''Bu sokaktan her gün insanlar gelip geçiyor. Ben gözlemliyorum. Bizim işimiz bu. Her gün izlerim. Birisi gelip bana küçük bir parça ekmek veriyorsa ama bunu kalpten gelerek yapıyorsa benim için bu her şeyden önemli. Ötekisi gelip önüme koca bir kazanla yemek koysa elinin tersiyle 'hadi al şunu ye' dese, ben n'apayım onu? Onu istemiyorum ki ben. Benim için kalpten gelen önemli.''
Paco 50 yaşında. 4 aydır İspanya sokaklarında yaşıyor. Ömrünün 20 senesini Arjantin, Meksika, Fas, Kolombiya gibi farklı ülkelerin hapishanelerinde geçirmiş. Sebebi: Uyuşturucu ticareti. Artık elini eteğini bu işlerden çekmiş, ailesi bu tür işlere devam ettiği için evde ailesiyle yaşamayı reddederek sokakta yaşıyor.
''Sokakta olmanın en zor yanı ailemden uzak olmak. Onlara kızgın değilim ama yaptıkları şeyi onaylamıyorum. Hapishanede olmak sokakta olmaktan daha zordu benim için. Hapishaneden bir şey öğrendiysem o da güçlü olmak zorunda olduğundur. Yoksa büyük balık küçük balığı yer.''
Paco kendini korumak için ceketinin sağ kol bileğine gizli bir çakı bulunduruyor. Gece onu ziyarete giderken rehberlik eden arkadaşımız Paco'yu uyandırmak için 'asla omzuna dokunmamalısın.' diye uyarıyor. 'Bileğinde çakısı vardır ve uyurken omzuna dokunursan bunu tehdit olarak algılayabilir. Onu her zaman ayağına dokunarak uyandırmalısın. Böylece ona zarar vermeyeceğini bilir.' diyor.
Paco insanların ona yaklaşımını anlatırken ''Bir kez birine 'Bana saati söyleyebilir misiniz?' dedim. Bana yanıtı 'Param yok' oldu. Ben para istemedim ki, saati soruyorum. 'Günaydın' diyorum insanlar karşılık bile vermiyor. Oysa çok değil, sokakta iki gece geçirseler nasıl bir his olduğunu anlayabilirler. Hayat bu yarın ne olacağını asla bilemeyiz.'' diyor.
''Arkadaşım Tete 41 yıldır sokaklarda yaşıyor. Onunla kardeş gibiyiz. Birbirimize göz kulak oluruz. Elimizde ne varsa paylaşırız. Kuru ekmeğimiz varsa yarısı onun, yarısı benimdir. Tete günde bir tane bira içmeyi sever. Ben de bir bardak şarap içerim. Sokakta biz görünmeziz. Kimse bizi görmez. Ama bir bira içersek, ya da şarap içersek görünür oluruz. Onu mutlaka görürler.''
''Daha güzel günler gelecek diye inanıyorum ama bir şey olmuyor. En azından yeni güne uyanabiliyoruz ve güneşin batışını izleyebiliyoruz. Ama iyi bir şeyler yolda. Geliyor. Acele etmemeli... Güzel şeyler olacak, geliyor.''
Paco bedeninde taşıdığı 16 tane bıçak yarası ve içinde taşıdığı umutla İspanya sokaklarında yaşamaya devam ediyor. (ST/AÖ)
Hikaye anlatıcı: Sinem Taş, Editör: Ela Mazmanoğlu
Projenin sosyal medya hesabı: https://www.instagram.com/autruitr