IŞİD’in Kobanî’ye yönelik saldırılarına karşılık 6-8 Ekim 2014 tarihinde gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek, Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 18’i tutuklu 108 kişi hakkında açılan Kobanî Davası’nda 17 Nisan’da karar çıkması bekleniyor.
TIKLAYIN - “Mahkeme, iktidarın çizdiği sınırdan çıkamıyor”
TIKLAYIN - “Kobanî davasında mahkeme, kendi yarattığı hukuku uyguluyor”
Davada yargılananlardan biri de feminist Alevi örgütlenmesi olan 17+ Alevi Kadınlar’ın üyesi siyasetçi ve yazar Gülfer Akkaya.
"Suç değil"
17+ Alevi Kadınlar yayınladığı açıklama ile Akkaya için beraat istedi. Açıklamada şöyle denildi:
“IŞİD barbarlığına karşı halkı demokratik yollarla itiraz etmeye çağıran bir tweetin üzerine inşa edilen Kobane davasında, arkadaşımız Gülfer Akkaya hakkında dava esasına dair hiçbir bulgu ve suç unsuru olmadığı anlaşıldığından, bu sefer Alevilik ve kadın çalışmalarını suç unsuru sayarak Kobane davası kapsamında yargılanarak cezalandırılması talep ediliyor.
Kanunsuz suç ve ceza olmaz, diğer bir deyişle suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereğince kimse kanunun açıkça suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz. “
Yani, Alevilik ve Alevilikte kadın çalışmaları suç sayılmadığı halde, yargılanmaya esas alınıp hiç kimsenin cezalandırılmasına yol açamaz.
Gülfer Akkaya yargılandığı süre boyunca Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Alevilerin ve kadınların yaşadığı sorunlara dikkat çekerek, bu konulardaki sorunların aşılması için yazmanın, konuşmanın, mücadele etmenin hak ve sorumluluk olduğunu anlatarak iddianamede kendisine istinat edilen suçlamaların tamamını çürüterek boşa düşürdü.”
Hal böyleyken, mahkeme Alevilik araştırmalarını ve kadın çalışmalarını yargılayarak kriminalleştirmeyi, toplumda da Aleviliği gayrimeşrulaştırmayı amaçlamaktadır.”
Yüzyıllardır Alevilerin maruz bırakıldığı açık ayrımcılık, Alevilere karşı işlenen suç ve katliamlar adil yargılanmıyor hatta zamanaşımına uğratılarak aklanmasının yanı sıra, bu sefer de Alevilik yargı kanalıyla suç unsuru haline getirilmeye çalışılıyor.
Alevilik de Alevilerin varlığı da suç değil, suç sayılmasına asla müsaade etmeyeceğiz!
Başta Aleviler ve özellikle Alevi kadınlar olmak üzere, Türkiye’de eşit yurttaşlık, özgürlük ve temel insan haklarının korunmasını sağlamayı amaç edinen bütün canlarımızı Gülfer'e ve bu temelsiz davada yargılanan demokrasi mücadelesi temsilcilerine sahip çıkmaya, dayanışmaya davet ediyoruz.
17 Nisan’da kararını açıklayacak olan mahkeme heyetine tarihe mal olacak bu davada suça ve utanca neden olacak kararlara imza atmayın, hukuku adil bir şekilde uygulayarak Gülfer Akkaya ve tüm yargılananlar için; Hukuka uyun! Adil karar verin! Beraat kararına hükmedin!
(EMK)