"Tek kişinin ölümü trajedidir. Çok kişinin ölümü ise istatistiktir" der Stalin. Sınır ötesinde ölen insanların yaşamları çoktan trajedi olmaktan çıkmış olacak ki rakamlar, istatistikler sıcağı sıcağına "servis ediliyor" jingoist medyamız tarafından. Ama tek işlevi istatistik servis etmek değil belli ki, katıştırılmış medyamızın.
Zaferin dili
Zaferin dilini en iyi onlar bilir. Gramerini, noktalama işaretlerini onlardan öğreniriz. Ne zaman sevinip ne zaman kahrolacağımızı bize onlar söyler. Öyle ya "medyadır" o, gerçekle aramızdaki yegane bağ (engel). Birbirini asla görmeyecek, asla birbiriyle konuşmayacak büyük insan yığınlarının arasındaki sahte "rabıtadır" medya.
"Embedded journalism" (katıştırılmış gazetecilik) kavramı, 2003 yılında dolaşıma girdi. İngilizce "embedded" sözcüğünün Türkçe’deki karşılığı şöyle: "iyice yerleştirilmiş, gömülmüş, katıştırılmış".
ABD Irak’ı işgal etmeye başladığında, artık endüstriyel bir ürün gibi tasarlanarak tüketime servis edilen haberlerin, kontrollü ve görece daha güvenli bir ortamda "üretilebilmesi" için, askeri birliklerin arasına "katıştırılmış" gazeteciler ortaya çıktı.
Böylece bir yandan ekmek peşindeki gazetecilerin savaş haberlerini kontrollü ve denetimli bir şekilde üretebilmeleri sağlanacak, bir yandan da ABD daha savaş başlamadan ilan ettiği zaferini kesin kanıtlarla an be an belgelendirmiş olacaktı.
ABD kısa sürede askeri hedeflerine ulaştı. Saddam Hüseyin'i devirdi. Çoktan ilan ettiği zaferini kutlamaya başladı. Gel gör ki zaferini anlatan tek bir kare resim bile yok elinde. Hiçbir zaman da olmayacak. Çünkü her bir kare olsa olsa ölen insanların, yıkılan duvarların resimleriyle dolu. Çünkü zafer, insanın kendisine söylediği büyülü, coşkulu kelimelerden ibarettir. "Zafer" büyük bir yanılgıdır. Bu nedenle zaferin resmi olamaz.
Savaş insanın trajedisidir
Ancak ve ancak trajedi görsel temsille ifade edilebilir. Çünkü savaş, aslında savaşan herkesin trajedisidir. Kazanan ya da kaybeden herkesin… Savaş, insanın trajedisidir. Trajedi, o anda olandır. Tekildir. Zafer ise uluslarındır, milletlerindir, cemiyetlerindir. "Zafer" bir enstantane değil, bir fikir, bir ruh halidir. Bu nedenle bir kişinin zaferi olmaz. Gelmiş, geçmiş, burada olan, olmayan, asla bir araya gelmeyecek, birbirini görmeyecek insanların zaferidir.
Cephe gerisinde katıştırılmak
Türkiye ordusunun Kuzey Irak’a karadan operasyonunda "embedded gazeteci" istihdam etmemesine içerleyen tek bir gazeteciye bile rastladık mı? Acaba zaferin fotoğrafı olmayacağını çoktan kavradılar da gazetecilerimiz, trajediyi anlatmayı da her biri başka bir toprağa verilen insanların görüntülerine mi bıraktılar? Yoksa kendilerini zaferi anlatacak büyülü kelimeleri seçmeye adayıp, cephe gerisinde mi "katıştırıldılar"? (CT/TK)