"Kadınlar, gözaltında veya cezaevinde cinsel taciz, şiddet gördüklerinde bunu çok geç açıklıyorlar. Çekiniyorlar, toplumun onları yargılayacağını düşünüyorlar. Sessiz kalıyorlar. O nedenle bu yıl verilerimizde geçmiş dönemde gözaltında taciz edilen ancak daha yeni bunu açıklayan kadınlara da yer verdik.
"Kadınlar cezasızlık politikasından dolayı kolluk kuvvetlerinden gördükleri tacizi, işkenceyi açıklayamıyorlar. İstanbul Sözleşmesi ve Anayasa'nın ilgili maddelerinin etkin olarak uygulanmasını bu nedenle istiyoruz.
"Tüm açıklamalarımızda da bunu dile getiriyoruz. Hem gözaltındaki işkence, taciz ve tecavüzlerin önüne ancak böyle geçebiliriz, hem de sokaktaki şiddeti yine ancak bu şekilde azaltabiliriz."
Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu'ndan hak savunucusu Leman Yurtsever ve avukat Eren Keskin, gözaltında kadınların taciz edilmesine yönelik bu bilgileri paylaşıyor.
Her yıl 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü nedeniyle, gözaltında cinsel taciz ve tecavüze dair hazırladıkları raporu açıklayan Yurtsever ve Keskin, bu raporun büroya ve hukuk destek birimine yapılan başvurulardan hazırlandığına dikkat çekiyor.
TIKLAYIN - Gözaltında Cinsel Şiddet Kayıtlara Geçmiyor
"Başvuru yapmamış çok daha fazla sayıda kadın olduğunu düünoyurum" diyen iki hak savunucusu kadın, kadınlara da hukuki destek için kendilerine başvuru yapmaları yönünde çağrı yapıyor.
Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu ve Cinsel Şiddete Karşı Hukuki Yardım Derneği'nin gözaltında cinsel saldırı ve taciz olaylarına ilişkin “2020 Yılı İstatistik Raporu”na göre, 1 Ocak 2020 ve 25 Kasım 2020 tarihleri arasında, 75 kadın gözaltında cinsel taciz ve şiddete ilişkin destek başvurusu yaptı.
“Büyük bir cezasızlık politikası hâkim”
Rapora dair açıklamada şöyle denildi:
“Devlet güçleri tarafından, cinsel işkenceye maruz kalan kadınlara hukuki yardım veriyoruz. Hukuk büromuz ve Cinsel Şiddete Karşı Hukuki Yardım Derneği olarak bugüne dek 758 kadın bizden, hukuki destek aldı. Her 25 Kasım’da, yıllık sayısal raporumuzu açıklıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti 2005 yılında yapılan yasal değişikliklere kadar yazılı hukukta kadına yönelik şiddeti yeterince cezalandırmadı.
“2005 yılına dek, Türk Ceza Kanunu’nda kadına yönelik şiddet bir bölüm başlığı olarak bile yer almadı. Tecavüz suçunun tanımı çok yetersizdi. Cinsel taciz, bir suç tanımı olarak yer almıyordu. Bekâret kontrolü, fütursuzca ve işkence amaçlı kullanılıyordu. Kadınların mücadelesi sonucunda, 2005 yılında, Türk Ceza Kanunu’nda önemli değişiklikler yapıldı.
“Cinsel saldırı suçu, bir bölüm başlığı olarak yasada yer aldı. Cinsel tacizin, suç tanımı yapıldı. Bekâret kontrolü, belirli şartlara bağlandı. 2011 yılında, Türkiye “ Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi’ni “ imzaladı. Ancak, yazılı hukukta yapılan değişiklikler ve imzalanan uluslararası sözleşmeler, uygulamada gereği gibi yansımıyor. Özellikle devletin “şiddet dilini“ fütursuzca kullanması, toplumsal şiddet ve özellikle de kadına yönelik şiddetin, artmasına neden oluyor.
“İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddet alanında, bugüne dek yapılmış en “ileri“ sözleşme. Ancak T.C. Devleti sözleşmenin tarafı olmasına rağmen, gerek pratik uygulamalarda gerekse yargı alanında sözleşme sürekli ihlal ediliyor. Kadınlar, korkuyorlar, utanıyorlar, yalnız bırakılmaktan çekiniyorlar. Bu alanda yaşanan, “büyük cezasızlık politikası“ kadınları çok etkiliyor.
Dava sayısı: 29
“Sayılar, durumun vahametini bir kez daha ortaya koyuyor” denilen rapordaki veriler şöyle:
*2020 yılının ilk 10 ayında, hukuk büromuza 75 kadın başvurdu.
*Tecavüz: 5
*Cinsel Taciz:70
*Kayıtsız gözaltında taciz ve tecavüz: 1
*Suçu İşleyen Failler Dağılımı: Polis: 49, Jandarma/Asker: 15, Özel Tim: 3, Korucu:1, İnfaz Koruma Memuru: 19, Bekçi: 1Diğer Kamu Görevlileri: 30, İŞİD (Irak Şam İslam Devleti: 1
Kadınların Statüsü:
Kürt: 45
Türk: 14
Arap: 2
Afgan:12
İran:2
Davaların Hukuki Durumu:
Toplam dava dosyası : 29
Ceza Mahkemeleri’nde devam eden davalar :13
Savcılıkta bulunan davalar: 16
Projede kapanan, arşive kaldırılan dosyalar:
Toplam sayı: 46
Korktuğu için hukuki işlem istemeyen:20
Dava devam ederken vazgeçen: 1
Mağdurun kendi avukatları tarafından takip edilen davalar: 23
Mağdur davasıyla kendi ilgileniyor: 1
Türkiye’de mahkeme kararı ile sonuçlanan davalar: 1
Suç duyurusu nedeniyle ağır baskıya maruz kalanlar:
Toplam sayı: 162
Mağdura karşı dava açılması: 2
Cezaevindeyken hakkında disiplin soruşturması açılan: 7
(EMK)