UIuslararası Af Örgütü (UAÖ), Türkiye yetkililerine, Galatasaray meydanında her hafta toplanan Cumartesi Anneleri/İnsanları'nın barışçıl protesto hakkını güvence altına almalarına dair çağrı yaptı.
"Yetkililer 1 Eylül'de gerçekleştirilmesi planlanan bir sonraki barışçıl protesto da dahil olmak üzere gelecekte yapılacak tüm barışçıl protestolara izin vermelidir" diyen UAÖ, 1 Eylül Cumartesi günü gerçekleştirilmesi planlanan protestoya gözlemcilerini göndereceğini belirtti.
UAÖ, 700. hafta eylemindeki yasak ve polis şiddetine dair de yönelik tarafsız, bağımsız ve etkin bir soruşturmayı derhal başlatması çağrısında bulundu.
Bu talep için imza kampanyası da başlattı.
Gözaltına kayıpların bulunup faillerin yargılanması talebiyle Galatasaray Meydanı'nda buluşan Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın 700. eylemine düzenlenen saldırıda kayıp yakınlarının da aralarında olduğu 47 kişi darp edilerek gözaltına alınmıştı.
"Gözaltına alınanlara kovuşturma yürütülmesin"
UAÖ, gözaltına alınan 47 kişinin yaklaşık yedi saat boyunca elleri kelepçeli bir şekilde polis otobüslerinde tutulduğunu belirtti. Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın doktorlarının polisin aşırı güç kullanımı nedeniyle bir kişinin parmağının, başka bir kişinin ise bileğinin kırıldığını anlattıklarını aktardı.
Yetkililere Cumartesi Anneleri protestosuna katılan ve yalnızca ifade özgürlüğü ile barışçıl toplanma hakkını kullanan kişiler hakkında kovuşturma yürütülmemesi çağrısında bulundu.
"Sorumlular soruşturulmalı"
UAÖ, polis memurlarının ise soruşturulmasını istedi:
"25 Ağustos 2018'de gerçekleştirilen Cumartesi Anneleri protestosuna katılan kişilere yönelik gereksiz ve aşırı güç kullanımına başvurduğu ve bu kişilere kötü muamele uyguladığına ilişkin iddiaları zaman kaybetmeksizin soruşturmalıdır. Cezai sorumluluk taşıdığından şüphe edilen herkes, adil yargılamalarla adalet önüne çıkarılmalıdır."
"Hakların kullanılmasına izin verilmeli"
UAÖ ayrıca başlattığı imza kampanyasında da, İçişleri Bakanı’nın 27 Ağustos’ta “Anneliğin terör örgütünce istismar edilmesine, teröre kılıf yapılmasına göz mü yumsaydık” ifadelerinin yer aldığı açıklamanın her hafta düzenlenen barışçıl protestonun gelecekte yasaklanabileceğine işaret ettiğini söyledi.
“Zorla kaybedilenlerin yakınları ve onlara destek olanların toplanmalarına ve iç hukuk ile uluslararası hukukun güvencesi altında olan ifade özgürlüğü ve barışçıl toplanma haklarını kullanmalarına izin verilmelidir.”
"Yetkililere çağrıda bulunun"
İmza kampanyasında ise çağrısını “Hemen şimdi Türkçe, İngilizce veya kendi dilinizde yazarak yetkililere çağrıda bulunun” şeklinde paylaştı:
“T.C İçişleri Bakanlığına; gerçekleştirilmesi planlanan barışçıl protestoların hukuka aykırı herhangi bir sınırlandırma olmaksızın gerçekleştirilebilmesini ve protestoya katılanların ifade özgürlüğü ile barışçıl toplanma haklarını kullanabilmesini güvence altına almalıdır.
“T.C Adalet Bakanlığına; polis memurlarının 25 Ağustos’taki barışçıl protestoya katılan kişilere yönelik gerekli olmayan aşırı güç kullanımına başvurduğu ve bu kişilere kötü muamele uyguladığına ilişkin iddialara yönelik tarafsız, bağımsız ve etkin bir soruşturmayı derhal başlatmalı ve sorumluluk taşıdığı tespit edilen herkesi adil yargılamalarla adalet önüne çıkarılmalıdır.” (BK)
1995'ten beri Galatasaray meydanında mücadeleHakikat Adalet Hafıza Merkezinin verilerine göre, zorla kaybedildiği tespit edilen toplam 1352 kişi var. Bir grup kayıp yakını ve hak savunucusu “kayıplar son bulsun, akıbetleri açıklansın, sorumlular yargılansın” talebiyle 27 Mayıs 1995 cumartesi günü saat 12.00’de İstanbul, İstiklal Caddesi Galatasaray meydanında oturdu. Arada polis müdahaleleri olsa da 169 hafta kesintisiz Galatasaray Lisesi’nin önünde oturuldu. 170. haftada, 15 Ağustos 1998'de başlayan güvenlik güçlerinin saldırısı, 7 ay sürdü . Her cumartesi, yani tam 31 kez, gözaltılar yaşandı. Cumartesi Anneleri/İnsanları 13 Mart 1999'da güvenlik güçlerinin saldırıları nedeniyle belirsiz bir süre Galatasaray oturmalarına ara verdiklerini açıkladılar. Yedi aylık sürede toplam 431 kişi, birkaç saatten beş güne kadar varan sürelerde gözaltında tutuldu, dövüldü, tartaklandı, yerlerde sürüklendi, hakarete uğradı. Bu insanların hep birlikte gözaltında kaldığı süre 932 gün oldu. Toplam 84 günlük iş göremez raporu alındı. Bununla da kalmayıp haklarında, "polise mukavemet"ten, "toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasasına" muhalefetten davalar açıldı. Hatta, okuma yazma bilmeyen kadınlar gözaltı hücreleri duvarlarına yazı yazmaktan yargılandı. 13 Mart 1999'da süresiz ara verilen Galatasaray oturmaları 31 Ocak 2009’da yeniden başladı. |
(BK)