Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, bugünkü yazılı "Zafer Haftası" mesajında, hükümetin "demokrasi açılımı" adını verdiği Kürt sorununa çözüm girişimleriyle ilgili görüşünü açıkladı.
Başbuğ, şimdiye kadar PKK'yle çatışmalarda 5003 askerin öldüğünü, mücadeleye "kararlılıkla devam edeceklerini" duyurdu.
Başbuğ'un mesajından bazı bölümler şöyle.
Anayasa'nın değiştirilmesi teklif bile edilemez olan 3. maddesinde ifade edildiği gibi "Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçe'dir." Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), (...) Türkiye Cumhuriyeti'nin ulus devlet ve üniter devlet yapısının korunmasında taraftır ve taraf olmaya da devam edecektir.
TSK, güvenlik alanının dışında kalan ekonomi, sosyokültürel ve uluslararası alanlarda da devlet tarafından gerekli tedbirlerin alınmasının önemli olduğuna inanmaktadır.
TSK, ulus devlet ve üniter devlet yapısına hiçbir gerekçeyle zarar verilmesini kabul edemez.
TSK, kültürel farklılıklara saygılıdır. Ancak kültürel farklılıkların siyasallaştırılmasını, başka bir ifadeyle siyasal temsil aracı olmasını, toplumsal siyasal kimlik unsuru haline getirilmesini, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası içinde mümkün göremez.
TSK, terör örgütü ve destekleyicileriyle ilişki kurulmasına yol açabilecek hiçbir faaliyet içinde bulunamaz.
TSK, demokrasinin sunduğu fırsat alanlarını kullananların, bireylerin en temel hakkı olan yaşam hakkını hedef alan terör faaliyetlerini hiçbir nedenle hoş görmelerini kabul edemez.
TSK, usul ve yöntem esası belirler, noktasından hareketle takip edilecek usul ve yöntemlerde özenli olunmasının gereğine inanır.
TSK, her konuyu tartışabilme özgürlüğünün, devletin varlığını riske sokacak, ülkeyi kutuplaşmaya, ayrışmaya ve çatışma ortamına sokacak konuları içermemesi gerektiğine inanır.
Başbuğ mesajının son bölümünde "Şüphesiz ki 'Güçlü ordu, güçlü Türkiye'dir'. Türkiye Cumhuriyeti, bulunduğu hassas coğrafyada birlik ve ülkesine sadakat içinde vatanını ve milletini seven insanlarıyla çağdaş toplumlar arasında hak ettiği yeri almalıdır" dedi. (TK)