* Fotoğraf: Pexels
Elektrik üretimlerinde nükleer santrallerin önemli yer tuttuğu Avrupa Birliği (AB) üyesi Fransa, Macaristan, Polonya, Finlandiya, Bulgaristan, Hırvatistan, Çekya, Romanya, Slovakya ve Slovenya'nın ilgili bakanları, AB Komisyonu'na ortak imzalı mektup gönderdi.
Mektupta, son dönemde enerji fiyatlarının artış gösterdiği anımsatılarak, enerjide üçüncü ülkelere bağımlılığı hızla azaltmanın önemine işaret edildi.
Yenilenebilir kaynakların enerji dönüşümünde kilit rol oynadığı belirtilen mektupta, “İhtiyaçları yeterli ölçüde karşılamak için diğer karbonsuz enerji kaynaklarına ihtiyacımız var. Nükleer enerji çok önemli” ifadeleri kullanıldı.
“60 yıldır güvenli”
Mektupta, nükleer enerji kaynaklarının Avrupa'nın karbonsuz elektrik üretiminin yaklaşık yarısını sağladığı anımsatılarak, nükleer sanayinin 60 yıldan uzun süredir Avrupa'da güvenli biçimde faaliyet gösterdiği kaydedildi.
TIKLAYIN - "Nükleer felaketin 10. yılında Fukuşima hala kirli"
Avrupa'da 14 ülkede 126 nükleer reaktör bulunduğu hatırlatılan mektupta, sektörün benzersiz teknolojilere sahip olduğu, üye ülkeler arasında iş birliğinin artması halinde yakın zamanda modern reaktörlerin inşa edilebileceği belirtildi.
“İklim değişikliği ile mücadelede etkili”
Mektupta, AB üyesi ülkelerin kendi enerji kaynak çeşitlerini belirleyebileceklerine işaret edilerek, burada nükleer teknolojilerin de adil biçimde değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı.
Nükleer enerjinin Avrupa'da yeşil yatırım sınıflandırma çerçevesine dahil edilmesi gerektiği belirtildi. Nükleer enerjinin iklim değişimi ile mücadelede etkili, güvenli ve rekabetçi bir kaynak olduğu ifade edildi.
Ekonominin karbonsuzlaştırılması için enerji üretim ve tüketim kalıplarının değiştirilmesi ve kapsamlı dönüşüm yapılması gerektiğine dikkat çekildi.
AB’de nükleer payı yüzde 25
AB Komisyonu, doğal gaz ve nükleer enerjiyi yeşil yatırımlar kategorisine dahil edip etmemek konusunda henüz karar vermedi.
Komisyonun birkaç ay içinde yeşil yatırımları içeren son listesini açıklaması bekleniyor.
AB ülkelerinin elektrik üretiminde nükleer enerjinin payı yaklaşık yüzde 25 seviyesinde bulunuyor.
Nükleer gerçekleri neler?
Nuclear Energy Information Service (NEIS) /Nükleer Enerji Bilgi Hizmetleri tarafından hazırlanıp nükleersiz.org tarafından Türkçe’ye çevrilen videoya göre, son yıllarda nükleer enerji santrallerinin kurulması bir de iklim değişikliği sorunu karşısında nükleer enerjinin karbonsuz enerji olduğu iddiasıyla gerekçelendirilmek isteniyor ve fosil yakıt kullanımına alternatif olarak gösteriliyor.
Oysa iklim değişikliğine neden olan faktörler, karbon salma potansiyelinin dışına da taşarken iklim değişikliği şartlarında nükleer enerjinin tercih edilmesinin neden olacağı riskler gözden kaçırılıyor.
Nükleer enerji, iklim krizi mücadelesinde aciliyet gerektiren karbon azaltımına engel teşkil ediyor. Nükleer enerjiyi içeren karbon azaltma planları, 2050 yılına kadar dünya çapında en az 8,2 trilyon dolarlık bir maliyetle 1.000 veya daha fazla nükleer reaktör inşa edilmesini gerektiriyor. Nükleer gerçekleri videoda şöyle sıralanıyor:
- Gerçek: nükleer enerji karbonsuz değildir.
- Gerçek: nükleer enerji temiz değildir.
- Gerçek: nükleer enerji çok pahalıdır.
- Gerçek: nükleer enerji iklim değişikliğini önlemenin bir aracı değildir.
- Gerçek: yeni nükleer reaktörler inşa etmek, zaman kaybı anlamına gelecek karbon azaltımını engelleyecektir.
- Gerçek: nükleer enerji iklim değişikliği şartlarında güvenilir değildir.
- Gerçek: nükleer enerji çok tehlikeli bir teknolojidir.
- Gerçek: nükleer reaktörler operasyon sırasında çok miktarda su kullanır.
(TP)