İstanbul Prens Adaları ya da bilinen adıyla Adalar’daki ulaşım ve Adalar’ın kültürel varlığının korunması yeniden gündemde.
Adalar’daki sivil inisiyatifler, Adabüs’lere karşı topladıkları imzaları teslim etmek için bugün İBB’nin Saraçhane’deki binası önünde bir araya geldi.
“Verilen sözler tutulmadı”
Burada bir basın açıklaması düzenleyen Adalılar, özetle şöyle dedi:
“Azmanbüse karşı Adalılar’ın topladığı imzaların sayısı sekiz bini geçti. Tüm itirazlarımıza ve 21-22 Mayıs tarihinde ilettiğimiz ancak dikkate alınmayan, henüz tarafımıza yazılı cevabı iletilmeyen imzalı dilekçelerimize karşın 23 Mayıs'ta Adalar’ımıza getirilen bu araçların önünde durduk. Servise konmayacakları yolunda resmi ağızlarca verilen sözler nedeniyle 15 Haziran'a kadar eylem yapmadık.
“Verilen sözler tutulmadı ve 15 Haziran’da azman minibüsler servise kondu. O günden beri eylemlerimiz kesintisiz devam ediyor. 87 gündür azmanbüslerin gitmesi, Adalı’ların etkin katılımıyla bir ulaşım ve ziyaretçi planı hazırlanması için direniyoruz. Azmanbüsler, 17 Ağustos akşamı Büyükada'da yaşanan ciddi bir yangın sırasında büyük hacimleri ile yolu tıkadıkları için azmanbüsler itfaiye araçlarının geçişini engellediler.
“Sırada ne var, Büyükada’ya renkli bir metrobüsün gelmesi mi?”
Talepler
“Verilen bütün sözlere ve İBB'nin katılımcı demokrasi ile hizmet verme iddiasına karşın Adalılar hala ve ısrarla ulaşım konusunda alınan kararların ve yapılan çalışmaların dışında tutulmaktalar. Bu çerçevede; bugün imzalarını getirip teslim ettiğimiz 8 bini aşkın kişi adına şunları talep ediyoruz:
- Azmanbüsler derhal anakaraya gönderilmeli ve bir daha benzeri ölçüt ve özellikte hiçbir ulaşım aracı asla Adalar ilçesine sokulmamalıdır.
- Dayatmacı yöntem bir kenara bırakılarak; Ada içi ulaşım planlaması Adalılar’la birlikte yapılmalıdır. Adaların doğal ve kültürel değerlerinin korunabilmesi için, günübirlikçilerin ve turistlerin hakları da gözetilerek, Adalar Ulaşım Master Planı ve ziyaretçi yönetim planı Adalılar’la birlikte yapılmalı, uygulamaya konulmalıdır.
- Canlıların hayatını tehdit etmeyen, yaşamlarına değer katan, Adalar’ın değerlerinin farkında olan ve keşfetmeyi amaçlayan katılımcı bir yaklaşım derhal benimsenmeli ve bundan hiçbir şekilde ödün verilmemelidir.” (TY)