Haberin İngilizcesi için tıklayın
Hastaneye kaldırılan ölüm orucundaki avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın tahliyesi için Anayasa Mahkemesine yapılan başvuruda, aynı mahkemenin başka bir sanıkla ilgili “hapishanede kalamaz” raporunun ardından tahliye kararı verdiği ifade edildi.
TIKLAYIN - Avukatlar için AYM’ye "derhal tahliye" başvurusu
İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi, iki avukat için verilen “cezaevi şartlarında kalmasının sağlığı açısından uygun olmadığı” şeklindeki Adli Tıp raporuna rağmen tahliyeye hükmetmemişti.
Ancak aynı mahkeme, Grup Yorum’un ölüm orucunda hayatını kaybeden gitaristi İbrahim Gökçek’le ilgili aynı raporun ardından tahliyesine karar vermişti.
AYM’ye dün yapılan başvuruda, “Aynı mahkemenin birbiriyle tamamen benzer iki talep ile ilgili bu çelişkili, hukuka aykırı ve keyfi kararı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının bir kez daha ihlal edilmiştir” dendi.
Adil yargılanma talebiyle ölüm orucunda olan tutuklu avukatlar Ebru Timtik ile Aytaç Ünsal, Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) “hapishanede kalmaları uygun değildir” raporuna rağmen tahliye edilmeyerek 30 Temmuz’da hastaneye kaldırılmıştı. Ölüm orucu eylemi 222. gününe giren Timtik, Dr. Sadi Konuk Eğitim Araştırma Hastanesi’nde; 191 gündür ölüm orucunda olan Ünsal da Kanuni Sultan Süleyman Eğitim Araştırma Hastanesi’nde tutuluyor.
“Klima sürekli açık, ışık kapatılmıyor”
Başvuruda, Ünsal ile Timtik’in hastanedeki koşullarından da bahsedildi:
“Aytaç Ünsal hapishanede iken 5-6 kişi ile birlikte kalıyor, havalandırmaya çıkabiliyor, spor, yürüyüş gibi aktiviteler yapabiliyor ve ayrıca su, şeker, limon, tuz, B1 vitamini vs. ihtiyaçlarını da koğuş arkadaşları yardımıyla rahatça karşılayabiliyordu. Hastanede ise küçücük bir odadan değil dışarıya çıkmasının mümkün olması, odanın dışarıya açılabilir, içeriye temiz hava ve ışık girmesini sağlayacak bir penceresi dahi yok.
“Tüketmek durumunda olduğu su, şeker, limon, tuz, B1 vitamini alımında, jandarma ya da gardiyan amirlerinin talimatı, hastane idaresinin kararı, hapishane müdürlüğünün talimatı gibi belirsiz ifadeler ile sıkıntı çıkarılıyor.
“Bulunduğu odada klima sürekli açık tutuluyor, ölüm orucu eyleminde geride bıraktığı süre göz önünde bulundurulduğunda, vücut direncinin düşüklüğü sebebi ile çok üşüyor. İstirahat etmek istediğinde odanın ışığını kapatmasına güvenlik gerekçesi ile izin verilmiyor.
“Kapısında onlarca jandarmanın beklediği, mevcut sağlık koşullarında hızlı hareket edebilme olanağının dahi bulunmadığı gerçekliğine karşı güvenlik gerekçesi ile ışıkların açık tutulması, sürekli ses çıkartan ve gözlerini yoran ışık altında uyumaya zorlanan Ünsal açısından yaşamından çalmak anlamına geliyor.
“Sıcak su akmıyor, cam bardak bile verilmiyor”
“Ebru Timtik de aynı koşullara maruz bırakılıyor. Tutulduğu yerde, kişisel temizlik ihtiyaçlarını sağlayabileceği, cezaevindeki gibi bir banyo dahi yok. Sıcak su düzenli akmıyor, saç kurutma makinesi yok. Salgın koşullarında hijyen ihtiyacını gereği gibi gideremiyor.
“Ölüm orucu eylemi sonucunda ağız içinde yaralar oluşmuştu ve sıcak sıvı tüketimi kendisi için zaruri ihtiyaçtır. Hastanede kendisine karton ya da plastik bardak ile sıcak su veriliyor ve yine ölüm orucu nedeniyle oluşan koku hassasiyetinden bu bardakları kullanamıyor.
“Tutulduğu cezaevinde kullandığı bardak veya başka bir cam ya da porselen kupa temin edilmesi talebi, hastanede tutulduğu 10 gündür cevap bulmadı.” (AS)