Haberin İngilizcesi için tıklayın
Kadıköy’deki bir barın işletmecisi olan Lütfi Duran, kapalı oldukları son bir yılda yaşadıklarını bu videoda anlattı.
Duran, bianet’e yaptığı açıklamada da bir gelecek planlarının olmadığını, değil önümüzdeki ayı, önümüzdeki yılı bile nasıl geçireceklerini bilmediğini söyledi, “Pandemi bugün bitse en az iki yıl aldığımız borçları ödeyeceğiz” diye konuştu.
2009’dan beri aynı mekanın işletmecisi olan Duran, “Burayı, çalışanlarını müşterilerini çok seviyorum” diye de ekledi.
Kafe işletme ruhsatı olmayan bar ve meyhaneler kesintisiz bir yıldır kapalı; diğerleri de uzun bir aranın ardından kısıtlı saatlerde açılabilmişti ancak son genelgeyle Ramazan ayı boyunca paket servis hariç tüm mekanların kapatılacağı açıklandı.
“Birbirimize tutunmaya çalışıyoruz”
Lütfi Duran, geçen yıl Mart ayında başlayan ilk kısıtlamaların ardından Haziran ayında bazı mekanların açılmasıyla beklentiye girdiklerini ancak içki satan işyerlerinin muaf tutulduğunu öğrendiklerini belirtti:
“Bu sebeple geçen yıl kafe ruhsatına başvurmayı düşündük ancak Haziran itibariyle yapılan ruhsat değişikliklerinin de geçersiz olacağı açıklandı. Dolayısıyla bir yıldan uzun süredir mekanlar kapalı.”
Peki, çalışanlar olarak ne yaptınız bir yıldır?
“İki çalışanımız kendi evini kapatıp ailesinin yanına taşınmak zorunda kaldı, biri il değiştirdi, artık İstanbul’da değil. İşyeri sahipleri de geleceklerini göremediği için onlar da plan yapamıyor.
“Bir şekilde birbirimize tutunmaya çalışıyoruz ama ne yapacağımızı bilmiyoruz. Eşten dosttan borç almaktan bitap düştük. Pandemi bitse bile sonraki süreçte en az 2 yıl bu dönemdeki borçları ödeyeceğiz.”
“Kısa çalışma ödeneği dışında yardım almadık”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Mart’taki açıklamasında, “Ramazan’da lokanta ve kafe gibi işletmeler kapalı olacak, sadece paket servis yapabilecek” dedi.
Ancak bar ruhsatıyla çalışan işletmeler yaklaşık bir yıldır (16 Mart'tan beri) paket veya değil, kapalı. Kafeler de yasağa verdikleri kısa aranın ardından Ramazan ayında tekrar kapanacak.
Lütfi Duran, 19.00’a kadar açık kalabilen kafelerin de zaten iş yapamadığını söyledi, “Neresi kapanıyor neresi açık anlamak zordu, şimdi hepsi kapanıyor” dedi.
“İnsanların ekmeğiyle aşıyla bu kadar oynamanın bir anlamı yok. Ben evli değilim, çocuğum yok bir şekilde idare ediyorum ama ailesi olanlar daha da borca batmış durumda. Açlıktan ölmeyi bekleyeceğiz, öyle görünüyor…”
“Geleceğe dair bir planımız yok, bir sene sonrası da bir ay sonrası da belirsiz. Şu ortamda barları neden açmıyorsunuz, demeye bile utanır hale geldik.
“Devlet kurumu böyle dönemlerde bizim işlerimizi kolaylaştırmak için var. Tamam gerekiyorsa kapalı kalsın, ama işletmelerin kapalıyken bile masrafları var.
“Yardım deniyor ama kısa çalışma ödeneği dışında bir yardım almadık, kaldı ki sadece kirası 12 bin lira olan bir işletmeye tek seferlik 1000 lira yardım yapmanın anlamı yok…”
Videodan: Sektör çalışanlarını daha zor günler bekliyor
"Barlar bir yıldır kapalı" başlıklı videoda, sektörün durumu şöyle anlatılıyor:
“16 Mart 2020’de kapatılan barlar hala açılmadı, “normalleşme” paketlerine dahil edilmedi. Sektör çalışanlarından bazıları evlerini boşaltıp ailelerinin yanına döndü, bazıları yaşadıkları kenti terk edip daha az parayla geçinebilecekleri kentlere yerleşti.
“Kısa çalışma ödeneği, esnaf destek paketleri gibi yardım girişimlerinin yetersizliği, sadece çalışanları değil işyeri sahiplerini de zor durumda bıraktı. Zaten sektör, bu tür paketlerin dışında tutuldu. Sadece işyeri sahipleri ve çalışanlar değil, onların baktığı sokak hayvanlar da durumdan etkilendi.
“Aynı işi yapan diğer işyerlerinin ruhsatlarında bar ibaresinin yanı sıra kafe veya restoran da yazması çalışmalarına izin veriyor. Bunun için kafe ruhsatı alan bazı işyerleri yine de devletin engeline takılarak kapatıldı.
“Mart 2021 itibariyle kısa çalışma ödeneği de sonlandırıldı ancak barların açılmasına hala izin yok. Barların kapanması çevre esnafı da kötü etkiledi.
“Düzenlemelerin yetersizliği ve bu tür işyerlerinin yetkililerce görmezden gelinmesi, sektör çalışanlarını daha zor günlerin beklediğini gösteriyor…” (AS)