Fotoğraflar: Yurttaş gazeteci Fatoş Erdoğan
Haberin İngilizcesi için tıklayın
"Açıklamaya basının ilgisi yoğundu. Ben konuşmamı yapacağım için ön taraftaydım ve tam olarak saldırı anını göremedim. Sadece saldırganların söylemlerini duyabiliyordum."
İstanbul Fatih'teki Saraçhane Parkı'nda Suriyelilere destek amaçlı saldırıya yönelik ırkçı saldırıyı, MAZLUM DER Genel Başkanı Ramazan Beyhan böyle özetledi.
İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Valiliği’nin kayıtlı olmayan mültecilerin il dışına gönderileceği yönündeki açıklamalarına karşı İstanbul Fatih'te bulunan Saraçhane Parkı'nda dün (27 Temmuz 2019 cumartesi) açıklama yapılmak istendi.
ÖZGÜR-DER, MAZLUM DER, Uluslararası Mülteci Hakları Derneği (UMHD) ve Hukukçular Derneği’nce düzenlenen açıklama öncesi polisler, şüpheli gördükleri kişilere kimlik kontrolü yaptı ve "Türk vatandaşı" olmayanları alana almadı.
Açıklamada, “İçişleri Bakanlığı’nın muhacirlere yönelik baskıcı ve yasakçı uygulamalarına hayır” ve “Muhacirler yabancı değil kardeşimizdir” pankartı açıldı.
“Kahrolsun ırkçılık, yaşasın kardeşlik”
Açıklamayı düzenleyen gruplar adına hazırlanan ortak açıklamanın yapılacağı sırada, alanda toplanan ırkçı gruplardan tehdit ve hakaretler yükselmeye başlandı. Irkçı gruplar "Ne mutlu Türk'üm" sloganına attı. Suriyelilere destek amaçlı açıklama yapmak isteyenler, "Kahrolsun ırkçılık, yaşasın kardeşlik” sloganı diye karşılık verdi.
#Suriyeliler için #Saraçhane parkında yapılan eyleme ilk saldırı anı pic.twitter.com/RGBEwvw4gx
— Fatoş Erdoğan (@puleragema) July 27, 2019
Açıklama biter bitmez ırkçı gruplar, eyleme katılanlara saldırdı. Kısa süreli arbede yaşandı. Irkçı saldırıya müdahale eden polisler, saldırgan gruptan bazı kişileri gözaltına aldı.
“Amacımız Suriyelilerin sorunlarını gündeme taşımaktı”
Saldırı sırasında alanda olan isimlerden biri de MAZLUM DER Genel Başkanı Ramazan Beyhan’dı. Beyhan konuşmasını, saldırı nedeniyle tamamlayamadı. Beyhan bianet’e hem saldırıyı hem de konuşmasının detaylarını anlattı:
“Açıklamaya basının ilgisi yoğundu. Ben konuşmamı yapacağım için ön taraftaydım ve tam olarak saldırı anını göremedim. Sadece saldırganların söylemlerini duyabiliyordum.
“Bizim amacımız Suriyelilerin bu yaşadıklarını gündeme taşımaktı ama bu saldırı nedeniyle bizim mesajımızdan daha çok saldırı haber oldu.
“Hepimiz aynı şeyi düşünmek zorunda değiliz. Bizim yaptığımız açıklama gibi, bizim gibi düşünmeyenler de açıklama yapabilir. Saldırmak doğru bir davranış ve tepki koyma yöntemi değil. Biz herkesin düşüncesini değil ama düşünce özgürlüğünü savunuyoruz. Dolayısıyla aynı görüşte olmadıklarımıza saldırmanın da bir çözüm olmadığını biliyoruz. Saldırmak yerine herkes düşüncesini özgürce söyleyebilmeli.
“Açıklama yapacağımız alanın etrafında yoğun güvenlik önlemleri vardı. Bu kadar önleme rağmen saldırı nasıl oldu anlamış değiliz.”
“Çatışmalı alana göndermek vicdansızlık”
Mültecilerin kayıtlı oldukları ile gönderilmesi ve kayıtlı olmayanların da geldikleri ülkeye gönderilmesiyle ilgili de konuşan Beyhan, canını kurtarmak için Türkiye’ye sığınan kişilerin tekrar aynı koşullara gönderilmesini “vicdansızlık” olarak nitelendirdi:
“Uluslararası antlaşmalara göre, ülkesinde ölüm tehdidi altında olan bir kişiyi kendi ülkesine geri gönderemezsiniz. Onu güvenli bir alana gönderebilirsiniz. Biz en başta bu kuralı yok sayıyoruz.
“Biz yaklaşık sekiz yıl önce Suriyelileri ülkemize kabul ederken onlara ‘misafir’ dedik. Misafir dediklerimize böyle mi davranıyoruz? Misafirliğin gereklerini yerine getirmemiz gerekir. Oysa biz bu insanları basından öğrendiğimiz kadarıyla çatışmalı bölgelere bırakıyoruz. Bu insanlık dışı vicdansızlıktır.”
“Yetkililerin konuşmaları saldırıları tetikliyor”
Suriyelilerle ilgili he konuşmaya dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Beyhan, özellikle yetkililerin ‘geri gönderilecekler’ söylemlerinin olumsuz etki yaptığını belirtti:
“Geri gönderilecek Suriyelilere dair İç işleri Bakanı Süleyman Soylu bir açıklama yaptı. Bu açıklamalar da Suriyelilerin gitmesini isteyenleri cesaretlendiriyor. Bu açıklamalar Suriyeliler aleyhine oluyor daha çok ve yerli insanımız saldırı konusunda cesaretleniyor. Bu nedenle yetkililer söylemlerine dikkat etmeli.
“İstanbul Valisi ile biz görüştüğümüzde o da Suriyelilere yönelik saldırılardan ve geri gönderme biçimlerinden rahatsız olduğunu ve durumu çözmeye çalışacaklarını söyledi.”
"Ortak yol bulanacağına inanıyorum"
Saldırı sırasında tamamlayamadığı konuşmasını da anlatan Beyhan şu noktalara dikkat çekti:
“Devletimiz uzun yıllardır Suriyeli mültecilere destek oldu. Ev sahipliği yaptı. Son günlede geri göndermelerle bu durumun gölgelenmesine izin vermemeliyiz.
Gelecekteki nesillerimiz bizim ülkemizin bu fedakârlığı ile övgü ile söz edecekken bu günleri kötü anabilirler. Cumhurbaşkanlığı’ndan İstanbul Valiliği’ne bakanlıklara herkesin sorumluluğu var. Herkes daha dikkatli söylemlerde bulunmalı yoksa çok daha çirkin olaylarla karşılaşılabilir.
"Daha fazla saldırı ve kötü olay yaşanmadan çözüm olmalı"
“Mekke’den Medine’ye gidenlere muhacir, yerli halka da ensar denirdi. Bu anlayışla, Suriyelilerin hakkını gasp etmeden onlarla dayanıma göstermeli. Suriyelilere kömürlüklerde yüksek kiralarla ev vermek, ucuza çalıştırmak gibi uygulamaları duyuyoruz. Bu da çok olumsuz bir durum.
"Halk da ev kiralarındaki artışın ve iş yerindeki ucuz emeğin nedenini Suriyeliler olarak görmekten vazgeçmeli. Bu yine bizim yerli halkımızın ortaya çıkardığı bir durumdur.” (EMK)