Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Abdullah Canan'ın öldürülmesi davasından, Türkiye'yi 83 bin avro para cezası ödemeye mahkum etti. Türkiye Canan'ın yakınlarına maddi zararları için 60 bin, manevi zaraları için 20 bin, masraflar için de üç bin avro ödeyecek.
AİHM oybirliğiyle, başvuran Vehap Canan'ın babası Abdullah Canan'ın yaşam hakkının, insanca ve iyi muamele görme hakkının ihlal edildiğine ve öldürülmesiyle ilgili etkili soruşturmanın yokluğuna karar verdi.
Abdullah Canan'ın oğlu Vehap Canan 32 yaşında, Hakkari'de yaşıyor.
Canan nasıl öldürülmüştü?
27 Ekim ve 23 Kasım 1995'te Dağ Komando Tabur Komutanlığı tarafından Yüksekova'ya bağlı Ağaçlı ve Karlı köylerinde askeri operasyonlar düzenlendi. Operasyonlardan sonra da üç kişi kayboldu.
Abdullah Canan ve ailesinin yedi üyesi taburun komutanı Mehmet Emin Yurdakul hakkında ikinci operasyonda evlerinin zarara uğradığını öne sürerek şikayette bulundular, Canan şikayetini geri alması yönünde baskılara maruz kaldı.
17 Ocak 1996'da Abdullah Canan Van-Yüksekova arasındaki Esendere yolunda yolda askeri bir araca bindirilerek, gözaltına alındı. Akrabaları yetkililerden bilgi almak istediler ancak cevap alamadılar. Canan 21 Şubat'ta elleri kolları bağlanmış, ağzı tıkanmış halde, o yolda ölü bulundu.
Otopside Canan'ın cesedinde yedi kurşun girişi tespit edildi. Alnında, kafasında, sağ omuz başında, yanağında , boğazında, çenesinde ve göğsünde. Çok yakından ateş edildiği sonucuna varıldı.
12 Kasım 1999'da yerel mahkeme cinayetin bir "terörist" çatışmada ya da aşiretler arasında yaşanan bir çatışmada işlendiği sonucuna vardı.
Mahkeme Yurdakul için yetkisini kötüye kullanmak, kişisel özgürlüğü kısıtlamakla ilgili ayrıca sorulturma açılmasını istedi. Ama 2001 Mayıs'ta suçlamalar zaman aşımına uğrayınca dava kapandı. (NZ/TK)