* Fotoğraf: AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Marmara Denizi'nde Bilim-2 Gemisi ile araştırmalar yürüten ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü'nde görevli bilim insanları, müsilajın artık büyük ölçüde azaldığını tespit ederken, oksijen azlığı probleminin yeni bir tehlike oluşturduğunu belirledi.
Elde ettikleri bulguları ve araştırmalarını AA’ya anlatan ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Yücel, araştırma seferine Karadeniz'den başladıklarını bir hafta önce Boğaz'ı geçerek Marmara'ya geldiklerini söyledi.
Bilim-2 Gemisi yaklaşık 10 gün daha Marmara Denizi'nde araştırmalara devam edecek.
Doç. Dr. Yücel’in son duruma ilişkin verdiği bilgiler şöyle:
“Oksijen azlığı durumu kötüleşiyor”
"Marmara'da müsilaja neden olan fazla azot ve fosfor yüklerinin varlığının denizin içinde birikmiş olması sorunu hala devam ediyor. Bunun dolaylı bir sonucu olarak fazla biyolojik üretkenlik ve son yıllarda bunun bir sonucu olan oksijen azlığı durumu da giderek kötüleşerek devam ediyor.
“Genellikle deniz ekosistemlerinde yaz ve yaz sonuna doğru oksijen azlığı durumu iyice akutlaşır, artar. Marmara'da şu an maalesef bunu görmekteyiz. Son yıllarda yaz aylarında gözlemlediğimiz oksijen değerleri ile benzer ya da daha aşağıda oksijen değerlerine sahip Marmara. Müsilaj bunu daha iyiye götürmemiş durumda."
"Müsilaja dair bir bulanıklık verisine ulaşmadık"
Çalışmalarının bu bölümüne kadar İstanbul'un güneyi ile İzmit Körfezi gibi alanlara yoğunlaştıklarını belirten Doç. Dr. Yücel, şöyle devam etti:
“Bu alanlarda müsilaj neredeyse kalmamış durumda. Bunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Denizin içinde 15-20 metre derinlikte müsilajı oluşturan organizmalar çok aktifti haziran başında. Haziran sonuna doğru aktivitelerini biraz durdurduğunu belirtmiştik.
“Özellikle temmuz ve ağustos boyunca aktivitelerini iyice durdurduğu anlaşılıyor. Çünkü şu an itibarıyla ölçümlerimizde müsilaja dair bir bulanıklık verisine ulaşmadık. Aldığımız örneklerde de gözle görülür derecede bir müsilaj varlığına açıkçası rastlamadık.
“Bu haziran başındaki durumla epey bir karşıtlık içeriyor. Müsilajın önemli bir bölümünün ya Marmara'dan Ege'ye doğru taşınmış olduğu görülüyor ya da bakteri tarafından bozulmuş olduğu anlaşılıyor."
“Müsilaj depoze olmamış”
Yücel, "Müsilajı yüzeyde, 15-20 metrede göremiyoruz. Acaba derinlere mi indi?" diye de araştırdıklarını aöyledi:
"Şu ana kadar aldığımız, özellikle yüzey sedimanı örneklerinde de müsilajın depoze olduğunu gözlemlemedik, böyle bir veriye ulaşmadık. Önemli bir bölümü muhtemelen ya bakteri tarafından bozulmuş durumda ya da yüzeydeki Karadeniz’den Marmara kanalı ile Ege ve Akdeniz’e akan akıntı kanalıyla taşınmış durumda."
TIKLAYIN - "Müsilaj temizliği ve bertarafı çözüm değil durumu kurtarma"
"Balığın girebileceği kadar oksijen yok"
Doç. Dr. Mustafa Yücel, Marmara Denizi'ndeki müsilajın varlığının azalmasının yanı sıra çok daha önemli olan bir soruna işaret ederek, şunları söyledi:
"Müsilaj artık gözle görülebilir derecede değil Marmara'da ancak bu sorunun bir yere gittiği anlamına gelmiyor çok ciddi bir oksijen azlığı problemi var. Özellikle bulunduğumuz ay içinde oksijen azlığı iyice artmış durumda.
“Şöyle bir örnek verelim; daha önceki araştırmalarımızda yüzeydeki 25-30 metreden sonra balığın gireceği kadar oksijen kalmadığını hep aktarıyorduk. Bahar ve kış ayları için bir gözlem bu. Ama yaz sonu itibarıyla biraz da mevsimsel döngünün de etkisiyle bunun iyice arttığını görüyoruz.
“20 metreden sonra oksijen o kadar azalıyor ki bir balığın girebileceği kadar oksijen yok. Kış aylarıyla beraber suyun soğumasıyla bir artış bekliyoruz ama mevsimsel döngüsü itibarıyla bu aylarda yüzey sularındaki oksijen baskısı iyice artmaya başlıyor. Şu an son durum bu şekilde."
Bilim-2 Gemisi
Marmara Denizi'nde eylül ayı itibarıyla yeni seferine çıkan Bilim-2 Gemisi'nde araştırmalar yürüten ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü'nde görevli bilim insanları, İstanbul ve Çanakkale Boğazları dahil 110 ayrı istasyondan CTD cihazı aracılığıyla alınan numuneleri, geminin laboratuvarında analiz ediyor.
Analizler sonucunda da Marmara Denizi’ndeki kirlilik, tuzluluk, sıcaklık, klorofil, fitoplantkon, zooplankton, oksijen ve ışık miktarı ile bulanıklığın nedenlerine ilişkin bilgiler bir veri havuzunda toplanıyor.
(TP)