Ağzını tülbentiyle kapatmış çeşme başında duran elbiseli kadınlar gördüm köye doğru giderken. Ah bizim bu her yerde her işlevi gören beyaz tülbentlerimiz. Malûm pandemi günleri ya, su alırken fiziksel mesafeyi korumak mümkün olmadığı için maske olarak da devreye girmeliydi elbet.
Bizim şehirde kullandığımız teknoloji ürünü maskeler mi olurmuş köyde. Elbet ağzı kapatan tülbentler maske görevi görecekti. “Ama bu koruma sağlamaz ki” diye içerlendim. Hasta olacak hepsi ve belki de haftaya çeşme başında gördüğüm bu anneler için bu köye geleceğim.
Biraz daha ilerleyince, sıcaklıktan bitkin düşmüş ve hafif gölge sağlayan bir kayalığın dibinde dinlenen bir sürüye denk geldik. Sayıca çok fazlalardı ve gölgeye sığmak için dip dibelerdi. Çok tatlılardı ama çok da dikkatsiz. Maskeleri nerede? 1 metreden fazla bırakılması gereken fiziksel mesafe nerede? Hiçbiri yok; farkındalık yok, önlem yok, sadece hastalık var. Tam arabanın camını indirip “Hey! Açın arayı, böyle olmaz, hasta olacaksınız!” diyecektim ki buna takatimin kalmadığını gördüm. Altı aydır devam eden pandeminin getirdiği iş yoğunluğu ile yorulmuştum artık. Yorulmuştuk. Ey halkım, yorulduk artık, tükendik, eksildik. Korunma önlemlerini önemsemeyip maske kullanmadığınız, fiziksel mesafeye dikkat etmediğiniz için biz sağlık emekçilerinin neler yaşadığından haberiniz var mı? Aman, bize bir şey olmaz deyip birbirinizi hasta etmeye devam ettiğiniz için bizim iş yükümüzün ne kadar arttığının, nasıl perişan bir halde olduğumuzun farkında mısınız?
Biliyor musunuz? Yaklaşık 6 aydır gece gündüz pandemi ile mücadele eden sağlık emekçileri olarak yorulduk artık. Vaka sayılarının sürekli artmasından dolayı izin kullanamayan, ailesi ile vakit geçiremeyen bizler yorulduk, tükendik, bıktık. Twitter’da genç bir hemşire arkadaşımızın halimizi ve isyanımızī anlatmak için dediği gibi; “Eskisi gibi değiliz artık, yorulduk biraz. Sessiziz, düşünceliyiz. Dargınlık da var tabi bir yandan” Evet halkım! Kızgın değiliz size ama kırgınız, hem de fazlasıyla.
Hani siz çocuklarınızla, ailenizle evde oturmaktan sıkıldığınız için dışarı çıkıyorsunuz ya, biz sürekli dışarda olup onlarla evde oturamadığımız için sıkılıyoruz. Hani siz salgını ciddiye almayıp hastalanıp ölüyorsunuz ya, bizler sizin önlenebilir bir hastalıktan dolayı nefes alamadığınızı, öldüğünüzü gördüğümüz için üzgünüz ve bu durumun daha ne kadar süreceğini bilmediğimiz için düşünceliyiz.
Kendinize dikkat etmeyip hastalandığınız için ve size müdahale eden sağlık emekçisi arkadaşlarımızın hastalanmalarında ve hatta hayatlarını kaybetmelerinde payınız olduğu için sessiziz ama bir o kadar da dargınız.
Eskisi gibi değiliz artık. Yorgunuz, tükendik, bittik. Lütfen siz de eskisi gibi olmayın; dikkat edin, önlem alın, hasta olmayın ve ölmeyin. Aileleriniz ve ailelerimiz için; geleceğimiz ve mutluluğumuz için bunu yapmaya mecburuz... (ÖB/AS)