Fotoğraf: AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türkiye son bir ayda 200’den fazla orman yangınıyla mücadele etti. Eskişehir, Muğla, Artvin, Hatay, Balıkesir, Antalya, Urfa, Manisa, Aydın, Çanakkale ve diğer şehirler.
Son olarak ise İzmir Karabağlar'da Pazar günü başlayıp Seferihisar ve Menderes'e sıçrayan ve 600 dönümlük ormanlık alanı yok eden yangın dün gece saatlerinde söndürüldü.
Türkiye’nin kalbinin yandığı yangınlarda toplam ne kadarlık alanın zarar gördüğü henüz bilinmiyor. Fakat yangınlara geç müdahale edilmesi ve yangınlarda yangın söndürme uçaklarının kullanılmamasıyla ilgili tartışmalar yaşanıyor.
TIKLAYIN - Yangın Söndürme İşi THK Yerine Bir Mimarlık Şirketine Verildi
Bu noktada hükümet ile birlikte Tarım ve Orman Bakanlığı ve Türk Hava Kurumu’na (THK) tepkiler yükselmeye başladı.
Tepkiler yükseliyor çünkü geçtiğimiz Temmuz ayında Tarım ve Orman Bakanlığı’nın THK ile yangın söndürme uçakları konusunda yaptığı anlaşmayı bir başka şirkete ihale ettiği ortaya çıktı.
Konu hakkında dün bir açıklama yapan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli dün, “Biz dışarıdan kiralama yaptığımız zaman orman personelini bu uçakların içerisinde görevlendiriyoruz. Orman personelimiz bu hava araçlarının içerisine emniyetli bulmadıkları için binmek istemiyor. Bu uçakları bu kadar savunanlar varsa uçaklar Ankara'da apronda duruyor. 3 tane uçak motoru arızalı şekilde duruyor 3 tanesi de yağ akıtıyor. Binmek isteyenler buyursunlar uçsunlar" şeklinde bir konuşma yaptı.
İddialar üzerine ulaşmaya çalıştığım Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri bianet’e geri dönüş sağlamadı. Aksine ilk olarak Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sekretaryasına daha sonra ise Orman Genel Müdürlüğü’ne yönlendirildim. Bakan Pakdemirli’nin konu hakkında basın açıklaması yapacağı gerekçesiyle hiçbir yetkili konuşmadı.
"Uçaklar atıl şekilde bekliyor"
Daha sonra da THK yetkililerini aradım. THK’dan ismini vermek istemeyen bir yetkili bianet’e yaptığı açıklamada ellerinde 6 tane CL-215 tipi yangın söndürme uçağı olduğunu fakat Bakanlığın söz konusu ihaleyi kendilerine vermedikleri için bu uçakları şu anda kullanamadıklarını ve atıl şekilde bekletildiğini söyledi.
"Uçakların arızalı olduğu iddiaları gerçek değil"
Bakan Pakdemirli’nin belirttiği üzere “arızalı uçak” olup olmadığı soruma ulaştığım yetkili, kurumun THK Teknik adında (THK Teknik Uçak Bakım Hizmetleri A.Ş.) adında bir şirketinin olduğunu ve bu şirketin, kurumun teknik işlerinin yapımı ve bakımı için oluşturulduğunu söyledi.
Yetkili iddiaları komik olarak değerlendirdiklerini belirttikten sonra “Bizim kendi uçaklarımızı tamir edebilme yetimiz var. Zaten Isparta’da ve birkaç yerde daha askeriyenin uçaklarının bakımını biz yapıyoruz” diye konuştu.
95 yıllık deneyimli bir kurum olduklarını dile getiren yetkili Bakanlığın ihaleyi neden başka bir firmaya verdiklerini bilmediklerini ifade ederek bianet’le şu bilgileri paylaştı:
"Sözleşmemiz bu sene yenilenmedi"
“Sözleşmemiz her sene yenileniyordu. Bu sene yetersiz olduğumuz iddia edilerek yenilenmedi. İhaleyi başka bir firmaya verdiler ama o firmanın elinde yangın söndürme uçağı yok.
“Muğla'nın Dalaman ve Fethiye ilçelerinde Temmuz ayında 400 hektar ormanlık alanı yanarken tartışmalar başladı. Bakanlıkla iletişime geçtik, uçaklarımızı hazırladık. Ücretsiz bir şekilde yardım edebileceğimizi, bu ormanların Türkiye’nin milli serveti olduğunu söyledik. Ama bize yardıma gerek olmadığını söylediler. Yetkililer bizden yardım isteseydi yardım etmeye hazırdık.
“THK’nun amacı zaten Türk havacılığını geliştirmek. Sportif havacılıktan yangın söndürmeye, hava ambülansından akademik ve pilotaj eğitimlerine, uçak imalatından uçak bakım ve modernizasyonuna kadar birçok alanda çalışma yapıyoruz.
“95 yıllık bir kurumun isminin medyada kötü lanse edilmesi açıkçası bizim ağırımıza gidiyor. İnsanlar yaşananlardan haberi olmadıkları için bizi suçluyor. Ama kurum bunun üstesinden gelecektir.”
Sosyal medyada #AteşKuşlarıUçsun şeklinde kendilerinden bağımsız bir kampanya başlatıldığını gördükleri için mutlu olduklarını dile getiren yetkili envanterlerindeki CL-215 tipi yangın söndürme uçaklarıyla ilgili şu bilgileri paylaştı.
"İhaleyi alan firmanın elinde uçak yok"
“Normalde biz yaz sezonunda Orman Genel Müdürlüğü’nün yönlendirmeleri doğrultusunda uçaklarımızı gerekli ve tehlikeli gören yerlere dağıtıyorduk. Böylece yangınlara en kısa sürede müdahale edebiliyorduk. CL-215’ler 6 ton su kapasiteli, amfibyen yani hem karaya hem de suya iniş yapan uçaklardan. 6 ton suyu 20 saniye içerisinde doldurabiliyor. Böylece yangınlara çok hızlı müdahalede bulunabiliyoruz.
“Helikopterler ise bir buçuk ton su taşıyabiliyor ve uçaklardan 3 kat daha yavaşlar. Umudumuz odur ki bu yanlıştan dönülür ve biz tekrar ülkemize, dünyayı ayakta tutan bu ormanlara tekrar hizmet ederiz (HA)