*Fotoğraf: Sinem Taş.
"Evimizin duvarı kurşun izleri ile doluydu. Çatışma seslerini duyduğumuzda korkuyla yatağın altına gizlenirdik. Annemin ağlayışını hâlâ hatırlıyorum.''
33 yaşındaki Thiago, Brezilya'da, Rio de Janeiro'nun tehlikeli favelalarında doğup büyümüş.
''Rio zengin ve fakirin karışık olarak yaşadığı bir şehir aynı zamanda zengin ile fakir arasındaki uçurumun kolaylıkla görülebildiği bir yerdir. Mesela Copacabana'ya giderseniz orada güvenliğin daha üst seviyede olduğunu görebilirsiniz. Ama Rio'daki favelaların çoğu uyuşturucu ticareti ve silah kaçakçılığı yapan suç çetelerinin hakimiyetindedir. Devletin hiçbir biçimde var olmadığı bu mahallelerde sadece güvenlik değil, gerekli su ve elektrik alt yapıları da eksiktir. Orada yaşayanlar soruna kendileri çare bulmaya çalışır. Biz buna 'Gato' deriz. Nedir 'gato'? Örneğin insanların evlerine, sokaktaki elektrik kaynağından elektrik çekmesi. Böylece elektrik parası da ödemezler. Ama bunu yapmalarının sebebi kötü insan olmaları değil altyapının ve evlerinde elektrik olmamasıdır.
Bu bahsettiğimiz bölgede ya suç çeteleri arasında ya da bu çetelerle polis arasında sürekli çatışma yaşanır. Su depoları ya da trafoların yakınında yaşanan çatışmalar sonrası evler yine susuz ve elektriksiz kalır. Devlet bu favelalara yüz çevirdiğinden insanlar da kendi çözümlerini üretirler.
Favelalardaki bu yokluk insanların daha çok yardımlaşmasını ve birlik olmasını sağlar. Ben hatırlıyorum evimizde yiyecek bittiğinde komşumuzdan isterdik, o da pencereyi açıp bize uzatırdı. Ama şehrin varlıklı kesimlerinde, apartmanlarda yaşayan insanların kapı komşusuyla nerdeyse konuşmadığını biliyorum.
Favelada - suyun, elektriğin, güvenliğin eksik olduğu bir yerde - büyümek elbette zor. Ama başka bir açıdan bakarsan tüm bu riskler, sizin lüks bir apartmanda yetişen bir bireyde muhtemelen bulunmayan bazı özellikleri geliştirmenizi sağlar. Örneğin, daha dikkatli olmayı, tehlike durumunda duygularınızı kontrol ederek sakin kalmayı ve gerekli tepkiyi vermeyi öğretir.
Brezilya'daki birçok insanın favelalarda yaşayanların tembel olduklarına dair önyargıları vardır ama bu doğru değil. O dünyanın dışına çıkabilmek için iyi bir eğitim almak gerekir.''
Brezilya'da özel okulların çok pahalı olduğunu, devlet okullarının ise yetersiz eğitim verdiğini söyleyen Thiago haksız rekabete değinerek ''Bir iş görüşmesine gittiğinizde faveladan geldiğiniz anlaşılırsa direkt elenirsiniz.'' diyor.
''Örneğin, ben staj yapmak için bir şirkete başvurmuştum. Rekabet ettiğim kişi Rio'nun en pahalı okullarından biri olan pH okulundan geliyordu. Siz devlet okulunda iyi bir matematik eğimi bile almamışken çoğu kez bu okullardan gelen insanlarla rekabet ediyorsunuz. Nasıl olacak? 12-13 yaşlarıma kadar benim konuştuğum Portekizce bile kötü bir Portekizceydi.''
Favelalardaki suç örgütlerinin, mahalledeki gençleri ''Polis geldiğinde bize haber ver, sana haftalık şu kadar ücret ödeyeceğiz'' diyerek onlarla çalışmaları karşılığında para teklif ettiğini söyleyen Thiago ''Çok sayıda yetişkin hatta çocuk bu işe karışarak para kazanır çünkü başka şansları nerdeyse yok' diyor ve ekliyor:
"Annem korkuyordu. Çünkü beni de ikna etmek istediler. Banyo penceresinden içeri tomarla para attılar onlarla çalışmam için."
Bir gün yaşadığı mahalleye yakın özel bir okulda düzenlenen dans gösterisinde yer alan Thiago bu okulda okuyan beş kişi ile tanışır.
''Onlar benden dans öğrenmek istiyorlardı. 'Tamam' dedim. 'Para ödemenize gerek yok. Ben size dans etmeyi öğretirim. Siz de bana bu okulda öğrendiklerinizi öğretirsiniz.' Böylece ben onlara dans öğretirken onlar da bana Tarih, Matematik, Coğrafya ve Portekizce öğretmeye başladılar.
"O zamana dek zengin insanların kötü insanlar olduklarını düşünürdüm. Onlara karşı öfkeliydim. Onlarla tanışıp arkadaşlığımız gelişince bakış açım çok değişti. O beş kişi ile bugün hala çok iyi dostuz. Onlarla beraber fikirlerim değişti, kendime inanmaya başladım.
"Şimdi bir şansım vardı ve bu şansı değerlendirecektim. Sokakta onlardan ders alıyordum akşam da aynı yerde onlara dans öğretiyordum. Benim dönüşümüm bu şekilde başladı.
"Bir gün beni bir partiye davet ettiler. Ben, zenginlerin olduğu bir parti olduğu için gitmek istemedim ama arkadaşlarımın ısrarı üzerine gittim. Ortamda konuşurken Portekizce bir kelimeyi yanlış söyledim partiden biri de bana güldü.
"Ben de oradan ağlayarak ayrıldım ve arkadaşlarım da yanımdaydı. 'Tiago, bu senin suçun değil. Başkalarının hakkında ne düşündüğünü önemseme. Sen öğrenmeye, kendini geliştirmeye devam et. Bunu yapabilirsin. Bak nereye kadar geldin ve daha nerelere kadar gidebileceğini düşün' dediler.
''Annem hastayken ilaç alacak paramız yoktu, bu beş arkadaşım paralarını bir araya getirip annemin ilaçlarını aldılar. Bana yemek aldıkları zamanlar oldu. Bu arkadaşlar ve aileleri bana çok yardımcı oldular. İnsan, hayatına çıkan bu tür insanların varlığına şükretmeli. Onların benim hayatımdaki yeri çok ayrıdır. Bugün olduğum kişi olmamda katkıları çok büyüktür.
"O zamanlar hayata karşı çok öfkeliydim. Ama şimdi başıma gelen her şeye teşekkür ediyorum çünkü bugün olduğum kişi olmamı sağladı.''
Thiago Avrupa'ya burslu öğrenci olarak gelip özel bir üniversitede eğitim almaya başladı. Şu an Lizbon'da Psikoloji bölümünde okuyor ve takas yöntemiyle öğrenmeye/öğretmeye devam ediyor.
Bu yolla Akuaponik tarım, BioHacking, Döngüsel Ekonomi de öğrenen Thiago Avrupa'da tanıştığı insanları Brezilya'daki insanlarla bir araya getirerek Amazon Ormanları'nda sürdürülebilirlik projesi başlatmayı planlıyor.
Projenin sosyal medya hesabı: https://www.instagram.com/autruitr
(ST/PT)