Fotoğraf: Sosyal medya
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 6-12 Ekim 2014 Kobani olaylarına ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında bu sabah 7 ilde 82 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.
Gözaltına alınanlar arasında Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Dış İişkiler Sorumlusu Nazmi Gür, HDP eski Milletvekilleri Ayla Akat Ata, Sırrı Süreyya Önder ve Altan Tan'ın yanı çok sayıda parti yöneticisi bulunuyor.
"Olmayan delillerle soruşturmalar açılıyor"
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, gözaltılara ilişkin bianet'e konuştu.
"Ortada bir hukuk bir hukuk ilkesi yok" diyen Danış Beştaş, "İstedikleri zaman istedikleri tarihe ilişkin soruşturma yapıyorlar. Ayhan Bilgen, Altan Tan, Sırrı Süreyya Önder hepsi Kobani olaylarından soruşturuldu ve sorumlulukları olmadığı anlaşıldı. Olmayan delillerle tekrar tekrar soruşturmalar açılıyor" dedi.
HDP'nin tutuklu eski eş başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağı'ın Kobani olayları nedeniyle verilen hapis cezalarını hatırlatan Danış Beştaş, şöyle devam etti: "Selahattin Demirtaş Figen Yüksekdağ’ın dosyalarında da bu durumu gördük. Aynı dosyadan iki kez ceza verildi. Dolayısıyla bugün yapılan gözaltılar için hukuki bir değerlendirme yapılamaz çünkü hukuki değil.
"Kobani olaylarında partimizin bir sorumluluğu yok. Biz Meclis’te defalarca kez olayların araştırılması için komisyon kurulmasını önerdik ancak reddedildi. O olaylarda yaşamını yitiren kişilerin failleri yakalanmadı, yargılanmadı ama faturası partimize kesilmek isteniyor.
"Hukuki bir gerekçe yok"
"Bu operasyonun hukuki bir gerekçesi yok. Bu durum sadece ama sadece AKP’nin seçim hesaplarıdır, tek başına iktidar olmak adına partimizi zayıflatmak istiyorlar.
"HDP’nin yıllardır bu saldırılara maruz kalmasının tek nedeni 7 Haziran’da elde ettiği zaferdir, barajı geçmesidir. Partimize yönelik o tarihte başlayan baskı hala devam ediyor. HDP bütün baskılara rağmen hala dimdik ayakta, tabanı partisine kenetlenmiş durumda.
"Bu nedenle AKP, HDP’nin sözünü kısarak kendisine iktidarın yolunu açmaya çalışıyor. Herkes bir dakika objektif olarak düşündüğünde bu operasyonların hukuktan uzak zorbalık olduğunu görür. İktidar partisi devletin bütün olanaklarının kullanarak yıllardır partimize her türlü saldırıyı gerçekleştiriyor."
Kobani eylemlerinde ne oldu?
2014'te Kobani'ye destek eylemleri öncesi Urfa Suruç'ta yakınlarını bekleyenlere ve sınırı geçmek isteyenlere biber gazı ve plastik mermiyle müdahale edildi, bu sırada IŞİD militanlarının Türkiye sınırından rahatça geçtiğini iddia eden fotoğraflar yayınlandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, PKK ile IŞİD'i bir tuttuklarını söyleyen açıklamalar yaptı. Kobani'den gelen yaralılar sınırda bekletilirken IŞİD yaralıları hastanelerde tedavi edildi. Medyada birçok kez "Kobani'nin düştüğü" yönünde haberler çıktı, bu haberler her defasında yalanlandı.
HDP'nin Kobani'de katliam tehlikesine karşı sokağa çıkma çağrısı yapmasının ardından Kürt illeri, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere birçok ilde binlerce kişi eylem yaptı. Sol partilerin de destek verdiği eylemlerde polis şiddetinin de başlamasıyla ölümler meydana geldi. Bu ölümleri sokak çatışmaları izledi, 6-12 Ekim arasında 42 kişi hayatını kaybetti.
İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) raporuna göre 7-12 Ekim 2014 tarihleri arasında yapılan eylemlerde 46 kişi öldü, 682 kişi yaralandı ve 323 kişi tutuklandı. Anadolu Ajansı'nın verilerine göre de 31 kişi hayatını kaybetti, 221 vatandaş ile 139 polis yaralandı. (RT)