Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) önceki Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince verilen “tahliye edilmeli” kararı henüz uygulanmadı, mahkeme kararın Türkçeye çevrilmesini bekliyor.
Ancak bu sırada Demirtaş hakkında verilen başka bir mahkumiyet kararının onanması gündeme geldi.
Demirtaş’ın avukatlarından Mahsuni Karaman bianet’e yaptığı açıklamada, mahkumiyet kararının onanmasının, AİHM’in “yargının siyasallığına” değindiği 18 maddeden verdiği ihlal kararının da teyidi olacağını belirtti.
“Karşı hamle” istinaf mı?
İki karar arasındaki bağlantı gün gün şöyle:
7 Eylül: Demirtaş, eski HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile birlikte “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davada 4 yıl 8 ay hapse mahkum edildi.
25 Ekim: Mahkumiyet kararı incelenmek üzere İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine [istinaf] ulaştı.
16 Kasım: AİHM, Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin tutukluluk kararına karşı Demirtaş’ın başvurusunun sonucunu 20 Kasım’da açıklayacağını duyurdu.
19 Kasım: İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde verilen mahkumiyet kararı, istinaf tarafından ön incelemeye alındı.
20 Kasım: AİHM, Demirtaş’ın “siyasi saikle hapsedildiğini” ifade ederek tahliye edilmesine hükmetti. Aynı gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “AİHM kararları bizi bağlamaz. Biz karşı hamlemizi yapar, işi bitiririz” dedi.
Peki, Demirtaş ile ilgili tahliye kararı yerine getirilmeden önce, istinaf mahkemesi mahkumiyet kararını onarsa ne olur?
Bahsedilen “karşı hamle” bu mu?
Tahliye edilse bile hapisten çıkamayabilir
Avukat Karaman, istinaf mahkemesinin mahkumiyet kararını onamasını beklemediklerini, bu kararın başından hukukdışı olduğunu ifade etti.
Karaman, olup bitenin ne anlama geldiğini şöyle açıkladı:
“Mahkumiyet kararı onanırsa şu olur: Tam da AİHM’in belirtmiş olduğu, Demirtaş’ın tutukluluğunun siyasi saikle yapıldığı tespiti yerini bulmuş olur. Siyasi iktidarın konuşmaları, beyanları yargıya talimat niteliğindeydi, onama durumunda yargı da bu talimatı yerine getirmiş olur.”
Avukat Karaman, 4 yıl 8 aylık mahkumiyet kararının istinaf mahkemesince onanması halinde, cezanın süresi itibariyle Yargıtay’a gitmeyeceğini ve hükmün kesinleşeceğini belirtti:
“Mahkumiyet kararı kesinleşmiş olacağı için Ankara’daki mahkeme tahliye kararı verse bile Demirtaş hükümlü olarak hapiste bulunuyor olacak. Demirtaş iki yıldan fazladır hapiste ancak ceza yattığına mahsup edilse bile, 4 yıl 8 aylık cezanın tamamlanması için en az 3 yıl 6 ay hapiste kalması gerekiyor.”
Yani, hapiste kaldığı süre düşülse bile, mahkumiyetin kesinleşmesi durumunda Demirtaş’ın en az 1,5 yıl daha hapiste kalacağı da kesinleşiyor.
“17 dosya Ankara’da birleştirildi, biri hariç…”
Karaman, Ankara’daki mahkemede görülen davada tahliye konuşulurken, aynı tarihlerde İstanbul’daki mahkemede istinafın gündeme gelmesini de şöyle değerlendirdi:
“Bizim buna dair kaygılarımız bugünlerde ortaya çıkmadı. Bu oyunun programlandığı ve icrasına ilişkin tahminlerimiz, İstanbul’daki davanın başlangıcına dayanıyor.
“Demirtaş’a yöneltilen suçlamalarla ilgili 17 ayrı dosya, yargılandığı Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dava dosyasıyla birleştirildi. Biri hariç: İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesindeki dosya.
“İstanbul’daki bu dosya, ‘İleride lazım olur’ anlayışıyla ayrı tutuldu. Daha sonra da Demirtaş’ın savunması alınmaksızın, avukatlarına savunma yaptırılmadan hızlıca yargılama yapılıp mahkumiyet kararı verildi. Şimdi de onamaya müsait durumda tutulması da bu oyunun bir parçası.
“İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi bu kararı verdikten hemen sonra da niyetin böyle bir şey olduğunu, AİHM’den tahliye çıkması halinde Demirtaş’ın tahliyesini engellemeye dönük bir karar olduğunu söylemiştik. Kaygılarımız yerini buldu.”
“İstinafın mahkumiyet kararını bozacağını düşünüyorum”
Mahsuni Karaman, yine de “Türkiye hukukundan umut kesilmediğinden düşünüyorum” diyor:
“Bölge adliye mahkemesine [istinaf] verdiğimiz dilekçede tarafsız ve bağımsız şekilde hareket etme çağrısı yapmıştık. Mahkumiyet kararının onanması, AİHM’in ‘siyasi saikle mahkumiyet’ tespitinin teyidi olur, bu ihtimalin gerçekleşeceğini düşünmüyorum.
“Kaldı ki yerel mahkemenin verdiği 4 yıl 8 aylık hapis cezası da zaten hukukdışı bir karar. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin bu kararı yüzde yüz ihtimalle bozacağını düşünüyorum. Zaten bozulması gereken bir karar.”
“Tarafsız ve bağımsız yargı, tahliye kararı vermeli”
Avukat Karaman, yargı bağımsız ve tarafsız karar verdiğinde Demirtaş’ın tahliye eidlmesi gerektiğini belirtti:
“İstinafa da bu yönde bir dilekçe verdik ama niyetimiz ve amacımız Türkiye yargısını töhmet altında bırakmak değil. Ama yargının bazı motivasyonlarla işlem yaptığı aleni bir durum haline geldi, AİHM de bunu tespit etti. Bunu daha da derinleştirecek, krize dönüştürecek tutumlardan, kararlardan uzak durulmalı. Hem yargı hem siyasi iktidar bu konuda hassas davranmalı.
“Yargı tarafsız ve bağımsız karar verirse bu durumda Demirtaş’ın tahliye edilmesi gerekiyor, istinafta da bozma yönünde karar verilir diye düşünüyorum.” (AS)