da Türkiye’de 89 üniversiteden 1128, yurtdışından 355’i aşkın akademisyen ve araştırmacının imzasıyla duyuruldu. Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan (Boğaziçi Üniversitesi), Doç. Dr. Kıvanç Ersoy (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) ve Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya (Nişantaşı Üniversitesi) ve Yrd. Doç. Dr Meral Camcı (İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi) imzacı akademisyenlerdi. İşten atıldılarMeral Camcı, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi’nin bildiriyi imzalaması nedeniyle hakkında başlattığı disiplin soruşturması sonucunda işten çıkardı. TIKLAYIN: "ÇOCUKLAR ÖLÜYORDU, BİLDİRİYE İMZA İÇİN BİR AN BİLE DÜŞÜNMEDİM" Muzaffer Kaya, Nişantaşı Üniversitesi’nin sözleşmesini feshettiği imzacı altı akademisyenden biriydi. TIKLAYIN: NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ BARIŞ İSTEYEN 6 AKADEMİSYENİ İŞTEN ATTI Taleplerini yineledilerTIKLAYIN: İSTANBUL'DAKİ BARIŞ İÇİN AKADEMİSYENLER: BARIŞ TALEBİNDE ISRARCIYIZ Dört akademisyen 10 Mart 2016’da Barış İçin Akademisyenler İstanbul grubu adına yapılan açıklamayı okudu. Bu açıklamada savcılığın hangi suçu istinat edeceğini belirlemeden soruşturmalar için harekete geçtiğini belirtti, barış talebinde ısrarcı olduklarını söylediler. TutuklandılarTIKLAYIN: DÖRT AKADEMİSYENE "BARIŞ TALEBİNDE ISRARCIYIZ" AÇIKLAMASI NEDENİYLE YAKALAMA KARARI 14 Mart 2016’da dört akademisyen hakkında yakalama kararı çıkarılarak evlerine baskın düzenlendi. Yurtdışında olan Meral Camcı dışındaki üç akademisyen kendileri Emniyet'e gitti. 15 Mart 2016’da çıkarıldıkları mahkemece “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi gerekçe gösterilerek “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla tutuklandılar. TIKLAYIN: ÜÇ AKADEMİSYEN TUTUKLANDI Hakkında yakalama ve gözaltı kararı çıkarılan Meral Camcı, “Barış sözümün arkasında duracağım, mücadeleye devam edeceğim” diyerek Türkiye’ye döndü ve emniyete kendisi gittikten sonra 31 Mart’ta tutuklandı. TIKLAYIN: AKADEMİSYEN MERAL CAMCI TUTUKLANDI İlk duruşmada tahliyeTIKLAYIN: DÖRT AKADEMİSYENE TAHLİYE Dört akademisyenin ilk duruşması 22 Nisan 2016’da görüldü. Savcı, suçlamayı TCK 301 (Türklüğü, Cumhuriyeti, Devletin kurum ve organlarını aşağılama) olarak değiştirdi ve dosyanın durması ve 301 hakkında Adalet Bakanı'ndan yanıt gelmesinin beklenmesini ve tahliyeleri talep etti. Mahkeme, sanıkların savunmalarının alınmış oluşu, dosya kapsamı, mevcut delillerin toplanmış olması ve tutuklulukta geçen süre dikkate alınarak tahliyelerine karar verdi. Durdurma kararıMahkeme ayrıca, "sanıkların eylemlerini sübutu halinde isnat edilen suçun vasıf ve mahiyetinin değişerek TCK'nın 301. Maddesinde belirtilen suçu oluşturması ihtimaline binaen TCK 301/4, CMK 223/8 maddesi gereğince usulü muamelelerin durdurularak Adalet Bakanlığı'ndan soruşturma izni alınması için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine" karar verdi. Duruşmanın ardından geçen beş ayda Adalet Bakanlığı savcılığın talebinde gerekçe belirtmediğini söyleyerek dosyayı geri gönderdi. TIKLAYIN: BARIŞ İSTEYEN DÖRT AKADEMİSYENE BERAAT ÇIKMADI 27 Eylül 2016'daki ikinci duruşmada Mahkeme, Adalet Bakanlığı'na yazılan müzakerenin ve dosyanın görüşünün beklenmesine karar verdi. TIKLAYIN: BARIŞ İSTEYEN DÖRT AKADEMİSYEN İÇİN BERAAT TALEBİ YANIT BULMADI Mahkeme 21 Aralık 2016'daki ve 30 Mart 2017'deki duruşmalarda sanık avuklarının beraat talebini kabul etmedi, Adalet Bakanlığı'ndan gelecek cevabın beklenmesine karar verdi. |