Fotoğraf: HDP
Haberin Kürtçesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Meclis grup toplantısında gündemi değerlendirdi.
Grup toplantısına Ahmet Türk, Sırrı Sakık, Gülser Yıldırım, İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan, SES Eş Genel Başkanı Gönül Adıbelli, ÖHD Ankara Eşbaşkanları Şevin Kaya ve Fevzeddin Korkmaz, AZADİ Hareketinden Metin Pirani, Fevzi Bulgan ve Selma Söner ile Yeşil ve Sol Parti yöneticileri, EMEP ve DBP Ankara il yöneticileri, TÖP, HDK Ankara ve Devrimci 78’liler Platformundan temsilciler katıldı.
“HDP için belirsizlik ortamı yoktur”
Konuşmasına, 16 yıl önce öldürülen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’i anarak başlayan Buldan, seçim sürecine dair şunları söyledi:
“AKP-MHP bloku kapatma davasıyla, Hazine yardımı gaspıyla özellikle seçim sürecinde bir belirsizlik ortamı, karamsarlık ve umutsuzluk havası yaratabilmek için çırpınıp durmaktadır. HDP’siz bir seçim süreci algısı yaratabilmek için sis dalgası oluşturmaya çalıştıklarını görüyoruz. Buradan çok net olarak söylüyorum ki tüm bunlar boşunadır, nafile çabalardır. HDP için de halkımız için de asla bir belirsizlik ortamı yoktur, olmayacaktır. Karamsarlığa ve umutsuzluğa asla yer yoktur. Bizim için sisli ortam asla yoktur, olmayacaktır. Bizim için her şey çok o kadar açık ve nettir. Sizi sandıkta yeneceğiz. Nokta.
İktidar için de bir belirsizlik ortamı aslında yoktur. Çünkü kaybedecekler, kaybedecekler, kaybedecekler. Ama söz veriyorum onlara biz kaybettireceğiz. Emek ve Özgürlük İttifakı bu düzeni değiştirecek. Seçimlerin sürükleyici gücü ve esas belirleyeni HDP olacaktır, Emek ve Özgürlük İttifakı olacaktır. Sandıklar HDP’yle mutlaka buluşacaktır.
“Bu seçimlerin ikinci turu Haziran’da”
İktidar, seçim için bir takvim arayışındadır. Sürekli papatya falı açıyorlar. Kaybedecekleri günü seçmekte zorlanıyorlar. Onlar için tabii ki zor bir seçimdir. Haziran’dan korkuyorlar, çünkü 7 Haziran sendromları var. Nisan-Mayıs arasında gidip gelen bir ittifak AKP-MHP ittifakı. Gidip de gelmeyeceğiniz tarihi ben söyleyeyim. Bu seçimlerin ikinci turu kesinlikle Haziran’dadır.
“Muhalefetin ürkek, çekingen tutumu”
Bir taraftan iktidarın politikalarıyla mücadele ederken, diğer taraftan da bu ülkenin siyasi kaderini bizim dışımızdaki siyasal muhalefetin ürkek, çekingen, ortaklaşmaktan ve mücadeleden uzak tutum ve anlayışına da terk etmeme kararlığı içerisindeyiz.
Her gün kriz ve çatışma üreten tekçilik sistemini kökten değiştirme iddiası yerine restorasyonla yetinen bir anlayış, bu ülkeyi yine aynı çıkmazlara sürükleyecektir. Mevcut gemi her tarafından su almaktadır. Bir iki yamayla geminin yeni kaptanı olma arzusunun ötesine geçemeyen bir muhalefet anlayışıyla da bu gemi kıyıya ulaşmaz, ulaşamaz. Şu an ülkenin içine sürüklendiği ağır tablo restorasyonu değil köklü bir demokratik değişimi, yeni bir başlangıcı çağırmaktadır.
“Baharı getirecek olan HDP ve üçüncü yol”
Bu çağrının sorumluluğunu taşıyan temel güç de siyaset de HDP’dir ve HDP’nin ittifaklarıdır. İki kutuplu siyasetle bu ülke bir çıkış yakalayamaz. Biri kara kış, diğeri sonbahar olan bu iki kutupla bahar bu ülkeye gelmez. Baharı getirecek olan HDP’dir, HDP’nin üçüncü yoludur. Biz tarihi sorumluluğumuzu yerine getirme, tarihi rolümüzü oynama konusunda sonuna kadar kararlıyız.
“Bu seçim köprüden önceki son çıkış”
Evet, kritik bir seçim dönemi var. Bu seçimler köprüden önceki son çıkıştır, en kritik dönemeçtir. Halklarımız demokratik bir ülkede mi, yoksa yasakçı, baskıcı bir rejimde mi yaşayacaklar? Buna bu seçimde karar verecekler.
Daha önce de açıkladığımız üzere cumhurbaşkanı adayımızı yakın zamanda halklarımıza müjdeleyeceğiz. Kadınların, halkımızın, Türkiye halklarının tüm renklerini, kimliklerini, inançlarını, kültürünü, ortak iradesini, emeğini ve özgürlüğünü temsil eden bir cumhurbaşkanı adayıyla seçimlere gireceğimizin altını bir kez daha çizmek istiyorum.
Uğruna ağır bedeller ödediğimiz demokrasi mücadelemizin tabii ki kendi cumhurbaşkanı adayı olacaktır. Mücadelede varız, direnişte varız, siyasette varız, yarışta varız. Cumhurbaşkanlığında da varız. Ülkeyi yönetme iddiasında da biz varız.
Mücadelemizden ve halkımızdan aldığımız bu güç ile yeni dönemin kapılarını bizler açacağız. Emek ve Özgürlük İttifakı’yla, Kürt ittifakıyla, kadın ve gençlik ittifakıyla başaracağız. Zaman, HDP ve HDP fikriyatının zamanıdır. Bizim demokrasi anlayışımız, tam da bugün ülkenin ihtiyaç duyduğu bir siyaseti umut olarak halklara sunmaktadır.
“Meclis’e çözüm işlevini kazandıracağız”
HDP açısından milletvekili seçimleri konusu da çok açık ve nettir. Bugün siyasetin anahtarı nasıl bizlersek, parlamentonun belirleyici anahtar gücü ve iradesi de yine biz olacağız. Hedefimiz çok büyüktür.
Halkımızın, ayrımsız bütün inanç ve kimliklerin, demokrasi, adalet ve barış isteyen herkesin, kadınların, gençlerin, ötekileştirilenlerin, ekolojistlerin, sosyalistlerin, feministlerin, emekçilerin, engellilerin iradesinin en güçlü şekilde temsil edildiği bir parlamentoyu hedeflediğimizi ve bu uğurda büyük bir mücadele vereceğimizi; bir seferberlik ruhuyla seçimlere hazırlandığımızı herkesin bilmesini istiyorum.
Meclis’e barış kararlarının alındığı, diyalog ve müzakereden, hakikat ve adaletten yana olan bir çözüm işlevini kesinlikle kazandıracağız.” (AS)