"Güzellik hülâsa edilemez" (Valery)
Her şeyin bir ilki var... Sayısız kez geldiğim İstanbul'da, arkadaşlarımın önerisi, Vakfın daveti üzerine ilk kez "Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı"na gittim. 32'ncisi düzenlenen şenliklerin yapıldığı o tarihi mekân nasıl güzel, anlatamam. İçeri girer girmez üstünüze başınıza tarih sinen, insanın içini de dışını da açan tarihi bir mekân. Yıllardır uzaklaşılan kitaplarla dolu, bahçesi gösteri salonu olarak kullanılan bir mekândan söz ediyorum.
32 yıl önce Şirin Tekeli, Aslı Davaz, Fusün Ertuğ, Jale Baysal tarafından kurulan kütüphanenin şimdiki yönetiminde Birsen Talay Keleşoğlu, Hülya Gülbahar, Nevval Sevindi, Ayşegül Ardıç, Selvi Başak Öztürk görev yapıyor. Hülya İskender de vakıf Koordinatörlüğü görevini yürütüyor.
Osmanlı'dan günümüze kadın tarihinin kaynaklarını sağlayan, avukat Süreyya Ağaoğlu'ndan Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ'a, Şirin Tekeli'den Kerime Nadir'e kadar çok sayıda kadının özel arşivini, kadın dernekleri, vakıf, platforma ait belgeleri, yayınları, kadınlar üzerine yapılmış çalışmaları ve koleksiyonları bünyesinde toplayan bir hafıza hazinesinden söz ediyorum... Türkiye'nin ilk ve tek kadın eserleri kütüphanesi olan bu mekân, kadınların hafıza mekânı olarak çok kıymetli. Kadınların belleğinin saklandığı kütüphanede 15 bini aşkın kitap okunup incelendikçe okura yeni kapılar açan nitelikte. Sanatsal faaliyetlerin yapıldığı, toplantıların gerçekleştirildiği, resim sergilerinin açıldığı, sayısız misafirin konuk edildiği işlevsel ve sihirli bir mekândan söz ediyorum.
14 Nisan 1990'da dönemin İstanbul Belediye Başkanı Nurettin Sözen tarafından kadınların kullanımına sunulan mekânda, Sayın Sözen 32'ci yıl etkinliğinde yaptığı konuşmada, hayatında yaptığı en iyi işlerden birinin bu mekânı kadınlara tahsis etmiş olduğunun altını çizdi. Şenlikte konuşma yapan kadınların vurguladığı önemli bir konu da; mekânın İBB (İstanbul Büyükşehir Belediyesi) tarafından kısa süre sonra restore edilmeye başlanacağı, restorasyonun 7-8 ay süreceği idi. Konuşmacıların, restorasyondan sonra faaliyetlere kalınan yerden devam edilmesi talebinin altını çizmeleri önemliydi. Çünkü, her an her şeyin olabileceği bu ülkede bu kıymetli mekândaki kıymetli faaliyetlerin kesintiye uğramaması yaşamsal önemdeydi.
Restorasyondan sonra kadınların burada faaliyetlerini sürdürmelerinde asla tereddüt olmamalı, endişe taşınmamalıydı. İBB öyle bir söz vermeliydi ki, kadınların kafalarında soru işareti kalmamalı, negatif ihtimaller sıfırlanmalı, bunca emek heba olmamalıydı... 1990 yılından bu yana kadınların kullanımına açılmış bu mekân 2022'de el değiştirirse tarih de kadınlar da bunu affetmezdi. Hal böyle olunca da yanlış bir tasarrufun toplumsal bir yara olarak tarihte yer alacağı bilinmeli buna uygun bir sorumlulukla hareket edilmeliydi. Genel olarak topluma özel olarak kadınlara verilen sözlerin unutulması, hayal kırıklığının ötesinde, kadınların kapsam alanını genişleten bir mekânın daha elden gitmesi anlamına gelirdi.
Öte yandan şenlikte çok anlamlı etkinlikler izledik. Kitlelerin ağızlarının tadının kaçırıldığı bir toplumsal süreçte, ikramların lezzetinden sual olunmazdı. Tiyatro gösterimi, danslar keyifliydi. Pek çok ismin konuştuğu, gösteri sunduğu etkinliğe yılların sanatçısı Ayla Algan damgasını vurduğunu, ses rengiyle, beden diliyle bezeli performansının müthiş olduğunu söylemeliyim. Etkinlik programında ismi yer alan dinlemeyi istediğimiz konuşmacılardan bazılarının "mazeretli" olsalar da katılmamalarının eksikliğini hissettik. Etkinlikte gönüllüsü olduğum EŞİK'ten (Eşitlik İçin Kadın Platformu) arkadaşların yanı sıra basın emekçisi meslektaşları görmek de güzeldi.
Günün sonunda; iyi ki, İstanbul'dayım, iyi ki davete icabet ettim de gittim, iyi ki ne çok güzellik gördüm ve çoğaldım, diyerek ayrıldım mekândan. Şu anda bu yazıyı yazarken de aynı duyguları yeniden taşıyor ve yaşıyorum. Bu yazı, o mekânda saklı olan güzellikleri kesintisiz devamına ve daha çok insanın görmesine hizmet ediyorsa, başım göğe ayaklarım mekâna ermiş demektir.
Emek veren tüm kadınlara kolaylıklar diliyor, kerelerce teşekkür ediyorum. Nice 32 yıllara... Yaşasın Kadın Dayanışması. Yaşasın Kadın Hafıza Mekânı...
(SY/AÖ)