fotoğrafı sağlık bakanlığı'nın sayfasında görebilirsiniz; "halef ve selef" iki sağlık bakanı görevi birbirlerine devrettikleri sırada çekilmiş. ikisi de "mutlu" bir görünüm veriyorlar kameralara.
hemen önlerinde de televizyon kanallarının mikrofonları duruyor. anadolu ajansı, tgrt haber, cihan haber ajansı, beyaz tv., fox tv ve a haber'in mikrofonları kareye girmiş.
haberler dışında tv. izlemiyorum. izlediklerimde de bu görev değişimi haberine de denk gelmedim.
bu karenin çekilmesinden sonra neler olduğunu tahmin etmeye çalıştım.
önce eski bakan recep akdağ, sonra da yeni bakan mehmet müezzinoğlu konuşmuş, ardından gazetecilerin sorularının olup olmadığı sorulmuş olmalı.
sonra oradaki gazetecilerden bazıları ellerini kaldırıp söz alarak şu soruları sormuş olmalı:
"eski" bakana sorulanlar
önce görevinden ayrılan bakana şu sorular sorulmuştur sanırım:
- sayın bakan görevden ayrılma nedeniniz nedir?
- sağlık alanında yapılanların ve uygulamaların partinizin çok oy almasında önemli faktörlerden birisi olduğu söylenir hep, on yılı aşkın zamandır görevde olmanız da bu başarının göstergelerinden birisi. bu değişiklikten önce kabinede ya da sayın başbakanla ikili olarak bir görüşme, değerlendirme yaptınız mı? görüşünüz alındı mı?
- sayın başbakan bu değişiklikle ilgili size hangi gerekçeleri söyledi?
- yoksa ayrılmayı siz mi istediniz? çok uzun süredir bakanlık görevindesiniz yoruldunuz mu? ya da daha cazip, önemli ve öncelikli başka bir göreve mi getirileceksiniz?
- yoksa sizinle ilgili bir başarısızlık, suiistimal ya da yapılan bir yanlışlık mı bunun nedeni?
- memnun olmayanlar mı var?
- sayın başbakanla, kabine içindeki bakanlarla ya da bakanlıkta çalışan ekibinizle bir uyumsuzluk, farklı düşünce ya da değerlendirmeler mi bu değişikliği zorunlu kıldı?
- bakanlığın uyguladığı politikalardan dolayı bir memnuniyetsizlik ve sıkıntı mı var?
- bu değişikliğe dair değerlendirmeniz, duygularınız ne?
"yeni" bakana sorular
sonra da yeni bakana şöyle sorular sorulmuş olmalı:
- sayın bakan, göreve getirileceğinizden haberiniz olmadığını ilk tepkinizde belirttiniz ama bu göreve sizin getirilmenizin nedeni nedir? size somut bir gerekçe söylendi mi?
- sağlık alanında sayın akdağ'dan daha bilgili, deneyimli, daha başarılı olacağınız düşünülmüş olmalı, bu düşünceye neden olacak özellikleriniz nelerdir?
- daha önce böylesi önemli bir görevde bulunmuş muydunuz? bu önemli görevin size verilmesini sağlayacak üstün nitelikleriniz olmalı, onlardan söz eder misiniz?
- daha farklı uygulamalarınız mı olacak?
- sayın başbakanla özel bir yakınlığınız mı var?
en sonunda da ikisine birden sorulan birkaç soru daha olmalı:
- bakanlığınızı siz mi yönetiyordunuz, yoksa siz yalnızca size söylenenleri ya da dikte ettirilenleri mi yapıyorsunuz, yapacaksınız? sayın başbakan bu sıfatıyla sizin görev değişikliğinizde olduğu gibi her şeyi tek başına mı belirliyor?
yalnız "hakka" hesap vermek!
bu sorulara ve yanıtlarına dair medyada bir şey gözüme çarpmadı.
tabii bunlar sorulmuş ama yanıtları verilmemiş olabilir.
belki de yanıt da verilmiştir ama bu yanıtları yazmaya gazeteciler cesaret edilememiştir; ya da onlar yazsalar bile gazete editörleri sayfalarına koymaya değer bulmamış olabilirler.
bunların hiç birini bilmiyoruz!
bakanlığın sitesinde iki sayfa var bildiğimiz. birisinde yeni bakanı sayın mehmet müezzinoğlu'nun sağlık çalışanlarına mesajı yer alıyor diğerinde de yukarıda söz ettiğim haber var.
yeni bakan mesajında eski bakana teşekkür ediyor ve yaptıklarından övgüyle söz ediyor, aynı hedef uğrunda çalışacağını belirtiyor.
devir teslim töreninde konuşan eski bakanın ise "büyük bir onurla taşıdım bayrağı gönül rahatlığıyla değerli kardeşim mehmet müezzinoğlu'na teslim ediyorum" dediği ve birlikte çalıştığı görev arkadaşlarından helâllik istediği ve kendisinin de haklarını helâl ettiği, milletin hayır duasını almanın en büyük ödül olduğu ve millete karşı mahcup etmediği için allah'a hamd ettiği ve yeni bakana da başarılar dilediği belirtiliyor.
yeni bakan da eskisine teşekkür etmiş ve gelinen noktayı daha ileriye taşıyacağını vaat ederek "rabbim bana da onun gibi onurlu bir görev vermeyi nasip etsin diye temenni ediyorum ilk duam olarak. biz de gelinen noktayı daha ileriye sağlıklı şekilde taşımayı istiyoruz. sağlıklı yürüyen bir yapının belki şoför mahallinde bir değişim. bu sağlıklı yürüyüşün devam etmesini sağlayacağımız bir süreç olacaktır. ülkem ve milletim adına üstlendiğim sorumlulukların hakkını da hesabını da vermeyi rabbim bana nasip etsin."
haberlerde bunların dışında bir ibare yok bu haberde.
hem halefin hem de selefi asıl sorgulayanlarının yalnızca "tanrıları" olduğu açık.
çünkü sözlerinden anlaşılıyor ki ikisi de yalnız ona hesap vermeyi görevlerinin gereği sayıyor.
yoksa sorul(a)madı mı?
doğrusu diğer üç bakan için de yukarıdaki soruların sorulduğuna ve bunların yanıtlarının verildiğine dair bir habere rastlamadım, medyada yapılan yorumlarda da buna dair bir şey gözüme çarpmadı. hele hele içişleri bakanının görevde kaldığı sürenin çok kısa olduğunu belirtmiş olmasından yola çıkarak açık bir tepkisi de varken bunlar sorulmamış.
her zaman akp dışında sayılan kültür bakanının ne dediği hatta nerede olduğu meçhul, muhtemelen o da yukarıdaki soruların yanıtlarını düşünüyordur. bir gazeteci de ona gitmeli ve sormalı, sorabilirse tabi!
bu ülkedeki sağlık sorunlarını hep yazdım, yazmayı da sürdürüyorum ama sanırım gazetecilik, habercilik ve medya alanında da üzerinde durulması gereken çok ciddi sorunlarımız var ve artık doğrudan onlara dair de bir şeyler yazmak gerekiyor.
tabii "bu köşe"nin adı yalnızca "sağlık" ve "medya" ile sınırlı olduğu için, demokrasiye ve yönetime dair algılarımızı ve sorunları burada tartışmıyorum bile!
ama buradan çıkarılması gereken önemli bir sonuç var:
sağlığımız da, haberciliğimiz de "allah'a havale edilmiş" durumda! (ms/hk)