*Fotoğraf: Gökçe Bilgin.
"Ömür boyunca ideal bir destekçi isteğimiz olur, ama onu bulamayız, çünkü ideal bir destekçi yoktur."
Thomas Bernhard'ın, Eski Ustalar kitabından bir alıntıyla mevzuya hızlı bir giriş yapmak istedim.
Düşüncemize, sevincimize, seçimlerimize, öfkemize, hayallerimize ve daha bir çok şeye ideal destekçiler ararız.
Bazen bir kişi, bazen bin kişi, bazen de milyonlarca insan isteriz. Belki de insan olmak, sınırsız istekler karmaşasıdır.
Bu isteme halinin altında yatan ana etmeni, bir çok düşünür, düşünür olmayan ama düşünmeyi seven insan, sorgulamıştır. Sahi insan neden destekçi ister?
Kalbimiz yalnızlıktan hoşlanmaz, sözlerimiz sessizliğe dayanmaz, düşüncelerimiz yayılmak, iyilik ve kötülük bulaşmak, beden okşanmak, öfke dağılmak, mutluluk kutlanmak ister.
Farklı falan değiliz
Kendimizi toprağın yüzeyinde ve derininde hareket eden diğerlerinden, havada, suda, karada yürüyen, görünen ve görünmeyenlerden, özel ve güçlü buluruz.
Az ya da çok hepimiz farklı olmaktan, farklı olduğumuzu dile getirmekten keyif alırız. Kimseyi üzmek istemem.
Ama farklı falan değiliz. Güçlü de değiliz. Hatta çaresiz ve tek başına anlamsız olan bir türüz. Ama bu bütün canlıların sorunudur. O yüzden bu pek ciddiye alınmaz.
Gerçi bitkiler bu konuda biraz daha şanslı sayılırlar. Tek bir ağaç, bir süreliğine de olsa, işlevselliğini koruyabilir. Ama bir hayvan ya da insan için tek başınalık, karanlık gibi bir şeydir.
Hayvanlar dünyasının kalabalığa olan tutkusunu ve ihtiyacını, şimdilik erteleyip (bu konuda bilgisizim), insanın bir başkasına neden ihtiyaç duyduğunu anlamaya çalışalım mı?
Cevap vermek zorunda değilsiniz. Yine de beraber olduğumuzu düşünmek iyi hissettiriyor. Yazarın okurla olan sıkı ilişkisi de dâhil, bir başkasına, başkalarına ihtiyacımız olması, acizlik mi, yoksa avantaj mı? Yüzeyden biraz daha uzaklaşmak istiyorum.
Hayatımızdaki başkaları ömür uzatır. Mutluluğun, düşüncenin, öfkenin, dokunuşun, kavganın, sesin ömrü ancak başkaları olursa uzar.
Elbet inancın da. Elbet üremenin de olmazsa olmazı, başkasının varlığıdır. Bir başkamız ya da başkalarımız yoksa "hiç" olmamız, berbat bir gerçektir. Neyse ki bu mümkün değil. Evet doğru okudunuz.
Yalnızlık mümkün değildir. Yani öngörülen yaşam takvimine göre her zaman başkaları olacaktır.
Arar, arayacaktır
Başkasızlığın mümkün olmadığı yaşamda, kimi zaman bazıları daha yüksek seslerle, bağırarak, ideal destekçiler arar, arayacaktır.
Örneğin meydanları dolduran kalabalığa seslenenler, yazarlar, müzisyenler, yasa koyucular, aşk için kollarını açmış kadın ve erkekler...
İdeal bir destekçi ya da destekçiler aramak, bir takım iyi ve kötü sonuçlara neden olabilir. Çok karışık ve sürekli sınandığımız yollar var önümüzde. Daima sorgulamak, daima derin düşünmek zorundayız.
Hem kendimiz hem de evren için en zararsız destekçiyi, destekçileri bulmak umuduyla.
*Thomas Bernhard, Eski Ustalar, Yapı Kredi Yayınları, Çevirmen: Sezer Duru