Haber olmadı. Daha doğrusu sadece bazı bölümleri kısa haberlerde "kısaca" yer aldı.
Ama Türkiye Barolar Birliği toplantısından sonra alınan kararları son derece ciddiye almak gerekiyor.
7-8 Mayıs 2011 de Adana'da toplanan Türkiye Barolar Birliği Genel Kurulu'nun "Sonuç Bildirgesi" her kes tarafından önemsenmeli diye düşünüyorum.
Nasıl bir gelecek istiyoruz? Nasıl bir Türkiye'de yaşamak istiyoruz?
İşte bu soruların yanıtlarını verirken Türkiye Barolar Birliği'nin "Sonuç Bildirgesi" üzerinde düşünmek gerekiyor.
Avukatlar, Türkiye Barolar Birliği ne diyor? Sonuç Bildirgesine göre;
"1- Kapatılan Devlet Güvenlik Mahkemelerinin devamı niteliğinde olan CMK md. 250 kapsamındaki özel yetkili ve görevli ağır ceza mahkemeleri demokrasi, hukuk devleti ve adil yargılanma hakkının zorunlu koşulu olarak ivedilikle kapatılmalıdır.
Türkiye Barolar Birliği, Barolar ve demokrasi ve yargının kurucu unsuru avukatlar, bu istemi kararlılıkla takip edecekler ve gerektiğinde 'hukuktan gelen güçleri'ni kullanmakta tereddüt etmeyeceklerdir.
2- Baroların ve savunmanın statüsü, Anayasanın "yargı" bölümünde yer almalı ve Anayasal güvenceye bağlanmalıdır.
3- Savunma hakkını kısıtlayan, dolayısıyla bireyleri hukuki güvenceden yoksun kılan yargılama usulsüzlüklerine derhal son verilmelidir. Bütün kişi ve kurumlar, bunun sağlanması için cesaretli ve aktif bir duruş sergilemek zorundadırlar.
4- Tarafsız ve bağımsız yargının olmazsa olmaz koşulu, özgür ve bağımsız savunmadır.
"Yargı reformu" tartışmalarında, savunmanın temsilcilerinin muhatap alınmamasını ve savunma ile ilgili hiçbir proje sunulmamış olmasını kabul etmemiz mümkün değildir. Savunmanın hak ve olanaklarını, evrensel ölçütlerde yaşama geçirmeyen bir yargı reformu projesi, gerçek anlamda bir reform olamaz.
5- Avukatlık stajına ve mesleğe girişten başlanarak, mesleğin düzenlenmesi ve mesleğe kalite kazandırmak için, avukatlık sınavı getirilmesi dahil, Türkiye Barolar Birliği ve Barolarca yıllardır gösterilen çabaların gerek siyasal iktidarlar, gerekse yüksek yargı organlarınca engellenmesini kınıyoruz. Örgütlerimiz üzerinde vesayet kurma gayret ve girişimlerinden sonuç alınamayacağını kararlılıkla ilan ediyoruz.
6- Avukatlık mesleğinin faaliyet alanını daraltan, etkisizleştiren yasalaştırma faaliyetlerinin hukuk devleti ilkeleri ile bağdaşmadığını kamuoyunun ve TBMM'nin dikkatine sunuyoruz.
7- Demokrasi, hukuk devleti ve adil yargılanma hakkı için avukatların, hakim ve savcılarla aynı önem ve değerde olduğunun başta bütün uygulamacılar olmak üzere herkes tarafından içselleştirilmesinin bir zorunluluk olduğunu tekrar ifade ediyoruz.
8- Anayasada güvencesini bulan kanun önünde eşitlik ilkesinin gereği, adalete erişim hakkının tüm yurttaşlara hiçbir ayrım gözetilmeksizin uygulanması gerektiğinin kuşkusuz olduğunu önemle vurguluyoruz.
9- Devletin meşruiyet temelinin Yargı; Yargının, yargıç ve savcıların meşruiyet temelinin "savunma hakkı" olduğunu kuvvetle vurguluyoruz.
Bütün avukatlar, üstlendikleri savunma görevini, hukukun üstünlüğüne, evrensel hukuk değerlerine, temel insan hak ve özgürlüklerine bağlılıkla yerine getirmekte kararlıdırlar."
Türkiye Barolar Birliği 31. Genel Kurulu sonuç bildirgesi olarak kamuoyuna duyurulan bu ilkeler önemsenmediği taktirde ya da yaşama geçmemesi halinde tıpkı işçilerin üretimden gelen güçlerini kullandıkları gibi; avukatların da "hukuktan gelen güçlerini" kullanmakta tereddüt göstermeyecekleri açıkça ilan edilmiş olmaktadır.
Çünkü avukatlar, savunma hakkının gücüne inanıyorlar.
Çünkü avukatlar hukukun üstünlüğüne inanıyorlar ve temel insan hak ve özgürlüklerine bağlılıklarını bir kez daha teyid ediyorlar.
Bir başka deyişle herkesin "savunma hakkı" için yargının temelinin savunma hakkı olduğunu hatırlatıyorlar.
Özel yetkili ve özel görevli olağanüstü mahkemelere karşı çıkmanın ivedilikle görev olduğunu kamuoyuna açıklıyorlar.
Gerçekten tek bir kural geleceğin hukukunu yaratmalıdır...
"Tarafsız ve bağımsız yargının olmazsa olmaz koşulu, özgür ve bağımsız savunmadır."
Sayın Avukat Halit Çelenk'in "ömür boyu onurlu savunma adına", onun yaşamına ve onun geride bıraktıkları tüm değerlere saygılarımla.... (Fİ/EÖ)